Gül Kız
Yazan: Ahmet Ünal Çam
Genç adam, işe giderken hergün yolunun üzerindeki güllerle dolu bahçeye bakmadan geçemezdi. Her sabah o rengarenk güller içini neşeyle, sevinçle dolduruyordu. Günler geçtikçe güllere bakan gözleri, bahçedeki eve takılmaya başladı. Çünkü, son günlerde o evde, tül perdenin gerisinde bir genç kızın silüetini görüyordu. Her geçişinde güllere ve pencerede belli belirsiz görünüp kaybolan genç kıza bakmadan edemiyordu.
Bir sabah her zamankinden daha erken yola çıktı. Bahçenin önüne geldiğinde yüreğinin titrediğini, içinin ürperdiğini hissetti; her gün tül perdenin arkasında gördüğü kız, bahçede gülleri suluyordu. Güzel kız, genç adamı görünce yüzü kızararak içeri kaçtı. Genç kızın hayali gözlerinden kaybolmasın diye gayret eder gibi gözlerini sabit bir halde bir güle dikerek öylece kalakaldı. Gördüğü güzelliğin etkisinde kalmış, sevdalandığını düşünüyordu. Genç adam, artık hergün bir öncesine göre biraz daha erken geçiyordu, kızı tekrar görürüm umuduyla. Fakat tüllerin gerisinde görünüp kaçan bir silüetten başka şey göremiyor, kahroluyordu. Genç kız da her sabah heyacanla tüller arkasına geçiyor, genç adamın gelmesini bekliyordu.
Bir gün, genç adam bahçenin önünden geçmedi. Genç kız gün boyunca boşuna bekledi. Ertesi gün, daha ertesi gün yine boşuna bekledi, genç adam gelmedi. Genç kızın yüreğine hüzün doluyordu.
Başka bir gün, yine umutsuz gözlerle yola bakarken, bir grup insanın omuzlarında tabutla geçtiklerini gördü genç kız. Aklından geçen korkunç düşünceden tüm vücudunun titrediğini hissetti, yüreği sıkıştı; yoksa genç adam ölmüş müydü !.. Genç kız yine hergün tüllerin arkasına geçiyor, boş gözlerle dışarı bakıyordu. Yüzü de, artık bakmadığı, sulamadığı gülleri gibi soluyordu.
Genç adam bir gün yine geçti bahçenin önünden. Bir aydır yattığı hastaneden sonunda çıkmış, ilk iş olarakta güllü bahçenin önüne gelmişti.
Ama ümit içinde geldiği bahçenin önünde, gülen yüzü asıldı; bahçedeki güller solmuş, pencere kara perdelerle sımsıkı kapatılmıştı. Genç adam yolda oynayan çocuklara sordu; “Bu evde kimse yaşamıyor mu?” Bir çocuk; “İhtiyar bir kadın yaşıyor.” dedi. Genç adam cevabını duymaktan korkarcasına, başka bir soru sordu:
“Burada yaşayan genç kız ne oldu?”
Çocuklardan biri atıldı: “O öldü.”dedi, genç adamın yana düşen kollarını, yaşaran gözlerini görmeden başka bir çocuk atıldı; “Verem olmuş, dün öldü.”
Yıllar sonraydı, küçük bir çocuk heyacanla annesiyle babasının yanına koştu, güller arasında, sallanan sandalyede oturan ihtiyar adamı göstererek bağırdı:
“Dedem gülüyor, dedem gülüyor baba !..”
Koşarak ihtiyarın yanına gittiler, gülerken hiç görmedikleri yüzüne baktılar. Elinde bir gül olan ihtiyar adamın yüzüne, gerçekten bir gülümseme yayılmıştı; biten bir hasrete seviniyormuş gibi, yıllardır görmediği birine kavuşuyormuş gibi mutlu bir gülümseyişti bu. Fakat gözleri kapalıydı…
Çok güzel, güzel olduğu kadar hüzünlü bir hikaye. Türk edebiyatında buna benzer birkaç hikaye var sanıyorum. Bir yandan ümitlendirirken bir yandan üzüyor.
Çok ilginç bir hikaye çok duygulandım gerçekten… öpüyorum sizi..
çok duygulandım , güzel bir hikaye…….
dileÄim bütün sevenler KAVUÅ??SUNNN
Hikayemi beÄendiÄiniz için sevindim. Site yönetimi arzu ederse “Yürekteki yanık” – ” Taksi” – “Å??airin kaybediÅi” – “Son bomba yüreÄime” gibi hikayelerimi de göndermek isterim.
