Bilmem bilir misiniz bir hadis vardır ‘söz vücud bulur!’ Ya da atalarımızın dediği gibi ‘bir şeyi kırk kere söylerseniz olur.’ Çok inanırım. O yüzden hep iyi ve güzel şeyler temenni etmeye çalışırım. Duaya ve duanın gücüne inanırım. Beddua etmeye karşıyımdır.

Bana müslümanların, hristiyanların, musevilerin, budistlerin onların bunların ortak olarak huzur, mutluluk, sağlık dilediği bir gün söyleyebilir misiniz? Evet duyar gibiyim… Yılbaşı… O yüzden yılbaşını çok severim.

Evet yarın sabah kalktığımda dünya bambaşka bir yer olmayacak. Yarın sabah yine ağaçlar kesilecek, hayvanların nesli tükenecek, insanlar zalimlerden kaçıp evsiz yurtsuz kalacak…

31 aralık sadece takvim yapraklarından birisi… Pazarlamanın yarattığı en büyük kutlama… Ama aynı zamanda tüm milletlerden ve dinlerden insanların içine bir anlık umudun yerleştiği gün.

O yüzden inanıyorum ki yılbaşı kutlanmaya değer bir gün. İster zil takıp oynarsınız, ister sokaklarda dans edersiniz, isterseniz evinizde arkadaşlarınızla sohbet edip keyifli yemek yersiniz, isterseniz pijamanızı terliğinizi giyer televizyon karşısında çekirdek çitlersiniz. İsterseniz paranızı havalara saçarsınız, isterseniz ısınacak sobası olmayanlara yardım edersiniz. Herkesin kutlama anlayışı kendisine hastır. Tıpkı parmak izleri gibi.

Ben ailemle her zamanki gibi 17.30’da belki biraz daha özenli hazırlanmış soframda yemeğimi yiyeceğim. Ve muhtemelen her zamanki gibi 22:30 civarı uyuyup yeni yılın geldiğini etraftaki seslerden anlayıp görmekte olduğum rüyama devam edeceğim.

Umuyorum ki 2015 yılında tüm dünyaya barış gelsin. Sağlık, huzur, mutluluk sarsın etrafımızı… ‘Ümitsiz olmayın’ ve ‘İsteyin vereyim’ demiyor mu?