Zaman ne kadar hızlı akıyor değil mi? Yine mayıs olmuş, yine kuklalar İstanbul’a gelmiş… Geçen yıl Ankara’da olmam nedeniyle çok keyif aldığım bu gösterilere katılamamıştım. Zaten yılda sadece bir hafta bu etkileyici gösterilerle buluşabildiğimi düşünürsek çok heyecanlıyım. Bu yılın programına ulaşmak biraz güç oldu. Yarın başlayacak ve bir hafta sürecek 11. İstanbul Kukla Festivalinin oyunları […]DEVAMI

Bundan bir ay kadar önce Ankara’daki arkadaşlarımdan bir e-posta aldım. Abant’a gideceklerini yazıyorlardı. “Haftasonu olsaydı ben de gelirdim” diye buruk bir cevap verdim onlara. Birkaç gün sonra gelen başka bir e-posta şu şekildeydi: ….Senin için haftasonuna aldık geziyi. 26-27 Nisan cumartesi pazar. Seni mutlaka bekliyoruz….. Programımız: Bolu’ya varış. Evde terasta bol yeşilikli manzara karşısında kahvaltı. […]DEVAMI

Evlenmek, gelinlik giymek, ev eşyası seçmek bir genç kız için en heyecan verici olaylardan birisi. Ancak maddi imkanlar göz önüne alındığında bu heyecanlı anlar sıkıntılı zamanlara dönüşebiliyor… Çevremde birçok kişi evleniyor. Herbiri başka bir koşuşturma içinde. Onları seyrederken aklıma evlilik hazırlığı yaptığımız günler geliyor. Düşününce insan evlendiği günden çok o hazırlık safhasını hatırlıyor. Dolayısı ile […]DEVAMI

Bugün sabah epey zamandır ilk defa motora binip karşıya geçtim. Uzun zamandır bu yolu kullanmadığım için kitap okumak yerine boğaz’ın keyfini sürmeyi tercih ettim. Bir ara motorun için baktığımda çok şaşırtıcı bir tablo gördüm. İçeridekilerin yarısı “Gaste” diğer yarısı da “20 Dakika” isimli gazeteler okuyordu. Eskiden baktığımda üç beş kişinin “Posta” okuduğunu görürdüm. Yalnızca bir […]DEVAMI

Bundan yıllar önceydi. Sanıyorum 10-12 yaşlarındaydım. Dedem pazardan gelmiş, aldığı meyveleri göstererek “size şeftali aldım, hergün yiyin” gibi şeyler söylüyordu. Gösterdiği şeylerden birisi yampiri yumpiri domateslerdi. Gülerek “Bunlar mı güzel? Daha kızarmamış bile. Pembe pembeler… Domates kırmızı olur. Olmamış şey yenir mi? Tadı bile kötüdür onun.” dediğimi hatırlıyorum. Zavallı dedeciğimin “kızım bunlar çok güzel. Köylülerden […]DEVAMI

Dün eşimle Metrocity’de buluştuk. Girişteki yaklaşık 1,5 metrelik Galata Kulesini gördüğümüzde ikimizde “Miniaturk Metrocity’e örnek göndermiş” dedik. Yaklaşıp önündeki tabelayı okuduğumuzda ise durumun çokfarklı olduğunu anladık. Metrocity Avusturya’nın Klagenfut bölgesindeki açıkhava sergisi ile yapılan anlaşma sonucunda yapılan maketler yılbaşından bu yana Türkiye’deki büyük alış veriş merkezlerini dolaşıyormuş. Büyük ihtimalle hiçbir zaman görme fırsatı bulamayacağım birçok […]DEVAMI

Biliyorum bu sayfaların bu kadar uzun süre güncellenmemesine alışık değilsiniz. Ben de değilim. Yazmadığım günlerde uykum kaçıyor. Yatağa girdiğimde uzun uzun neleri yazamadığımı, kimlere cevap veremediğimi düşünüyorum. Peki hergün yazan bana ne oldu da bu hale geldim? Öncelikle hergün burada yazmak dışında işim icabı sürekli bilgisayar başında olmam nedeniyle bildiğiniz üzere parmağım rahatsızlandı. Halâ geçmiş […]DEVAMI

Fotoğraf programı denilince aklıma pek çok kişi gibi ilk olarak “Photoshop” geliyor. Photoshop ile bir fotoğraf üzerinde yapamayacağınız hiçbir şey yok diyebilirim. Elbette bu kadar çok şeyi yapan bir programı llisanslı kullanmak oldukça tuzluya mal oluyor. Ancak artık biz basit kullanıcılar için photoshop kullanmak hem ücretsiz hem de çok daha kolay olacak. Biz normal kullanıcıların […]DEVAMI

Dergimizin Nisan sayısı çıktı. İş yoğunluğundan bu satırları yazmak için ancak şu an vakit bulabiliyorum. Hem zaten sistem dün yeterince 1 Nisan şakası yaptı. Bir tane daha kaldırabilecek durumda değildim. Dergimizin yeni sayısı bahar ve çocuklar kadar renkli… Şekerler, pinokyo şeklinde köfteler, sandviç şeklinde dondurmalar, ev yapımı yoğurtlar ve tabi ki baharın bütün güzel yeşillikleri […]DEVAMI

Bundan birkaç hafta önce The Jane Austen Book Club – Jane Austen Kitap Klubü isimli bir film seyrettik. Film 5 kadın ve 1 erkeğin bir araya gelerek Jane Austen kitapları okuması ve üzerinde tartışması merkezinde hayatlarındaki problemleri çözmelerini anlatıyordu. Filmi seyrederken bu kadar sevdiğim bir yazar olmasına rağmen bütün kitaplarını okumadığımdan bahsediyordum. Ancak bu benden […]DEVAMI

Klasik Türk Müziğinin en bilinen makamlarından birisidir Hicaz… Önümüzdeki ay Cemal Reşit Rey konser salonunda jazz müzikle buluşacağını duyduğumda büyük bir merak sardı beni. Umarım bir aksilik çıkmaz ve bu konseri dineyebilirim.DEVAMI

Sabahın erken saatlerinde kulağıma İngiliz İngilizcesi ile konuşan bir adamın sesi gelmeye başladı. Başlangıçta ne olduğunu anlayamadım. Hemen yataktan kalkıp salona gittim. Eşim birşeyler seyrediyordu. Görüntüler o kadar güzeldi ki hemen yanına kıvrıp, birkaç soru ile film hakkında bilgi edindim. BBC’nin Yeryüzü Belgeselinden sonra yayınladığı “How we built Britain – İngiltere’yi nasıl inşaa ettik” belgeselini […]DEVAMI