Saygılarımla….
Ahmet bey;
Sizinle tanışmak çok büyük mutluluk. Eğer hikayelerinizi gönderirseniz zevkle okur ve yayınlamaya çalışırım.
Saygılarımla
fazla bi yorum yapmama gerek olmadığını düşünüyorum
Gerçekten mükemmel bir hikaye
Sizi tebrk ederim
Saygılarımla
Hikayemi beÄenmenizin verdiÄi cesaretle Mayıs ayının ilk haftasında çıkacak ilk kitabımın (BIRAKIP GÄ°TTÄ°N BENÄ° YARALI / Å??iiirler)
sevincini sizlerle paylaÅmak istedim.
Ä°lgilenen arkadaÅlar olursa http://kitap.dosyasi.com
nasip olur da ilk kitabım yeterli satıÅı yakalarsa, “Ä°ÃÄ°MDE BÄ°R SIZI KALDI” Adıyla kısa öykülerimi de kitaplaÅtırmaya çalıÅacaÄım.
Saygı ve muhabbetlerimle…
gerçekten hüzünlü bir hikaye.
iletişim özürlü bir milletmiyiz ? biraz cesaret biraz özgüven ve bu hikaye farklı bitebilirdi. ha belki hikaye olmazdı bile o zaman lakin ben böyle hikayelerin olmadığı insanların mutlu olabildikleri bir dünya özlüyorum. aşk varsa haykırılmaya da uğrunda savaşmaya da değer. yoksa maksat hikaye olsun acı çekelim platonik olsun…
ben pragmatist bir romantiğim herhalde bu hikayeden hoşlanmadım. illa acı çekmek isteyen platonik mazoşistlere iyi eğlenceler dilerim.
kavuşmalar hep mahşere saklanır,ne yazık ki her taraf yaşayan ölülerle dolu:((
Hikayenizi az önce özel bir radyoda dinledim. Çok hoşuma gitti. Biraz araştırınca da bu siteden haberdar oldum. Teşekkürler…
Keşke o özel radyolar yayınlayacaklarını bana da bir email ile bildirseler(di).
Yazarın/şairin yaşam kaynağı gibidir beğenildiğini/okunduğunu bilmek.
” Marifet iltifata tabidir ” der, eskiler, ki doğrudur.
Belki aşağıdaki şiiri yazacak kadar moralsiz olmazdım.
Gidecem buralardan
——————-
Gidecem buralardan
İçimde hüzün,
İçimde acı,
İçimde dertle, gidecem buralardan
İnmeden ömrüme son perde
Düşmeden başka başka derde
Üzülecek yokken (hazır) geride
Gidecem buralardan
Hep acıya mahkum oldum,
Hep ağladım, artık bıktım
Ha yaşadım, ha ki öldüm
Gidecem buralardan
Dertle gönül doldu-taştı
Çok dayandım, herkes şaştı
Gayri beni bile aştı
Gidecem buralardan
Bir arşın gitmişim, dönüp baktım da
Gülmedi gitti, şu kara bahtım da
Hep, çekip-gitmek vardı aklımda
Gidecem buralardan
Herkes, bir maske takmış
Hak-hukuk çook uzakmış
Artık ruhum candan bıkmış
Gidecem buralardan
Ne bir dostluk, ne bir vefa
Her ümidim, kalktı rafa
Kararlıyım artık bu defa
Gidecem buralardan
Ahmet Ünal ÇAM
Ahmet bey;
Bazen böyle şeyler oluyor. Ben de kimi zaman sitemle ilgili yapılan birşeyi başkasından duyup öğreniyorum… Tabi sizin sanatçı tarafınız ağır bastığı için daha farklı hissediyorsunuzdur.
bn 14 yaşındayım oks sınavına girdim 2 hafta olacak nerdeyse bi yazı yazdım bu yazımı size ulaştırmakistiyorum veya sitye.haber bekliyorum
hani kelimin bittiği sözcüklerin bir türlü bir araya getilemeyip son noktanın atılamadığı ,o an…..
SEVGİ veMUHABBETLE kalın.
superrrrr bır hıkaye sevene ve sevılene ıbret olacak bır hıkaye
gercekten anlamlı gercekten güzel kım bılır belkıde coğu asığın sonu bu olmustur belkıde kım bilir… cok güzeldi kım yazdıysa ellerine sağlık belkıde günler gecmeden herkes birilerine herseyi söylemelı.:)