Melekler ve Şeytanlar
Popüler kitaplara, popüler filmlere pek sıcak yaklaşamıyorum nedense. Sıcak yaklaşabilmem için fikrine güvendiğim birisinin benim seveceğim türden bir şeyler olduğunu söylemesi ya da kitabı alıp getirmesi gerekir. Filmler için durum daha kolay. Dvd’si çıkıncaya kadar popüleritesi de geçmiş oluyor.
İşte bu yaklaşımım nedeniyle henüz bir Dan Brown kitabı okumuşluğum yok. Nereye baksam, Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar, Dijital Kale okuyanlar görüyorum. Gördükçe de uzaklaşıyorum. Aslında pek de uzaklaşabildiğimi sanmıyorum. Eşimin heyecanla okuyup raftaki yerlerine koyduğu kitaplarla her toz alma seansında karşılaşıyoruz.
Eşim, Da Vinci Şifresini okuduğu sıralarda Leonardo hakkında bir kitap alıp resimlerine uzun uzun bakar olmuştu. Ardından Leonardo sergisine gitmiştik. Kitabı bu kadar heyecanla okuyunca, çıkacak filmi de heyecanla bekliyorsunuz. Aslında daha önce de yazdığım gibi, ben okuduğum kitapların filmlerinden çok ama çok nadir hoşlanırım. Da Vinci Şifresi filmi oynamaya başladığı gün, biz de sinemadaki yerimizi aldık. Açıkçası ilk defa Tom Hanks’in oynadığı bir filmden üzgün ayrıdığımı hatırlıyorum. Filmi seyrettikten sonra kitabın çok daha güzel olabileceğine inancım arttı. Bazı şeylerin sinema dili nedeniyle hızlıca geçilmiş olacağını, bazı konuların ise seneryoya hiç alınmadığını hissettim. Aksiyon filmi olarak yetersiz kalan film, kim bilir kitabını okuyanları nasıl üzdü?
Mayıs ayının ilk günlerinde Dan Brown’un Melekler ve Şeytanlar kitabının filmi vizyona girdiğinde, önceki filmden ders aldığımız için, gitmek niyetinde değildik. Ancak gelen bir davet üzerine, beklentilerimizi aşağılarda tutarak salondaki yerimizi aldık. Daha ilk karelerden itibaren, filmin ara vermemesini istediğimi hatırlıyorum. Müzikleri, kurgusu ile o kadar başarılıydı ki, keşke Da Vinci şifresini de bu şekilde çekebilselerdi diye düşünmeden edemedim.
Filmin çıkışında sohbet ettiğim diğer seyirciler de benimle aynı kanaatteydi. Film kitabı okumamışlar için harika bir aksiyon sunarken, kitabı okuyanları da mutlu etmeyi başarmıştı. Bazıları kitaptaki saçma gelen yerlerin filmde çok daha başarılı olduğunu bile söyledi.
Eğer vaktiniz varsa, komplo teorilerinden, tarihi hikayelerden ve aksiyon filmlerinden hoşlanıyorsanız mutlaka seyretmelisiniz. Hoşlanmıyorsanız da Ewan McGregor ve Tom Hanks’e katlanmak zor olmasa gerek.
e o zaman bizde gidelim
This comment was originally posted on FriendFeed
Cumartesi akşamı bizde gittik. Kitabı bende henüz okuma fırsatı bulmadım. Ama okuyan arkadaşlar hikayede çok eksik olduğunu söylediler.
This comment was originally posted on FriendFeed
Ben henuz izlemedim… Umarim begenirim gidersemde.. Guzel saglik dolu bir hafta diliyorum size.. sevgiler, medinem
Vehbi, seyredin. Okan, evet eksiklikler varmış. Ama Da Vinci kadar etkilememiş eksikler.
This comment was originally posted on FriendFeed
Harika idi, Eurovision gecesi gittim. Çok beğendim.
This comment was originally posted on FriendFeed
Filminin geldiğini duyunca kitabını tekrar okudum. Hem de 2 günde. Şimdi hazırım filmi izlemeye. Yorumunu da dikkate alıp en kısa zamanda gideceğim. Sevgiler…
Tam şu anda Melekler ve Şeytanlar’ın film müziklerini dinliyordum. Bu yazı onun üzerine çok iyi geldi.
izlemeyi düşünmüyordum aslında ama izleyecem gibi duruyor sanki..
