Tereyağını tabanı kalın bir tencereye alıp en kısık ateşte eritin.
Yağın 2/3’lük kısmı eridiğinde ocağı kapayıp, diğer kısmın erimesini bekleyin.
Eriyip ılıklaşan yağda 3 katman olduğunu göreceksiniz. En altta beyaz sütlü kısım. Ortada altın sarısı sade yağ, üste atılacak köpüklü kısım.
Bir kaşık yardımı ile dikkatlice sade yağı kavanoza doldurun.
Notlar
Türk Gıda Kodeksinde, Tereyağı, Diğer Süt Yağı Esaslı Sürülebilir Ürünler ve Sadeyağ Tebliğine göre; sadeyağ: Süt ve/veya süt ürünlerinden elde edilen, su ve yağsız kuru madde unsurlarının tamamına yakın bölümü uzaklaştırılmış, ağırlıkça en az %99 oranında süt yağı içeriğine sahip üründür.
Malum tereyağı fazla beklediğinde tadı acılaşmak suretiyle bozulur. Bu bozulmanın sebebi içindeki süt ve sudur. Günlük hayatımızda kullandığımız tereyağlarının içerisinde %10 ila %20 arasında değişen oranlarda su ve süt bulunmaktadır. Eğer yağınız endüstriyel kaynaklı ise, tuz ve diğer koruyucu maddeler de bulunabilir. Bu kısımların ayrılmasıyla elde edilen daha uzun ömürlü, daha dayanıklı yağa sade yağ denir. Sade yağı buzdolabında saklamanıza gerek yoktur. Bu özelliklerinden dolayı göçebe yaşayanların en çok kullandıkları yağ çeşididir.
Benim sade yağ ile tanışmam bundan 4-5 yıl önce Fransızların meşhur keki Madeleine yapmamla oldu. Uygulayacağım tarifte tereyağının ısıtılıp, sütlü kısmın atılmasından bahsediyordu. Bana çok el oyalayıcı geldiği için daha sonraki yapışlarımda sadece eritilmiş yağ ile yapmayı düşündüğümden, kekin bir kısmını tarifteki gibi yaparken diğer kısmını da eritilmiş ama sütünden ayrılmamış tereyağı ile yaptım. Aradaki lezzet farklılığının bu kadar çok olacağını tahmin bile edemezdim. Bu olaydan bir kaç ay sonra baklava yapımı ile ilgili bir belgeselde aynı teknikle elde edilen yağ olmazsa baklavanın da doğru lezzette olmayacağı anlatılıyordu. Böylece sütünden ayrılmış tereyağına ‘sade yağ’ denildiğini, doğu anadolu ve güney doğu anadolu bölgelerinde sıklıkla kullanıldığını da öğrenmiş oldum. O günden sonra tezgahımdan neredeyse hiç eksik olmadığını söylemeliyim.
Sade yağ ile yapılan böreklerin daha çıtır çıtır, tatlıların ve keklerin daha lezzetli olduğunu düşünüyorum.
Sade yağ yapımından sonra kalan sütlü kısım daha çabuk bozulabilen bölüm. Onu da atmayıp, sabah kahvaltılarında tereyağlı omlet yaparak ya da kızarmış ekmeğin üzerinde değerlendiriyorum. Bu kısmı buzdolabında saklamak gerekiyor.
Sade yağ mutfağınızın sıcaklığına bağlı olarak altın sarısından koyu sarıya doğru renk farklılığı ve kıvam farklılığı gösterir. Mutfağınız sıcaksa sıvı ve açık renktedir. Benim mutfağım gibi serin ise taha katı kıvamlı ve daha koyu sarı renktedir.
Ben de yaklaşık 3 yıldır bu yöntemle kendi tereyağımı kendim yapıyorum. Aldığım açık sütlerin kaymağını buzlukta biriktirip sonra mutfak robotunda çırparak tereyağı kıvamına getiriyorum. 4-5 defa su ile yıkadıktan sonra tencerede eriterek üzerine tuz atıyorum. Tuz atınca içindeki süt kesilerek tencerenin dibine çöküyor. Üstteki yağı alarak kullanıyorum. Ancak bir tarifte bu yağı kullanınca yaptığım ürün çok yağlı oldu. Acaba verilen tariflerde kendi yağımızı kullancaksak oranı sizce ne olmalı?
Sade yag yapma yontemi bana da cok entresan geldi. Ben de yapmayi dusunuyorum. Sade yagi kullanacagimiz zaman kavanozdaki yagi karistirip mi almamiz lazim? Yani alttaki sutlu karisim ve usttede sade yag oldugu icin? Yoksa kullanacagimiz yer sadece sade yag tarafi ve digeri de atilacak mi?
Üstteki fotoğrafta kırmızı kapaklı kavanoz sade yağ. Diğer kısımı ise siyah kapaklı kavanozda. Tamamen ayırmak mümkün olmadığından o kısımla birlikte biraz daha sade yağ sütlü kısımda kalıyor. Notlarda da bahsettiğim gibi başka işlere kullanıyoruz.
Benim cocuklugum Bulgaristan’da gecti. Anneannem koyde kendi tereyagini kendi yapardi ve yaptigi yaga da “sadeyag” derdik. Sutu yogurt yapar sonra da yogurdu dover ustune biriken yaglari da top yapip toplardi. O yaglardan da sadeyag yapardi.
Kullanım miktarı için şöyle düşünün. Normalde tereyağı kullanacak olsanız onun 1/5’i süt ve su. Pişirirken buharlaşıyorlar. Sade yağı kullanırken buharlaşacak bir kısım yok. O yüzden normalde kullanacağınız miktardan 1/5 oranında az kullanın. Normal tereyağından 100 gram kullanıyorsanız bundan 80 gram kullanın.
merhaba. özelliklede urfanın sade yağıyla yapılan baklavanın ve böreklerin tadına doyulmuyor.özellikle ilkbahar aylarında yapılan sade yağ daha kıymetlidir.sütün vitamin değeri ve lezzeti ilkbahar aylarında meraya salınan hayvanların doğada her türlü bitkiyi yediği dönemdir kekiğinden fundasına kadar özellikle ilbahar aylarında yapalım sade yağı.
Yoga – ayurvedik besinler kapsamında hocamız da bu tarifle yapılan “Ghee”nin sağlığa çok iyi geldiğini söyler, her türlü yağ yerine yemeklerde 1 çay kaşığı kullanılmasını tavsiye ederdi. (Sebzeli körilere veya buharda pişmiş pilava, bizim pul biberli yağımız gibi, içinde değişik köri, kimyon, kişniş vb baharatlar ısıtılmış bir kaşık ghee karıştırıyordu)
Gerçi onun verdiği tarif farklıydı: geniş bir sahanda has tereyağını tamamen eritip, erirken üstte biriken köpük ve süt parçalarını bir kaşıkla alıp atıyordu. Sahanın içindeki yağ tam bir altın rengi ve saydam olunca yavaş yavaş kavanoza döküyordu. Oldukça uzun süre de dayanıyor.
Merhaba,
Benim sadeyağ ile tanışmam evlendikten sonra gerçekleşti. İç Anadoluda oldukça yoğun bir şekilde tüketilir. Ben ilk zamanlar tereyağ ile arasındaki farkı pek anlamamıştım- ta ki yapılma sürecini görene kadar. Uzunca bir süre uygun ortamda biriken tereyağını buzlu suyla yıkayarak sütlü kısmını ayırıyorlar ve ortaya neredeyse saydam, sapsarı bir yağ çıkıyor. Tuzlayarak daha dayanıklı hale getiriyorlar. Tuzlama işlemi y apılmayabiliyorda.Birçok yemek ve sağlık otoritesinin belirttiğine göre dünyada kullanılabilecek en sağlıklı ve lezzetli yağların başında geliyor. Biz belki abartarak yılda 15 kg kadar tüketiyoruz. Sadece bu ve halis zeytinyağı dışında yağ tüketmediğimiz düşünülürse miktar makul sınırın dışında değil diye düşünüyoruz, hele ki neredeyse bu yağı çorba gibi tüketen sağlıklı ve yaşlı insanları gördükçe güvenim artıyor.
Bebişinize ve size sağlıklı tereyağ gibi yumuşacık günler dilerim.
Sevgiler
Yıllardır sade yağın nasıl bir yağ olduğunu merak ederim. Örneğin künefede yani restoranlarda kullanılır. Fakat adeta sır gibi nereden geldiğini kimse anlatmamıştı. İşte bu kadar yalın ve basit bir anlatım. Çok teşekkür ediyorum.
