Herve Tullet ile bir gün

Twitter’da Sufi’nin öğretmenlerinden birisi Herve Tullet’in New York’ta bir sanat galerisinde çocuklar ve büyükler için workshop’u olacağını paylaştığında acayip heyecanlandım. Hemen sanat galerisinin web sitesini bulup, tarih zaman gibi detayları öğrenip kaydımızı yaptırdım.

Sanat galerisine doğru giderken çok garip bir şeyi farkettim. Buraya geldiğimizden bu yana katıldığımız ilk etkinlik buydu. Buna benzer etkinliklerden nedense hiç haberim olmuyordu. Oysa Amerika’ya gelmeden önce sevdiğim yazarların imza günlerinden, workshoplarından hep haberdar olur, iç geçirirdim. Ne değişti de haberim olmuyor diye yol boyu düşündüm.

Storm King Art Center’ın kapısından girdiğimizde gözlerim yerinden çıkacak gibiydi. Sanat galerisi denilen yer kocaman ama koooskocaman bir parktı. İki eser arasında yürüme yolları ve bisiklet yolları vardı. Galerinin çevresi 4-5 katlı ev yüksekliğinde ağaçlarla çevriliydi ve ucu bucağı gözükmüyordu.

Etkinliğin yapılacağı bölüme ulaştığımızda Herve Tullet’i hemen gördük. Yanına gidip Türkiye’den geldiğimizi ve bütün kitaplarını zevkle okuyup, oynadığımızı anlattık. Sufi’nin anaokulundan önce 1000 kitap projesinden bahsedip 500. kitabı için fotoğraf çektik.

1 sene önce New York’a taşındığını, nasıl çocuk kitapları yazmaya başladığını anlattı bize. Bu sırada kalabalık artıp workshop saati gelmişti.

Çimenlerin üzeri büyük kağıtlarla kaplanmıştı. Tıpkı bizim Beyhanla 2 yıl önce Oyuncak Müzesinde yaptığımız çalışma gibi. Herkese (300 kişilik bir gruptuk) bir fırça ve parmak boyası dağıtıldı. Herve Tullet elindeki megafonla talimatları verdikçe biz de uyguluyorduk. Bazen dans ederek, bazen zıplayarak, bazen gözümüz kapalı çizdik, boyadık… Hep birlikte dev resimimiz üzerinde çalışırken gök delindi ve üzerimize sanki kova ile su boşaltılıyormuşcasına yağmur başladı. İlk 20 saniyede herkes duştan çıkmış gibi ıslak, resim ebru gibi birbirine girmişti.

Hep beraber en yakındaki tentenin altına sığınıp, Herve Tullet’in kendi kitaplarını okumasını dinledik. Daha önce kitaplarını görenler bilir. genellikle 4-5 sayfadan ve bolca resimden ibarettirler. 5 sayfalık kitap nasıl 25 dakikada okunur hayretler içerisinde seyrettim. 1.5 saate yakın süren kitap okuma faslından sonra vedalaşıp ayrıldık.

Sağanak yağmur altında her yerimiz boya içinde eve dönerken Sufi çok eğlendiğini, doğumgünü partisinde arkadaşlarıyla benzer bir resim yapıp yapamayacağımızı sordu. Duyduğum en güzel fikir diyerek kabul ettim.

45 dakika gidişte, 1.5 saat dönüşte araba kullanmış olmama rağmen içimde garip bir mutluluk var. Sanat gerçekten ruha iyi geliyor.

*Aslında bununla ilgili vlog yapacaktım. Ama kameranın pili boşmuş :/

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir