Serseri Mayın
İnsanlar bebekleri neden sever hiç anlamadığım konulardandı. Kardeşim, arkadaşlarım bir bebek gördüklerinde birden kendi bebekliklerine dönüp, onu kucaklarına alıp saatlerce kolunu bacağını çekiştirip durur, o güldükçe de mutluluktan anlaşılmaz bir havaya girerlerdi.
35 yaşıma kadar toplasanız 3-5 tane bebeği kucağıma almış, onunla 10 dakikadan uzun vakit geçirmişimdir. Geçenlerde birisi söylüyordu ‘anne, babalarını sevince veletlerini de çok seviyorsun’ diye. Kucağıma aldığım bir elin parmakları ile sınırlı sayıdaki bebeklerin de ortak özellikleri böylece ortaya çıkmış oluyor.
Bebeklerle ilişkim bu haldeyken, 3-4 yaşına gelmiş çocuklarla ilişkim bambaşka kulvarlardaydı. Bitmek tükenmek bilmez ‘neden’ sorularına saatlerce cevap verebilir, uydurma oyunları günlerce devam ettirebilirdim. Sayısız oyun arkadaşım oldu bugüne kadar. Benimle oynamak için annelerinin başını yiyen, bol miktarda misafir ağırladım.
Bundan yedi yıl önce evlendiğim adam çocukların kalbindeki tahtımı sarstı. Benimle oynamak için çıldıran çocuklar teker teker onun safına geçtiler. Eh duyular karşılıklıydı. Eşim onları çok seviyordu, onlar da haklı olarak eşimi. Üstelik o benim gibi sınıflandırıcı da değildi. Doğduğu andan itibaren her türlü ufak varlığı sevebilme kapasitesindeydi.
Hamile kaldığımı öğrendiğim gün, bu bebeğe bakıp bakamayacağımı geçiyorum sevip sevemeyeceğimi bile bilmiyordum. Eşim ise ‘mutlaka seversin’ fikrinde ısrarcıydı. Hamilelik öyle büyüleyici bir süreç ki yüzünü görmediğiniz, sesini duymadığınız birisine tutkuyla bağlanıyorsunuz. Onun içinizdeki hareketlerinin müptelası olup çıkıyorsunuz. Daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum ki. Ultrasondaki o kargacık burgacık siyah beyaz şeyi görmeyi özlüyorsunuz.
Şimdi geçen 40 haftaya bakıyorum da ben ne zaman, sokakta gördüğü her bebeğe agucuk gugucuklar yapan bir insan haline geldim hiç bilmiyorum. Kaburgalarıma dayanan ayağı tutup, ‘sen çık, ben seni nasıl yiyeceğim’ diye konuşurken buluyorum kendimi. Eşim neredeyse hergün bendeki değişiklikleri şaşkınlıkla seyrettiğini söylüyor.
Bugün tam 40 haftanın dolduğu gün. Etrafta her an patlamaya hazır, serseri mayın gibi dolanıyorum. Gerçi dün yapılan muayeneye göre bizim ufaklığın keyfi çok yerinde ve gelmeye henüz niyeti yok. Ama ben son 2 haftadır her sabah bugün bir aksiyon yaşanacak mı diye uyanıyorum… Artık her an herşey olabilir.
Hamilelik boyunca yaşadıklarımla ilgili bir sürü yazı yazdım. Belki siz onları okurken bendeki değişimin nerede başladığına dair ipuçlarını yakalarsınız. Bundan sonra muhtemelen her zaman sorduğunuz bebek maması tariflerini de yazmaya başlayacağım. Ama onlar için biraz daha vakit var. Önce bizim ufaklık dünyaya sağlıkla gelmeye karar versin de…
Link
12.10.2010 Hamile miyim?
21.10.2010 Hamilelikte Sık Tuvalete Çıkmak
26.10.2010 Hamile Kadının iş listesi
27.10.2010 Sabah bulantısı
29.10.2010 Hamilelikte bulantının sebepleri
30.10.2010 Hamilelikte Kusmak
09.11.2010 Hamilelikte Seyahat
28.11.2010 Hamilelikte Spor
05.12.2010 Hamilelikte Kramplar
07.12.2010 Çatlaklar ve Kremler
15.12.2010 Hamile Kıyafeti Aranıyor
01.01.2011 Sufi
25.01.2011 İlk Hareket
26.01.2011 Aşeriyor muyum?
12.02.2011 Bebek kime benzeyecek?
15.02.2011 Başka bebekler
18.02.2011 Anne karnındaki bebeğe masallar
11.03.2011 Emniyet Kemeri
13.04.2011 Hamilelikte Kabızlık
20.04.2010 Fionanın ayakları
30.04.2010 Hastane Çantası
08.05.2011 İlk anneler günü
14.05.2011 Bebek partisi
06.06.2011 Hamilelikte Diş Tedavisi
18.06.2011 Hamilelikte Özleyeceğim Şeyler
21.06.2011 Serseri Mayın
25.06.2011 Escher’in Dünyasında
şaşmış vaziyetteyim, reader’da hamilelikle ilgili yazılarını hiç görmedim desem bunca zamandır? An itibariyel öğrendim hamile olduğunu; neyseki doğumdan önce oldu 🙂 Çok sevindim ama. Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin bebeğini..