En iyi dileklerimle,
slmlar,ben sadeyağı çocukluğumdan bilirdim. bir kaç yıl önce yeniden yaşamıma girdi artık tereyağı kullanmıyorum her yemeğe kahvaltıda bile onu kullanıyorum kum tanesi gibi olur gerçeği,adana ziraat fakültesinde 2 şer kg lık olarak satılıyor çok güzel ve ağırda degil katkısı hiç yok tüm yağlardan daha güvenilir bence yinede buzdolabında tutalım arkadaşlar. beyaz renge yakın olursa almayalım ağır ve katkılı oluyor. afiyet olsun….
Oyyy merhaba Demet,şiştim dicem gfclfcceksin ama gere7ek bu, e7fcnkfc 2-3 yıl f6nce ae7tığım worrsdeps bloguma blogların kapandığı şu ara taşınayım dedim dfcşfcndfcm taşındım karar verdim ama uygulama gfce7 oldu e7fcnkfc şifresini ve mail adresimi hatırlayamadım sonunda tarzan ingilizcesiyle yaptığım uzun mailleşmeler neticesinde bu durumu e7f6zdfcm ama hie7bir dfczenlemeden e7akmıyorum ve blogumun şuanki gf6rfcntfcsfcnden hoşlanmıyorum 🙁 Koe7 burcuyum ya illede f6nce gf6zfcme hoş gelecek sonra sevicem 🙂 Şimdi bir sorun var blogger’dayken enomdan aldığım alan adımı buaraya yf6nlendirsem mi? yoksa haziranda sfcresi dolacak olan alan adımı ve hosting’i şu fcstte bahsettiğin yerden mi alsam acaba?Ama ama e7ok yoruldum ya inan gfcnlerdir tfcm enerjimi aldı bu taşınma işleri ve uğraşmaya halim kalmadı.dcstelik Demetciğim işin komik yanı ne biliyor musun?, etrafımda 3 tane web tasarımcı var ve birtanesine bile bu konuda birşey danışamıyorum e7fcnkfc hepsininde işi başından aşkın 🙁 Neyse banada uğra hemi f6pfcyorum seni bitanem..Cevapla
Ben Antakya’da dogmus buyumus ve dunya ahcilarina tas cikartacak kadar guzel yemek yapan bir annenin kizi olarak gurula soyluyorum ki tum etli yamaklerimizde, pilavlarimizda, kunefemizde vs annem her zaman sade yag kullandi. Ve ben daha yeni yeni onun yemekleriyle benim yemeklerimin arasindaki en buyuk lezzet farkinin sade yagdan kaynaklandigini anladim. O da sizin verdiginize benzer sekilde yapar yagini ancak kat kat fazlasiyla…Birde market yaogyla degil carsidan koylunun getirip sattigi tereyagiyla yapar…
songünlerde hep şunu duyuyoruz ,yağı yüksek ısıya tabi tuttuğunuzda trans yağ’a (kanserojen) dönüşür dikkat edin diye bu durumda kafama takılan sorunun yanıtını verip beni aydınlatırsanız sevinirim
Ayşe hanım;
Bahsi geçen şey yağın yakılması işlemi. Çorbalara hani baharatla yapılan yağ mesela bahsettiğiniz gibi kansorejen olur. Ama asla transyağa dönüşmez. Transyağ başka birşeydir. Bu tarifteki yağ yüksek ısıya maruz kalmıyor. Çok hafif ılıtılıyor ve eritiliyor.
Ben Mardin’den gelen sade yağ ile yapılmış 1 anasonlu kurabiye, bir de un kurabiyesi yedim. Hayatımda bı kadar lezzetli bir kurabiye görmedim. Meşhur Bolulu Necip ustanın 40 yıl önceki yazdığı yemek kitabında bazı tariflerde ” ayranı alınmış yağ” olarak geçen sade yağdır.
Ben de yaklaşık 3 yıldır bu yöntemle kendi tereyağımı kendim yapıyorum. Aldığım açık sütlerin kaymağını buzlukta biriktirip sonra mutfak robotunda çırparak tereyağı kıvamına getiriyorum. 4-5 defa su ile yıkadıktan sonra tencerede eriterek üzerine tuz atıyorum. Tuz atınca içindeki süt kesilerek tencerenin dibine çöküyor. Üstteki yağı alarak kullanıyorum. Ancak bir tarifte bu yağı kullanınca yaptığım ürün çok yağlı oldu. Acaba verilen tariflerde kendi yağımızı kullancaksak oranı sizce ne olmalı?
Sadeyağ ile yapılan Antep baklavasının üzerine baklava tanımam!
