Fiona’nın Ayakları
Bir sabah uyanıp, üzerimdeki yorganı açmak istediğimde parmaklarımı kıpırdatamadığımı farkettim. Ellerimdeki acıdan gözlerim yaşarmış bir halde eşime seslendim. Daha önce sağ elimde yaşadığım problem nedeniyle ellerimi ne kadar zorlarsam, hasarın daha büyük olacağını bildiğimden hemen bir kase ılık su hazırlamasını rica ettim. Ilık suyun içerisinde 10 dakika tuttuğum ellerim biraz hareket edebilir hale geldiğinde yataktan çıkıp giyinmeye çalıştım. Düğmeleri iliklemeyi bırakın, gömleği tutup giymek bile büyük başarı sayılacak cinsten hareketlerdi.
Bir kaç saat sonra doktorumuz ile konuştuğumda bir gün önce yaptığım işleri gözden geçirmemi istedi. Normal zamanlarda ellerimi zorlamasa da şimdi ağır gelen birşeyler yapmış olabileceğimi bu nedenle de vücudun kendisini korumaya aldığını söyledi. İlerleyen dönemde ayaklarımda daha fazla bunu göreceğimi vurguladığında başıma geleceklerden habersizdim.
Aşırı soğukların geride kaldığı şu günlerde bütün kışı geçirdiğim ugg botlarımı da rafa kaldırmamla ayaklarımdaki büyümenin farkına varmam bir oldu. Evdeki ayakkabıların neredeyse tamamına yakınına ayağım girmiyordu. Olanları hemen gözönüne çıkartıp, kullanmaya başladım. Yorgunluk ağrıları hiç azalmıyordu. Zavallı 36 numara ayaklarım aldığım 13 kiloyu kaldıramıyorlar diye düşünüp duruyordum.
Bir kaç gün sonra aslında sabahları ayağıma olan ayakkabıların, öğle saatlerinden sonra olmadığını anladığımda hüngür hüngür ağladım. Sabah giydiğim kalın çorabı öğlen sıcak bastığı için değiştirmek maksadıyla çıkarttığımda yüzleştim herşeyle. Ayakkabının içi normalliğini korurken başladığı yer ve bileklerim iki üç kat şişmişti. Çorapların lastiği bileğimin içine gömülmüş, acı verme safhasını çoktan atlamıştı.
Ertesi gün en geniş ayakkabılarım olan uggları indirip tekrar kullanıma soktum. Eve geldiğimde karşılaştığım manzarayı en iyi tarif eden sözler eşimin ağzından döküldü: ‘Ayakların Prenses Fiona‘nın ayaklarına benzemiş.’ Bütün gece benim iki gözüm iki çeşme ağladığımı, zavallı eşimin de beni güldürmek için öyle söylediği konusunda dil döktüğünü söylememe gerek yok değil mi?
Doktorum kadınların %75’inin bu problemi yaşadığını, ayakları uzatarak oturmanın en iyi çözüm olduğunu söyledi. Daha bol su içersem daha rahat edeceğimi, tansiyonumda bir problem olmadığı için tuz ile konunun alakası olmadığını, yürüyüş yapmanın, sıkı ayakkabı ve çorap giymemenin de çok faydalı olacağını anlattı.
Hastaneden çıktıktan sonra ilk iş ayaklarımı rahat ettirecek hafif bir terlik almak oldu. Tam Shrek yeşilinden. Toplantılarda beyaz gömlek, krem rengi pantalonun altına giydiğim terliklerimle olay olduğumu söylemeliyim.
Gerçekten de ayaklarımı uzatarak oturmaya başlayıp, bir kaç gün düzenli yürüyüş yapmaya dikkat ettiğimde ayaklarımdaki ödem birden azalmaya başladı. Artık sabahları 37 akşamları 40,5 numara olmuyor ayaklarım. Bir istikrar içerisinde hep 37’yiz. Bakalım doğumdan sonra eski ayakkabılarımdan kaç tanesini giyebileceğim?
Notlar
- Sabah uyandığınızda elleriniz şişiyorsa mutlaka ılık su içinde yavaş hareketler yaparak bekletin. Hareketsizlikten ödem yapan parmaklarınızda yer alan tendonlar bu şekilde yumuşayacaktır. Birden bire hareket ettirmeye kalkarsanız yırtılırlar ve benim çok uzun süre çektiğim tetik parmak rahatsızlığına yakalanabilirsiniz.
- Gün içerisinde yürürken veya çalışırken ellerinize suyun hücum etmesi durumunda buz torbası uygulayın. Bu defa vücudunuz fazla hareketten parmaklarınızı korumaya çalışıyor. Isınan kasları serinletmek gerek.
- İş dönüşü ayaklarınızı ılık tuzlu suda bekletmek ardından da oturduğunuzdan daha yüksek bir yere uzatmak sizi rahatlatacaktır.
- Ayakta sabit durmamaya çalışın. Lavabo başında iş yaparken, sırada beklerken bile ayaklarınızı bileklerden ufak hareketlerle çalıştırın. Ödemin aşağıya inmesi yavaşlayacaktır.
- Son fotoğraf Yasemin Sümengen tarafından çekilmiş.
Hem seni hem Sufi’yi öpüyorum 🙂 Biz de sizinle birlikte heyecanla beklemedeyiz..
Aynı şeyleri yaşıyoruz sanırım..
Aynen ayaklarım şiş ve eşimin benden 3-4 numara büyük ayakkabılarını giyiyorum bazen mecbur kalırsam..
Gerçi benim sağ ayağım soldan 3 kat daha fazla şiş, 1.5 ay önce bileğimi burktum ve alçıda kaldı günlerce ama hala iyileşemedi tam:(
Ellerim de aynı sabahları..tavsiyeleri keşke daha önce okusaymışım
Aslında bloga sık sık bakıyordum ama hamilelikle ilgili yazılarınızı neden hiç görmedim anlamadım..