Konuk yazarımız Sakız Hanım bizimle haftalık süt macerasını paylaştı. Her pazar sabahı saat 11 gibi zilim çalıyor. Hemen ardından da yan komşunun zili. Bekliyor oluyorum zaten. Kapıyı açmamla dilimin ucundaki kelimelerin dökülmesi bir oluyor: “Hoşgeldin Teyze”. Selam vermeyi tercih ediyor o cevaben. “Getiriyorum tencereyi” deyip, hemen en müsait tencereyi çalkalayıp kapıya götürüyorum. “Bu hafta 2 […]DEVAMI

Aşağıdaki mektup Halide Nusret Zorlutuna’nın Sisli Geceler kitabından alınmıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında geçen bir aşk hikayesidir. Sanmayın ki cepheye giden bir mehmetçik ile Ä°stanbul’da bıraktığı cananı arasında geçiyor. Çok ince işlenmiş kurgusu, şiir gibi Türkçesi olan, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı dönemi Ä°stanbul’undan, Ankara’sından izler de bulabileceğiniz bu romanı okumanızı tavsiye ederim. Halide Nusret Zorlutuna 1901 […]DEVAMI

Konuk yazar köşemizin bu haftaki yazarı daha önce sizden gelenler köşesinde Ballı Kurabiyeleri ile kızını misafir ettiğimiz Hilal Birecik. Nisan ayının başında eğitim için gittiği Londra seyahatini bizler için yazdı. Hilal Birecik 23 Nisan 1973’de Ä°stanbul’da doğdu. 4 yaşındayken babasının mecburi hizmeti nedeniyle ailesi ile Edirne’ye gitti. Lise’yi bitirdikten sonra Üniversite okumak için Ä°stanbul’a geri […]DEVAMI

Konuk yazar köşemizin bu haftaki konuğu yönetmen Gökhan Yorgancıgil. Aynı zamanda senaryo yazarı da olan Gökhan Yorgancıgil’in sizler için özel bir hikayesi var. Sizleri devletsah.com okuyucuları için özel olarak kaleme alınan ve ilk kez bu sitede yayınlanacak olan hikaye ile baş başa bırakıyoruz. Gökhan Yorgancıgil 1970 yılında Aydın’da doğdu. Kayseri Fen Lisesi’ni ve ardından İTÜ […]DEVAMI

Ankara’da Edebiyat yazısını yazdıktan birkaç hafta sonra Mithat Paşa Caddesi’nde yürürken Kültür Bakanlığının satış yeri olan DÖSÄ°M’i görüp içeriye girdim. Raflar arasında dolaşırken Esat Bozyiğit tarafından hazırlanan üç ciltlik bir kitap setiyle karşılaştım. Her biri ortalama 350 sayfa olan bu büyük boy kitaplar “Ankara ve Edebiyat” ile ilgiliydi. Ä°lk cilt “Öykülerde Ankara” Memduh Å?evket Esendal’dan […]DEVAMI

Bundan böyle sitede zaman zaman konuk yazarlarımız olacak. Bazen yemekten, bazen edebiyattan, bazen de müzikten kısacası herşeyden bahsedecekler. Ä°lk konuk yazarımız Melike, bir sohbetimiz sırasında bize anlattığı seyahat hikayesini sizin için kaleme aldı. Konuk Yazar: Melike Türkan Bağlı 2000’li yılların başı… Tam olarak: 2000 yılı… Bir zamanlar hayalini kurduğumuz “2000” gelmişti işte… Ama 2000, çocukken […]DEVAMI

Yazan:Orhan Şaik Gökyay Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir. Tutuşup kül olan ocaklarından, Şahlanıp köpüren ırmaklarından, Hudutta gaza bayraklarından Alnına ışıklar vuranlarındır. Ardına bakmadan yollara düşen Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan Huduttan hududa yol bulup koşan, Cepheden cepheyi soranlarındır. İleri atılıp sellercesine Göğsünden vurulup […]DEVAMI

YAZAN:Safiye Erol Carneggie’de mi okudum başka yazarda mı hatırlamıyorum, şöyle bir cümle ki günlerin bâzısı insana ta sabahtan bir işâret vererek gelecek olaylara hazırlamak ister. Trafik geçitlerinde yanan sönen renkli ışıklardan kırmızının tehlikeyi, sarının orta durumu, yeşilin selâmeti belirtişi gibi sabahın ilk öncü duyguları da îkazla görevlenir. Herkesin başına gelmiştir ya.. Gün olur yataktan kalkar […]DEVAMI

Algıda seçicilik… Ä°nsanlar ilgilendikleri şeyleri okudukları şiirde, romanda, dinledikleri şarkıda türküde hemen ayırabiliyor. Bir şiir bazısına aşkı, bazısına mekânı anlatması bakımından hoş gelebiliyor. Bugüne kadar okuduğum kitaplarda, şiirlerde Ankara kelimesi geçtiyse bile hiç ama hiç hatırlamıyorum. Tek hatırladığım Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Å?ehir kitabı… Halbuki Ä°stanbul ya da Bursa için öyle mi? Bir sürü şiir, […]DEVAMI

Bundan beş altı sene evvel iş yerinde kullanılmak üzere birkaç İngilizce mikrobiyoloji kitabını Türkçeye çevirmiştim. Çeviriyi bitirip, kullanılması için mikrobiyoloji laboratuvarına verdiğim de birçok yanlışın ortaya çıkması beni şaşırtmış, İngilzcemden şüphe ettirmişti. O zaman anladım ki problem benim İngilizcem de değil, genel kültürümdeydi. Evet, o kitabı tercüme edinceye kadar mikrobiyoloji hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bu […]DEVAMI

Yemek kitabı okumak kadar dinlendirici başka bir şey daha bilmiyorum. Bir çok yemek kitabım var. İnanın sayısını ben bile bilmiyorum. Hatta Fransızca olanı bile var. Hatta diyorum çünkü Fransızca’ya biraz Fransızım da ondan… Bugüne kadar kitabı açıp yemek yapmışlığım, bir elin parmaklarının sayısını geçmez. Kitapları alır roman okur gibi okurum… Sonra üzerlerine küçük etiketler yapıştırırım. […]DEVAMI

Samiha Ayverdi Mabette Bir Gece kitabından… Ramo Erzurumlu bir ihtiyardır. Üç kedisinden başka kimsesi de yoktur. Memleketinden çıktığı zaman güçlü kuvvetli bir delikanlı idi. Fakat seneler, o sessiz sedâsız gidip gelen seneler, bu gencin de kuvveti çerhini aşındırdı. Kâh hammalık kâh rençberlik eden Ramo, günün birinde büyük bir hastalığa tutuldu. Hastalığı sürüp gittiği müddetçe tek […]DEVAMI