Sade yag yapma yontemi bana da cok entresan geldi. Ben de yapmayi dusunuyorum. Sade yagi kullanacagimiz zaman kavanozdaki yagi karistirip mi almamiz lazim? Yani alttaki sutlu karisim ve usttede sade yag oldugu icin? Yoksa kullanacagimiz yer sadece sade yag tarafi ve digeri de atilacak mi?
Merhaba Mihri;
Üstteki fotoğrafta kırmızı kapaklı kavanoz sade yağ. Diğer kısımı ise siyah kapaklı kavanozda. Tamamen ayırmak mümkün olmadığından o kısımla birlikte biraz daha sade yağ sütlü kısımda kalıyor. Notlarda da bahsettiğim gibi başka işlere kullanıyoruz.
Benim cocuklugum Bulgaristan’da gecti. Anneannem koyde kendi tereyagini kendi yapardi ve yaptigi yaga da “sadeyag” derdik. Sutu yogurt yapar sonra da yogurdu dover ustune biriken yaglari da top yapip toplardi. O yaglardan da sadeyag yapardi.
Şeyma hanım;
Kullanım miktarı için şöyle düşünün. Normalde tereyağı kullanacak olsanız onun 1/5’i süt ve su. Pişirirken buharlaşıyorlar. Sade yağı kullanırken buharlaşacak bir kısım yok. O yüzden normalde kullanacağınız miktardan 1/5 oranında az kullanın. Normal tereyağından 100 gram kullanıyorsanız bundan 80 gram kullanın.
merhaba. özelliklede urfanın sade yağıyla yapılan baklavanın ve böreklerin tadına doyulmuyor.özellikle ilkbahar aylarında yapılan sade yağ daha kıymetlidir.sütün vitamin değeri ve lezzeti ilkbahar aylarında meraya salınan hayvanların doğada her türlü bitkiyi yediği dönemdir kekiğinden fundasına kadar özellikle ilbahar aylarında yapalım sade yağı.
Fatma hanım,
Siz ne kadar şanslısınız. Biz burada o kokuları, tatları hissedebileceğimiz ne süt ne et bulabiliyoruz 🙁
Yoga – ayurvedik besinler kapsamında hocamız da bu tarifle yapılan “Ghee”nin sağlığa çok iyi geldiğini söyler, her türlü yağ yerine yemeklerde 1 çay kaşığı kullanılmasını tavsiye ederdi. (Sebzeli körilere veya buharda pişmiş pilava, bizim pul biberli yağımız gibi, içinde değişik köri, kimyon, kişniş vb baharatlar ısıtılmış bir kaşık ghee karıştırıyordu)
Gerçi onun verdiği tarif farklıydı: geniş bir sahanda has tereyağını tamamen eritip, erirken üstte biriken köpük ve süt parçalarını bir kaşıkla alıp atıyordu. Sahanın içindeki yağ tam bir altın rengi ve saydam olunca yavaş yavaş kavanoza döküyordu. Oldukça uzun süre de dayanıyor.
Afiyet olsun. 🙂
Merhaba,
Benim sadeyağ ile tanışmam evlendikten sonra gerçekleşti. İç Anadoluda oldukça yoğun bir şekilde tüketilir. Ben ilk zamanlar tereyağ ile arasındaki farkı pek anlamamıştım- ta ki yapılma sürecini görene kadar. Uzunca bir süre uygun ortamda biriken tereyağını buzlu suyla yıkayarak sütlü kısmını ayırıyorlar ve ortaya neredeyse saydam, sapsarı bir yağ çıkıyor. Tuzlayarak daha dayanıklı hale getiriyorlar. Tuzlama işlemi y apılmayabiliyorda.Birçok yemek ve sağlık otoritesinin belirttiğine göre dünyada kullanılabilecek en sağlıklı ve lezzetli yağların başında geliyor. Biz belki abartarak yılda 15 kg kadar tüketiyoruz. Sadece bu ve halis zeytinyağı dışında yağ tüketmediğimiz düşünülürse miktar makul sınırın dışında değil diye düşünüyoruz, hele ki neredeyse bu yağı çorba gibi tüketen sağlıklı ve yaşlı insanları gördükçe güvenim artıyor.
Bebişinize ve size sağlıklı tereyağ gibi yumuşacık günler dilerim.
Sevgiler
acaba sade yağ kullanarak yaptığınız madeleine tarifinide yayınlarmısınız?
Yağ hadi sade yağı bulduk eti bulmak problem 🙂
Sevgili devletşah,
Bu sade yağı nasıl bir kapta ve nerede muhafaza edelim?
