İş Kulelerinin önünde bizi "fazla bileti olan var mı?" diyen bir kalabalık karşıladı.

Dün akşam Pink Martini konserine gittik. Bugüne kadar seyrettiğim en güzel konserdi diyebilirim.

10 kişilik grup büyük bir müzik ziyafeti çekti. Grubun piyanisti Thomas Lauderdale bütün anonslarını elindeki kağıttan okuyarak Türkçe yaptı. Å?arkıların hikayelerini okurken hem kendisi eğlendi, hem biz seyirciler eğlendik. Özellikle "Hang On Little Tomato" şarkısında seyirciler gülmekten ve alkışlamaktan kendilerini alamadılar.

Grubun solisti China Forbes bütün günü Kapalıçarşı’da geçirdiklerini ve bugüne kadar gördüğü en büyük yüzüğü aldığını yüzüğü göstererek söyledi. Bu nedenle müziklere tempo tutmakta zorlandığını bunu bizlerden beklediğini söyledi. O zaman alkışların dozu iyice arttı.

Grup altı faklı dilde şarkılar söyledi. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Japonca.

Vurmalı çalgılar 4’lüsü sürekli yer değiştirerek, her enstrümanı çalarak müziklerin hareketliliğini sahneye yansıttı.

China Forbes’un ve Timothy Nishimoto’nun sesleri büyüleyici idi. Grubun her bir üyesi kendi konularında çok yetenekli kişilerdi. Özellikle piyanist Thomas Lauderdale’in üslubu çok etkileyiciydi.

Konserin son kırk beş dakikasında bütün seyirciler ayakta dans ederek şarkılara eşlik ediyordu.

Grup iki defa bis yaptı. Ä°lk biste bütün seyircilere sürpriz yaparak "Üsküdar’a giderken" şarkısını Türkçe olarak (bu da altıncı dil) seslendirdiler.

Konserden çıkan herkes benim gibi yerinde duramayıp, mırıldanarak dans ediyordu.

Link

• www.pinkmartini.com