sadece bazen uzak
Uzakta olmak çok garip bir duygu. Ama içinde bulunduğumuz teknoloji uzaklığı hissettirmiyor. En yakın arkadaşlarımla istediğimizde hooop kahveleri koyuyoruz açıyoruz bir görüntülü görüşme başlıyoruz laklağa. Ya da beraber alışverişe gidiyoruz. Açıyoruz markette bir canlı yayın onu mu alayım bunu mu alayım diye konuşa konuşa yapıyoruz alışverişi. Annemle, kardeşimle, babamla da öyle… Teknolojinin yaşı yok.
Uzakta olduğumu ilk Murat abinin vefatını, Ayşem’in hastalığının tekrar nüksettiğini öğrendiğimde hissettim. Murat abinin cenazesine gidememek, Seher ablaya sarılamamak o kadar içime dokundu ki… Ya da kemoterapiden sonra Ayşem’in elini tutamamak.
Şimdi bu satırları yazarken az evvel aldığım bir haberle uzaklık duygusu yine benimle. Benden 46 yaş büyük bir arkadaşımın, aslına bakarsanız babamın arkadaşının vefat haberi bu defa… Ama aramızdaki bu yaş farkını hiç hissettirmeyen, çocukla çocuk olan Ali Murat amcanın haberi. Şimdi beraber yaptığımız Bosna gezisinin fotoğraflarına bakıyorum, yazlıkta köprüden ördekleri beslerken yaptığımız derinliğini yıllar sonra kavrayabildiğim konuşmaları düşünüyorum.
Uzaklar, vefalı yüreklerimizle yakın olsun. Mesafeler kalksın.
“Yemen’dedir yanımdadır, yanımdadır Yemen’dedir.”