Taş Devri Diyeti
Bazı kitapları almam epey vakit sürüyor. Hatta aldığımda neredeyse kitabın tamamını kitapçılarda gidip gelirken okumuş oluyorum. Taş Devri Diyeti kitabıyla ilk nerede ne zaman karşılaştım hatırlamıyorum. Ama kitabı aldığımda ilgimi çeken bölümlerin tamamını okumuştum. Hatta yazarı rahmetli Prof.Dr. Ahmet Aydın’ın kitaba paralel içerikli bir seminerini de online takip etmiştim.
Kitabı geçenlerde baştan sona tekrar okudum. İçselleştirinceye kadar da altını çizdiğim bölümleri tekrar tekrar okumaya karar verdim. İşte kitaptan altını çizdiğim bölümler. Yazdıklarımın anlamlanması için size de mutlaka kitabı alıp okumanızı öneririm.
- Bildiğimiz hastalıkların çoğu iltihap sebepli. Kalp hastalığından tutun insülin direncine kadar.
- Omega 3 /Omega 6 dengesi çok mühim. Günümüz beslenme şekli bütünüyle bu dengeyi altüst etmiş durumda. Omega 6 vücutta iltihap yapımından sorumlu, Omega 3 ise iltihap giderici. Bu konuda daha detaylı bir yazı yazmıştım ona bakabilirsiniz. O yüzden beslenmede tereyağı gibi hayvansal yağlar ve zeytinyağı çok önemli.
- D vitamini herkesin kaç yaşında olduğuna bakmaksızın kullanması gereken bir takviye. Türkiye’de kadınların %60-90 arası D vitamini eksikliği çekiyormuş. Üstelik yaz aylarında bile. D vitamini sadece kemikleri değil ruh sağlığımızı da koruyormuş. Malum D vitaminin en önemli kaynağı güneş. ve yine malum güneş giren eve doktor girmez. Yaz aylarında hastalıkların kaybolma sebeplerinden birisi de insanların yoğun D vitamini almalarıymış.
Bununla ilgili başımıza gelen bir olayı paylaşmak istiyorum. Bir arkadaşımızın oğlu sürekli hastalanıyordu. En son geçen yıl ağustosta hastalanınca yapılan tam kan taramasında D vitamininin neredeyse vücutta hiç kalmadığı görülmüştü. Yaz boyunca çocuğun sürekli parkta olduğunu söyleyen annesi çok şaşırmıştı. Aslında şaşırılacak bir durum yok. Hepimiz güneşin zararlarından korunmak için 20-30-40 faktörlü güneş kremleri kullanıyoruz. Haliyle D vitamini içeriye nüfuz edemiyor.
- Bağırsak 2. beyin diye boşa söylemiyorlar. Neredeyse bütün hastalıklar bağırsak sistemi ile başlıyor. O yüzden bağırsak sisteminin çok çok sağlıklı olması lazım. Bunu da bağırsak florasını temiz ve iyi bakterilerden yoğun hale getirerek yapabiliriz. Kefir, boza, sirke, turşu, yoğurt gibi fermente gıdalar içerdikleri probiyotik bakteriler ile bağırsak sistemi için en iyi gıdalar.
- Vücudumuzun 3/4’ü su olduğuna göre su içmeden yaşayabilmemiz imkansız. Birçok hastalığın ilk sebebinin susuzluk olduğunu okuduğunuzda çok şaşıracaksınız. Susamak unutulabilen bir hismiş. Bir kaç sefer susuzluğu pas geçtiğinizde vücudunuz size artık susadım sinyalini göndermeyi bırakıyormuş. Ama bir gün boyunca düzenli su içtiğinizde susama hissi geri geliyormuş. Günde 8 bardak kadar su içilmeli diyor Prof. Dr. Ahmet Aydın.
Kitaptaki su bölümünde hayat hikayesini okuduğum Dr. Fereydoon Batmanghelidj’den ayrıca etkilendim. İran devrimi sırasında yaptıklarından ve su ile ilgili buluşlarından. Dr. Fereydoon Batmanghelidj’ın kitabı Su Hasta Değilsiniz Susuzsunuz da okunacaklar listeme girdi.
- Mümkünse şekersiz ve glutensiz beslenilmesi gerektiğini defalarca vurgulanıyor kitapta. Malum biz çok uzun zamandır şekersiz besleniyoruz. Beraberinde glutensiz beslenmek o kadar zor ki… O yüzden tamamen kesmesek de gluteni epey azalttık. Mesela gün içerisinde makarna yiyeceksek kahvaltıda ekmek yemiyoruz. Onun yerine fındık, badem gibi çerezleri tüketiyoruz.
Devletşah Hakkında
herkesin okuması gerekli bu kitabı kesinlikle;kitapta yazdığı gibi sadece su içerek reflü şikayetine çözüm buldu eşim, ben 8 kilo verdim. bu kitabı yazan Ahmet Aydın Hoca nın da mekanı cennet olsun inşallah.Onun gibi hekimlerin daha çok olmasını diliyorum ülkemizde.
