Unutulanlar!
Bu yazı bir özür yazısıdır!
Kestane-Ye faaliyetimizin duyurusunu yaptığım yazıda "Bir de serde Bursalılık var. Bursa denilince akla gelen üç şeyden ilki Kafkas’ın kestane şekeri ve karyokası. Merak edenler için diğer ikisi Uludağ ve ipek." şeklinde bir cümle yazma gafletinde bulunmuşum.
İnsan hiç İskender Kebabını unutur mu? En sevdiğim yemeklerden birisi olarak ballandıra ballandıra anlattığım, Bursa’da otururken "Baba, İskender yiyelim mi?" diye tutturduğum bu lezzeti nasıl unuttum. Utanç içindeyim.
Yaklaşık iki sene önce canımın İskender istediği günlerden birisinde acaba "Bursa’ya mı gitsek" gibi harika bir fikir geldi aklıma. Tabi ki kabul görmedi. Ben de İstanbul’un salçalı İskenderlerinden yemeyi kabul etmediğim için başka bir şeyler yiyelim derken bizim gibi Bursalı olup İstanbul’da yaşayan şimdilerde Kazakistanda olan sevgili Ahmet telefon etti. Kendisi yemek konusunda çok hassas ve bilgili olduğu için ona Kadıköy’de ne yememizi tavsiye edeceğini sordum. Bursalı İskender İskenderoğlu’nun Kadıköy’e şube açtığını, her türlü malzemenin hatta garsonların bile Bursa’dan geldiğini söyledi. Biz hemen tarif et dedik. "Kadıköy’ün sahildeki postahanesinin hemen yanında!"
Az sonra İskender İskenderoğlu’nun Bursa gravürleri ile dekore edilmiş restaurantındaydık. O nefis İskenderler servis edilip "Lütfen dikkat edin.Tabaklar sıcaktır." uyarısını buralarda hiç duymadığımı fark ettim. O ne lezzetti. Üzerindeki özel olarak şişte pişirilen etlerin nefaseti, yumuşklığı. Ah.. Ah..
İşte ben bu lezzeti Bursa ile beraber anmayı unuttum. Uzun zamandır gitmediğimden olsa gerek. Dün evde yemek bende de yapacak güç yoktu. İskender İskenderoğlu’nun Caddede bir yer daha açtığını duymuştum. Oraya gittik. Nefis tereyağlı spesiyal iskender yedim. Yanına közlenmiş patlıcanda koyuyorlar. Bıçakla kesilecek kıvamdaki yoğurdu saymıyorum. O kadar yemeğin üzerine buz gibi havada Caddede yürüyüş.
Şimdi Bursa denilince akla gelen dört şeyi yeniden sayıyorum. Kestane şekeri, İskender Kebap, Uludağ ve İpek..
Bu arada biz Bursa’dayken daha çok garajın karşısındaki sokakta bulunan Cemil Cemal Cengiz kardeşlerin Uludağ kebapçısına giderdik. Biraz geç kalınca kebap kalmadığı için kös kös evimize dönerdik. Halâ yolumuz Bursa’ya düştüğünde oraya gideriz.
Linkler:
- www.hurriyetim.com.tr/genc/01/10/23/76gez.asp
Å??imdi bizi kebap yemeÄe götürmek zorunda kalacaksın 🙂 mutlu oldun mu hım ?? öptüm seni. Dur hatta hazır karÅımda bulmuÅken seni niyette bırakmayayım bunu 🙂
Ah Devletsah olurmu simdi bu 🙁 beyim Gemlik’li, Türkiyeye Gemlige her gidisimizde en az iki sefer Uludag Kebapcisina gideriz. O kapidan girinceki burna gelen nefis kokuyu yazini okurken yeniden hissettim ya siparis verdikten sonraki heyecanla bekleme gelen Iskenderleri icimize sindirerek yeme. Agzina diline saglik Iskenderi yemis kadar oldum senin bu yazinla.
Sevgilerimle
Özgül
Sevgili Devletşah,
Sevgili Barış’la Kadıköy’de bana da ikram ettiğiniz o nefis iskender kebabının lezzeti hala damağımda, o günden sonra bir daha gidip yemek nasip olmadı. Ama ilk fırsatta Kadıköy’e gidip uygun olursa birlikte o nefis İskenden’den yemek istiyorum şu anda tüm iştahım kabarmış durumda… Sevgiler, yanaklarından öpüyorum
bizim maraş ta küçük ev diye bi iskenderci var mükemmel ya harika ötesi yapıyorlar ve ne kadar tahmin edin edemessiniz çünkü2 ytl ya neyse bysssssssssss