Yıllardır sade yağın nasıl bir yağ olduğunu merak ederim. Örneğin künefede yani restoranlarda kullanılır. Fakat adeta sır gibi nereden geldiğini kimse anlatmamıştı. İşte bu kadar yalın ve basit bir anlatım. Çok teşekkür ediyorum.
En iyi dileklerimle,
slmlar,ben sadeyağı çocukluğumdan bilirdim. bir kaç yıl önce yeniden yaşamıma girdi artık tereyağı kullanmıyorum her yemeğe kahvaltıda bile onu kullanıyorum kum tanesi gibi olur gerçeği,adana ziraat fakültesinde 2 şer kg lık olarak satılıyor çok güzel ve ağırda degil katkısı hiç yok tüm yağlardan daha güvenilir bence yinede buzdolabında tutalım arkadaşlar. beyaz renge yakın olursa almayalım ağır ve katkılı oluyor. afiyet olsun….
Biz her yıl urfadan sipariş verip getirtiyoruz sadeyağ. Hamur tatlılarında çok lezzet veriyor.
Oyyy merhaba Demet,şiştim dicem gfclfcceksin ama gere7ek bu, e7fcnkfc 2-3 yıl f6nce ae7tığım worrsdeps bloguma blogların kapandığı şu ara taşınayım dedim dfcşfcndfcm taşındım karar verdim ama uygulama gfce7 oldu e7fcnkfc şifresini ve mail adresimi hatırlayamadım sonunda tarzan ingilizcesiyle yaptığım uzun mailleşmeler neticesinde bu durumu e7f6zdfcm ama hie7bir dfczenlemeden e7akmıyorum ve blogumun şuanki gf6rfcntfcsfcnden hoşlanmıyorum 🙁 Koe7 burcuyum ya illede f6nce gf6zfcme hoş gelecek sonra sevicem 🙂 Şimdi bir sorun var blogger’dayken enomdan aldığım alan adımı buaraya yf6nlendirsem mi? yoksa haziranda sfcresi dolacak olan alan adımı ve hosting’i şu fcstte bahsettiğin yerden mi alsam acaba?Ama ama e7ok yoruldum ya inan gfcnlerdir tfcm enerjimi aldı bu taşınma işleri ve uğraşmaya halim kalmadı.dcstelik Demetciğim işin komik yanı ne biliyor musun?, etrafımda 3 tane web tasarımcı var ve birtanesine bile bu konuda birşey danışamıyorum e7fcnkfc hepsininde işi başından aşkın 🙁 Neyse banada uğra hemi f6pfcyorum seni bitanem..Cevapla
Ben Antakya’da dogmus buyumus ve dunya ahcilarina tas cikartacak kadar guzel yemek yapan bir annenin kizi olarak gurula soyluyorum ki tum etli yamaklerimizde, pilavlarimizda, kunefemizde vs annem her zaman sade yag kullandi. Ve ben daha yeni yeni onun yemekleriyle benim yemeklerimin arasindaki en buyuk lezzet farkinin sade yagdan kaynaklandigini anladim. O da sizin verdiginize benzer sekilde yapar yagini ancak kat kat fazlasiyla…Birde market yaogyla degil carsidan koylunun getirip sattigi tereyagiyla yapar…
songünlerde hep şunu duyuyoruz ,yağı yüksek ısıya tabi tuttuğunuzda trans yağ’a (kanserojen) dönüşür dikkat edin diye bu durumda kafama takılan sorunun yanıtını verip beni aydınlatırsanız sevinirim
Ayşe hanım;
Bahsi geçen şey yağın yakılması işlemi. Çorbalara hani baharatla yapılan yağ mesela bahsettiğiniz gibi kansorejen olur. Ama asla transyağa dönüşmez. Transyağ başka birşeydir. Bu tarifteki yağ yüksek ısıya maruz kalmıyor. Çok hafif ılıtılıyor ve eritiliyor.
Ben Mardin’den gelen sade yağ ile yapılmış 1 anasonlu kurabiye, bir de un kurabiyesi yedim. Hayatımda bı kadar lezzetli bir kurabiye görmedim. Meşhur Bolulu Necip ustanın 40 yıl önceki yazdığı yemek kitabında bazı tariflerde ” ayranı alınmış yağ” olarak geçen sade yağdır.
Ayranı alınmış tabirini de öğrenmiş oldum. Çok teşekkürler.