Ben de hamilelik yazılarını hiç görmedim şimdiye dek. Herhalde bebek doğunca duyuracak diyordum ki bir dolu yazı okudum şu an itibariyle…
Bizim bebek de vaktini dolduracak belki de geçirecek gözüküyor. Hiç ama hiç acelemiz yok bizim de. Çok ama çok rahatız biz böyle:) İki çocukla birlikte en rahat en güzel en yettiğince ilgilenebildiğim dönem şu vakitler çünkü…
vay bee ne haber
slm,,bende bendeee:)hamile olduğunu bilmiyordum.derginin olmayışınaydı sitemlerim:)ama çok sevindim duyunca..sen tüm bildiklerini paylaştığın gibi hamileliğininde her anını paylaşmışsın tebrikler..allah kurtarsın derler eskilerimiz.İKİNİZİDE!!!!!YAZILARININ DEVAMINI BEKLER İKİNİZİNDE GÖZLERİNDEN ÖPERİM SAĞLIKLA…:))
Ne mutlu size,kutlarım.Sevgisi bitmez tükenmez bir insan yetişeceğini düşünüyorum…
bak daha kucağına almadan nasıl da sardı seni duygusal haller, hele bir baksın gözlerine, hele bir emzir işte o zaman o sımsıkı bağ nasıl kuvvetlenecek. sağlıkla gelsin Suficik inşallah.
ben de yeni öğrendim bebek beklediğini :)ama çokkk sevindim dünyanın en eşsiz ve tekrarı olmayan mükemmel bi dönemden geçiyosun..Rabbim sağlıkla kucağına kavuştursun ,,yemeyi,uykuyu seven ,uslu,hayırlı bi evlat olsun inşallah..paylaştığın için teşekkürler,,dualar seninle canım 🙂
Cok teessüf ederim. Sıkı bir takipçiniz olarak bende 38. Haftada bir hamileyim. Yazdıklarınızı zamanında okusaydım o kadar faydalı olacaktı hemde moral verecekti…ben nereden bileyim safarilerden sonra böyle bir maceraya atilacaginizi… 🙂 Keske onceden buradan ilan etseydiniz… Valla cok üzüldüm, öyle boyle değil… Neyse bebeklere saglikla kavuşuruz inşallah… 😉
Bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına alman dileklerimle,sevgilerimi yolluyorum.
sevgili devletşah,
inan ki çok ama çok sevindim. demek ki 40 hafta bitiyor. ne mutlu sana! sağlıkla, huzurla , mutlulukla bebişin gelmesini dilerim.
hayırlı uğurlu olsun şimdiden.
sevgiler
gorki
O kadar ilginç ki,doğum sonrası yeni doğmuş bebeklerde olucak gözünüz “hımmmm kaç aylık acaba?” “bizimkiyle arası az mı?
Biraz gelişip yürümeye başladığında…
“dişleri çıktı mı?”
“sizinki ne zaman yürüdü?”
“Bezi bıraktınız mı?” hepsi aşama aşama…
Kızım yeni 4’e girdi.Şimdi gözüm 4 yaşındaki çocuklarda. :))
Devletşah, aynı değişimi ve duyguları paylaşan birisi olarak bütün hamilelik günceni bir solukta okudum… Kolay bir doğum diliyorum senini için de. Sufi bebeğe sağlıkla kavuşun inşaallah.
Naileciğim;
İnsaf diyorum. Twitter’da binlerce defa konusu geçti 🙂
Pınarcığım;
Ben de heyecanla İpek’in günlüğünü okuyorum. İnsanoğlu bir garip… Hem doğsun hem doğmasın istiyor. İnşallah sağlıkla kavuşursunuz. Can da iyi bir abi olarak hemen İpek’i sever.
Ayşe;
Derginin çıkan son sayısını gözyaşları içinde tuvalette hazırladığımı bir bilsen bana kızmazdın. İnşallah, bir kaç ay sonra hayat rutine oturunca tekrar yayına çıkarız 🙂
Mehmet Kavuncu;
İnşallah vatana millete hayırlı bir evlat olur.
Yasemin;
Bakalım daha neler göreceğiz diyorum…
Esra;
Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim.
Dilek;
Sana e-posta da yolladım ama geri geldi… Çok üzüldüm. Aslında safarilerde de bizimleydi ufaklık. Gezenti olacak herhalde 🙂 Umarım sağlıkla bebeğine kavuşursun.
SAime;
Çok teşekkür ederim…
Görkem;
E-posta yolladım sana… Ankara günlerimizi nasıl özledim…
İçimden geldiği gibi;
Şimdiden bütün bebek arabalarına bakıyorum. Bu kaç aylık acaba diye yorumlarda bulunuyorum… Bakalım daha neler bekliyor bizi.
Güneşli Günler,
Bilmukabele diyelim 🙂