This comment was originally posted on FriendFeed
Tasarım Mekanı;
Aksiyon sahneleri gerçekten etkileyici.
Huysuz Balık;
Kitabı okuyan biri olarak yorumlarını bizimle palaş lütfen.
Ahmet Bülent;
Sohbet ettiğim diğer seyircinin sen olduğunu anladın mı??
Uzun süredir filme gitmiyorum.Şöyle kaliteli bir yapım gelsede gitsek diyorduk eşimle.Tavsiyenize uyucam.Gidebilirsem bende burdan paylaşıcam yorumları…
Sevgili Devletşah
ben bir Dan Brown hayranıyım. Kitaplarını bir kerede okurum. Bende Kitaplarını okuduğum filmlere gitmeyi sevmem. Bu güzel önerinizi dinleyeceğim. Bu hafta sinemaya gidiyorum.
Sevgiler
cuma akşamı flimi izledim
kitabınıda okuduğum için güzel yapılmış beğendim
merhaba,
da vincinin tüm kitaplarını okudum..filmi güzel ama kitabı kadar değil..zaten okuduğum kitabı ne zaman seyretsem, onu beğenemiyorum… bu da öyle oldu…
bende tüm Dan Brown kitaplarını bir nefeste okumuş biri olarak, vizyona girdiği ilk gün filmi izledim. Ve filmde kitaptaki tadı bulamadığımı ve büyük bir hayal kırıklığıyla ayrıldığımı söylemek istedim.
Gerçi okadar ayrıntılarla dolu bir kitabı, bir filme sığrdırma konusunda daha da başarılı olunabileceğini düşünmüyorum. Bu açıdan bakınca evet film iyiydi.
Ama yinede ısrarla kitabını tavsiye ederim.
Sevgiler
Bende Brown kitaplarının tümünü okumuş biri olarak ilk filmden yani Davinci Şifresinden hiç keyif almamıştım. Malesef bu filmden de ümitli değilim. Ama eve gelirse dvd sini izlerim 🙂
Romanını okuduğum ve izlemekten keyif aldığım tek film Patrick Süskind’in yazdığı Tom Tykwer yönettiği Koku filmiydi.
merhaba devletşah,
Sitenle, belkide biçok kişinin olduğu gibi; tesadüfen tanıştım bende, öncelikle tebrik ediyorum seni bu kadar özenli ve hoş bi site sunduğun için ve başarılarının devamını diliyorum. Söyleyeceğim şeyin, altına yorum yaptığım bu yazınla ilgisi yok, belkide doğru olmayacak ama sana başka türlü nasıl ulaşabileceğimi bilemedim.
Daha önce okuduğum biz yazında, düğün davetiyenden bahsetmiştin, evlenmek üzereyim ben de ve eğer sakıncası yoksa düğün davetiyeni görüp fikir edinmek istiyorum, ilgin için şimdiden teşekkürler, hoşçakal..
Bizde esimle dün gidicektik, ama pek istemiyordum ve gitmedik . Bende davinci sifresini okuyanlardandim ve filmi hiiiiiic begenmemistim hatta cok SIKICI gelmisti . Ama Almanyadada Tv lerde yapilan yorumlarda birincisinden cok daha iyi oldugunu söylüyorlar . arkadaslarda cok övdüler yakinda bende gidicem heralde . . . .
zaten hangi kitabin filmi iyi oluyorki , o yüzden okunmus kitaplarin filmlerine gitmeme karari aldim 😉 . Cünkü benim aklimdaki film daha etkileyici oluyor . Kitap okurken hayallerde SINIR olmadigi icin , filmleri yapilinca kafese kapatilmis gibi oluyor bence :))
Cok selamlar .
ben kitabı çok severek okudum ama filmi henuz görmedim. ben de okudugum kitapların filmelerinden pek keyif almadığımı söyleyebilirim
Selamlar ,
Biraz önce haberlere bakiyordum( alman gazeteleri ) ve cok güldüm sizinlede paylasmak istedim ….
