Duyguları Öğrenmek
Bir ay kadar önce BabyCenter’dan gelen e-posta’da Sufi’nin yaşı itibariyle empatiyi öğrenme zamanında olduğunu okudum. E-postadan birkaç gün sonra da Sufi duygularla ilgili sorular sormaya başladı.
‘Böyle bakınca kızgın mı oluyorum?’
‘ Böyle mutlu mu görünüyorum?’
‘Böyle yapınca üzüyor muyum seni?’
Yüzünü şekilden şekile sokuyor, onu deniyor, bunu deniyordu. Araya tatil, seyahat, yaz okulu girdi derken bu maskaralık çalışmaları son buldu.
Bu sırada şunu fark ettim ki çocuklar duyguları öğreniyordu. Sanki doğuştan gelen birşeymiş gibi düşünüyordum ama yanılıyordum. Duygular basbaya sonradan öğreniliyordu. Bir çocuğa karanlığın korkunç bir şey olduğunu söylemediğiniz taktirde çocuk karanlıktan korkmuyordu. Kedi görünce siz çığlık atmıyorsanız o da atmıyordu. Siz neden korkar ya da severseniz, siz neden mutlu olur ya da üzülürseniz çocuklar da o duyguları kopyalayarak öğreniyorlardı.
10 gün kadar önce çok merak ettiğim Inside Out / Ters Yüz filmi hakkında eleştirileri okuduktan sonra çıktığım alışverişte kitabına rastladım. Hemen ayaküstü kitabı okuyup, sepete attım. Konusu tam bizim ufaklığa göreydi. Duygular nasıl çalışıyor, bir insanı nasıl etkiliyor, bütün duygular gerekli mi, öfke neye yarar, neşe ne için var gibi birçok soruya cevap vardı. Nitekim tam düşündüğüm gibi oldu Sufi kitaba vuruldu. Hemen hemen hergün kitabı bir kere okuyoruz. Ayrıca dakikalarca sayfalarını inceliyor, inceliyor, inceliyor. Bazen dalıp gidiyor. O an ne düşündüğünü o kadar merak ediyorum ki anlatamam…
Geçen cuma sabahı kitabı okuyup, uzun uzun inceledikten sonra okula gitmek için yola çıktık. Yolda aramızda şu şekilde bir konuşma geçti.
Sufi: Duygular beynimizde mi var oluyorlar?
Ben : Evet, beynimizdeler.
Sufi: Kafamızdan hiç dışarı çıkamıyorlar mı?
Ben : Elbette çıkıyorlar.
Sufi: Nasıl?
Ben : Mesela üzülüp, ağlayınca gözyaşı olarak çıkıyor.
Sufi: Öfke nasıl çıkıyor?
Ben : Kaşlarını çatınca öfke görünüyor yüzünde.
Sufi: Mutluluk da gülerken mi çıkıyor dışarı?
Ben : Aynen öyle…
Sufi: Hiç konuşmuyor mu duygular?
Ben : Konuşmaz olur mu? Mesela arkadaşın sana vursa ‘ yapma canım acıyor. bak ben de kızıyorum’ dersen öfke çıkar. Ya da ‘oyuncağını paylaşmadığın için üzüldüm’ dersen üzüntünü ifade etmiş olursun. ‘Ay bu hediyeye çok sevindim’ dersen mutluluğun konuşmuş olur.
Sufi: Hımmm…
Bu diyalog kafasındakilere epey cevap olmuş olsa gerek ki duygular hakkında soruları kesildi. Ancak her yerde ama her yerde Inside Out kitaplarını gördükçe heyecanlanıp, sayfalarını kurcalamaya devam ediyor. Ve çokça kitaptan öğrendiği ‘iğğğrennnççç’ kelimesini kullanıyor.
Dün her Cadde’ye çıkışımızda yaptığımız gibi İyi Cüceler Çocuk kitapçısına uğradık. 2 saate yakın kitap okuyup, kitapları kurcaladıktan sonra konu nereden geldiyse CD’li çocuk kitaplarına geldi. Müzisyenlerle ilgili olanları merak ettiğimi ama müziklerin kalitesinden ve CD içeriğinden pek emin olamadığımı anlattım. Klasik Müzik Masalları serisinin çok iyi olduğunu söylemeleri üzerine ellerindeki kitapları çıkardılar. Mozart, Beethoven ve Vivaldi vardı. Sufi üçünü de biliyor ve seviyordu. Gönül bütün serisini almak isterdi lakin biraz fiyatı tuzlu olduğundan hangisini istediğini sordum. ‘Tabi ki Beethoven’ diyerek tercihini yaptı.
Şimdi duygulardan müzik kitaplarına nasıl geldik dediğinizi duyargibiyim. Azıcık sabır…
Arabaya binip CD’yi yerleştirdik ve kitabın isminin ‘Duygu Makinesi’ olduğunu öğrendik. Hikayede bir mucit istenilen duyguları yaşatan, müzikle çalışan bir makine yapıyor. Hikaye devam ederken arkada Beethoven’ın kızgın 5. Senfonisi, hüzünlü ayışığı sonatı, aşık Fur Elise’si çalıyor. Bu eserler hakkında ve hissettirdikleri hakkında konuşuyor kahramanlar. Yani istesem, duygular konusuna başka kulvarlar açacak bir kitap arasam bu kadar isabetlisini bulamazdım. CD bitmeden arabadan inmek istememesini mi yoksa eve gelip dinlediğimiz CD’nin kitabını baştan sona tekrar okuduğumuzu mu anlatsam? Yoksa müzikle duyguların anlatılabileceğine nasıl şaşırdığını mı?
Anlayacağınız biz bu ara kitaplarla duyguları keşfediyoruz. Müzik dinliyor, onun hissettrdikleri hakkında konuşuyoruz. Kitapçılara gidiyor birlikte kitaplar seçiyoruz. Ve ben karmakarışık duygular içerisindeyim. Oğlum büyüdü, büyüyor…
çok hoşuma gitti bu yazı; teşekkür ederim.
yorum yazmakla kalmadım, beethoven’ı ben de aldım; 7 yaşındaki oğlum da ben ve eşim de çok sevdik.serinin devamını da alıcam;tekrar teşekkür ederim bu güzel tavsiye için
ilk önce oğlunuzun adına bayıldığımı söylemeliyim.Uzun zamandır Mevlana’dan okuduklarımla sufiliği içselleştirmeye çalışıyorum.Benim de 11 yaşında bir oğlum var önerdiğiniz kitapları hemen almayı düşünüyorum.