İnsan derdinin ne olduğunu daha iyi anlıyor. Mesela ben kendimde insülin direnci olduğunu kitap sayesinde anladım. Kanımda ürik asit fazla çıkıyordu. Doktor az su içmekten diye geçiyordu. Oysa şeker yememe rağmen glukoz değeri de üst sınırda. Kanda ürik asit var. Kitabı okuduğumda anladım. Doktora söylediğimde de ‘hımmm, evet haklısın’ diyebildi sadece.
Harika bilgiler, teşekkürler. Siz kendiniz ve Sufi için (benim de 2,5 yaşında bir oğlum var)hangi D vitaminini ve ne sıklıkla kullanıyorsunuz? Şimdiden teşekkür ederim, sevgiler..
Carlson d vitamini damlasını her gün kullanıyoruz. Ben 1000’lik Sufi 400’lük kullanıyor.
Merhaba, öncelikle teşekkür ediyorum. Benim sorum, su içe oranı ile ilgili. Suyun unutulan bir his olduğunu şu an yaşıyorum, gerçekten de son zamanlarda nedensiz yere unuttum, oysa 10 kadar önce günde en az 2 litre su içiyordum. Alkali beslenenler, vucuttaki her 20 litre için 1 litre su tüketmek gerektiğini söylüyorlar. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? 8 bardak yeterli mi? Teşekkür ederim.
Kaç litre içilmesi gerektiği ile ilgili Diyetisyen Ali Dereli bir hesap önermişti programlarımızdan birisinde. youtube.com/devletsah adresinde o videodan bulabilirsiniz. kiloya göre değişiyordu. Mesela ona göre benim 1.7 litre içmem gerekiyordu.
Bu tür kitapların ve bilgilerin insanlara daha fazla sunulması gerekiyor. Özellikle basın yoluyla yapılmalı ki bir çok kişiye ulaşılmalı. Biliyorsunuz son dönemde Canan Karatay çok fazla konuştuğu için, hep üstüne gittiler kadının. İnsanları uyarmaya çalışmak da suç oldu maalesef! 🙁 Çünkü gıda sektörü dünyanın en büyük rant kapısıdır.
Gıda ve ilaç sektörü birlikte çalışıyor bence
aynen öyle Devletşah hanım.. zaten aslında bir çok sektör birbirine zincirin halkaları gibi bağlı. fakat dünya genelinde beslenme kültürü çok kötü bir gidişat içinde bence. Gezegence sağlıksızlaşıyoruz maalesef.
Çok iyi sağlam bir diyete benziyor. Ancak bunu uygularsak 1 haftada ne kadar kilo veririz?
Bir Bayan;
Bu bir diyet değil. Kilo vermekle hiç alakalı değil. Tamamen sağlıklı yaşamla ilgili.
Sevgili Devletşah,
Balık yağı olarak ne kullanıyorsunuz? Kendiniz ve Sufi için? Teşekkürler..
Karışık kullanıyoruz. O gün eczanede epa+dha değeri en yüksek ürün neyse onu alıyorum.
Merhaba Devletşah hn.,D vitaminini kaç damla alıyorsunuz siz ve oğlunuz günde? ayrıca balık yağını da hergün veriyor musunuz musunuz Sufi’ye? D vitamini değerinizi ölçtürdünüz mü? Ben de sıkı Ahmet Aydın hocamızın takipçilerindendim Allah rahmet eylesin, kendisinden çok şey öğrendik ben bir ara glütensiz beslenme tipini benimsemiştim bu arada pilates de yapıyordum beni görenler çok kilo verdiğimi söyledi ama kilomda bir değişiklik olmadı pilates sayesinde sıklaştım bunun yanında diyetinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Şimdilerde diyete başlardaki gibi çok sadık olmamakla birlikte önem vermeye gayret gösteriyorum. Ekşi mayalı ekmeği hocamız şiddetle tavsiye ederdi, evde sirke turşu yapıyorum. Kefir de mayalıyordum fakat birtakım duyumlar aldım kefir ile ilgili yurt dışından gelen kefir mayasının içeriğinin ne olduğu konusunda bilgi sahibi değiliz demişti bir uzman bizim de mayamız kafkasyadan gelmişti bıraktık, şimdi ziraat fakültelerinde üretilen mayalardan edinmek istiyorum. Keifr kousunda sizinde görüşünüzü almak istiyorum.Sevgilerimle…
Merhaba;
D vitamini değerimi geçenlerde ölçtürdüm. Sınırlar içerisinde çıktı. Yazın da D vitamini kullandığımdan yüksek çıkar diye düşünüyordum. Ama öyle abartılacak bir yükseklik yok. Ben 1000’lik kullanıyorum günde 1 damla. Şimdilerde sinüzit yüzünden biraz kırgınlık var. O yüden 2 damlaya çıkardım. Sufi 400’lük kullanıyor hergün 1 damla.
Benim de evde kefirim vardı. Ama bir gün kendisini dikkatlice inceleyince üzerinde beyaz beyaz küf tuttuğunu gördüm. Kim bilir ne kadar zamandır öyleydi. O yüzden hazır kefir kullanıyorum. Çok da memnunum. Üstelik süzdüm yok bugün süzemedim iyice ekşidi o oldu bu oldu derdi de kalmadı.
Sevgiler