Filmde acayip bir falso vermisler bir takip sahnesinde WV olan araba sonradan skoda olarak görünüyormus :))
izlemeyenler dikkat etsinler 😉
ben de kitaplarını okuduğum filmlere gitmeyi pek istemiyorum…çünkü kitaptaki benim hayalimle yönetmenin hayal edip çektiği çok farklı olabiliyor…
fakat Dan Brownın 2kitabının ve 2 filmini de beğendim…hani mutlaka ben filmi yönetseydim abuklukaları kaldırabilirdim ama:))
bu arada DaVinci şifresinden sonra fransaya gittik ve kitapta bahsi geçen tüm yerleri dolaştık ve orada yaşayan arkadaşlar duydukları bir şeyi söyleyince Allah Allah aslında olabilir biz kerizler(!) de böyle onları zengin ediyoruz demeden geçemedim…
paylaşayım buradan:
bir rivayete göre fransa-paris te turizm gelirleri çok düşmüş ve canlandırmak için bu kitap(da vinci şifresi) sipariş olarak yazdırılmış…ve sonra tabii ki turizm patlaması …turist sayısı 3 katına çıkmış…
bana hiç de yalan gibi gelmedi…
paylaşayım dedim…
şimdi tatil ve gezi sırada mesela benim italya var…artık bilmem neden::))???yine keriz durumlarım herhalde::)))
Merhaba,
Genelde kitapların beyaz perdeyi uygulanması, kitabı okuyanlar için hayalkırıklığı yaratır. Okurken kafanızda kurduğunuz mekanları,şahısları, jestleri sinemada bulamazsınız. Aslında kötü uygulama ile zaman açısından kesintiye uğramış detayların uygulanmamasını birbirine karıştırmamak gerek. Da Vinci Code’da ikinci türe giriyordu bence, kötü bir adaptasyon değil de sinema filmi zamanına uygun olması açısından detaylar kırpılmıştı. Melekler ve Şeytanları henüz seyretmedim. Kitabını okumuştum. Ama şunu da belirtmek isterim ki hayatımda hemgördüğüm en şahane sinema filmi adaptasyonu, Süskind’in “Koku” romanının adaptasyonu idi. Devletşah Hanım, eğer seyretmediyseniz, mutlaka önce okuyup sonra seyretmenizi tavsiye ederim.
İyi günler ve iyi çalışmalar dilerim.
Çok benzer yorumlarda ben de kendi blogumda bulundum.
Aklın yolu bir sanırım…
Kitapları okumayan biri olarak sadece sürükleyici bir film olduğunu söyleyebilirim. Kurgusu basitti. Sonuçta izlemesem de bir şey kaçırmazdım diyeceğim bir film.
This comment was originally posted on FriendFeed
Dan Brown’un bütün kitaplarını okuyan biri olarak, kitabı okurken aldım tadı filminde bulamadım.Sadece Tom Hanks oynadığı için filmi görmek istedim. Rolünün hakkını vermişti. Aksiyon sahneleri fena değildi.
Ben kitabı çok sevmiş ve bir çırpıda okumuştum. Filmin geldiğini duyunca bir öğleden sonra işi kırıp gittim ve çok eğlendim. Hem güzel bir film seyrettim, kitabı okurken hissettiklerimle benzer şeyler hissettim ki en büyük handikap budur, ve yıllar sonra yaptığım bu kaçamak çok iyi geldi. Sinemada sadece 10 kişiydik sanırım ve benim dışımdakiler de okuldan kaçmış lise öğrencileriydi…
Sanırım ben de sizin gibi düşünüyorum. Yurtta konuştuğum tüm arkadaşlarımın masasında, okusun ya da okumasın o kitaplar duruyordu. Soğumuştum işte 🙂 Filmi de henüz izlemedim ama mutlaka izleyeceğim 🙂
Ardından kitapları okumak nasıl olur acaba merak ediyorum.
ben de ayni ön yargiyla yaklasiyorum cogu kitaba ve filme. bu filmle ilgili de kitabi okumaydiysan izle tavsiyesi aldm güvendigim arkadaslarimdan. izleyecegim sanirim 🙂
dan brownını kitapları nefes almadan okuyan biri olarak ilk filmi olan davinci şifresini izlediğimde biraz hayal kırıklığı yaşadım fakat melekler ve şeytanlar filminide muhteşem buldum.filmi izlemeye başladığım andan itibaren bitmese diye söylenip durdum