PEYAM
PEYAM i. (Fars. peyām) Haber [Nazımda peyem şeklinde de kullanılır]: Peyâm-ı zülf ü haddiyle sabâ vardıkça gülzâra / Olup sünbül perîşan lâle vü gül dâğ-dâr oldu (Fıtnat Hanım). Olmaz mı kemikler etse feryâd / Yok mu bana bir peyâmın ey bâd (Abdülhak Hamit). Yerin altından çekip aldığı gizli peyam ile yeryüzüne hükmeder olmuş bir masal yiğididir tâ kendisi idi (Samiha Ayverdi).
Peyam-âver birl. sıf. (Fars. āver “getiren” ile) Haber getiren: Ey ah ne var sende peyam-âver-i yâr ol / Lutf eyle dil ü câna nesîm-i seher-âsâ (Koca Râgıb Paşa).
Peyam (Peyem)-ber birl. sıf. (Fars. ber “getiren” ile) Haber getiren, peygamber: Necâtî’ye meğer ki etti ta’lîm / Mesîh-i Meryem ü Hızr-ı peyem-ber (Necâtî Bey). Bû Hanîfe şehrin ihmâlinle vîrân ettiler / Sen de âyâ gayret-i dîn ü peyember yok mudur (Sultan IV. Murad). Peyrev ol cümle peyamberlere Cibrîl gibi (Nâbî). Bilinmez akl ile maksûd-ı hâlık emr-i hilkatten / Peyem-berler tarîk-i ihtidâ da rehnümâdır hep (Leskofçalı Galib).
Peyam (Peyem)-res birl. sıf. (Fars. res “erişen, eriştiren” ile) Haber ulaştıran, haber getiren: Ol dem getir ondan bana ey bâd-ı peyem-res / Ondan bana gizlice bir ses (Cenap Şahâbeddin).
‘peygamber’in ‘peyam’ kelimesinden türediğini bilmiyordum.
insan gözünün önündekini farketmekten/görmekten gafil oluyor!
sözlük karıştırmanın zevkini hatırladım.
sevgiler.
adımın anlamının bir internet sitesinde yayınlandığını ya da bilinen bir isim olduğunu bilmiyordum.bu mutluluğu bana yaşattığınız için teşekkür derim.
Adımın anlamını yayınladığınız için teşekkür ederim.Anlamını biliyordum ve ama yine de bir internet sitesinde yayınlanması beni mutlu etti