Dürüstlük, kendine güven ister!
Bir yazı düşünün girişinde “Derdim kaynak kullanmalarını sağlamak; ama elbette başaramayacağım. Dürüstlük, kendine güven ister. O da zor zanaat.” denilsin. Ardından da kendi evinde pişen yemeklerden bahsetsin. Sonra da benim cevizli ekmek fotoğrafımı, kendisi yapmış gibi kaynak göstermeden kullansın. Demezler mi “Ayşe hanım bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”
Derler. Dedim… Geçen hafta Zaman Gazetesi müşteri ilişkileri bölümünü arayıp dedim. Üstüne bir de aşağıdaki e-postayı gönderdim. Ama malesef cevap alamadım…
Ben de buradan Ayşe Önal hanıma diyorum ki: “Siz önce yazacaklarınızı bir hâl edinin de millete kaynak göstermenin mühim olduğu konusunda ahkâm kesecek yüzünüz olsun.”
Zaman Gazetesi Okur Hattına gönderdiğim e-posta
Sayın ilgili;
www.devletsah.com sitesinin sahibiyim. Sitemde okuyucularımla yemek tarifleri, gezi notları, günlük konuları kendi çektiğim ve telif hakları tarafıma ait olan fotoğraflarla paylaşıyorum.
Gazetenizin eki olan Pazar Keyfinde aşağıda linkini verdğim yazıda Ayşe Önal isimli yazarınız kaynak göstermeden fotoğrafımı kullanmıştır. Abes olanı ise yazısında “İlgi alanlarımın moda olmasına çok alışkınım. Derdim kaynak kullanmalarını sağlamak; ama elbette başaramayacağım. Dürüstlük, kendine güven ister. O da zor zanaat.” deyip kendisinin kaynak göstermemesidir.
Fotoğrafların orjinal hallerini de aşağıdaki üç linkten görebilirsiniz. Kendisinden “dürüst” olup “o zor zanat”i yerine getirip ilk yazısında kaynak bildirmesini rica ederim.
İyi çalışmalar.
S.Devletşah A. Özcan
Ekler
* Sizin sitenizde fotoğrafımın kullanıldığı yazı
* Bana ait yazılar:
Devletşah, Ayşe Önal gazetedeki tariflerinde genelde fotoğraf kullanmıyor, bu tarifli yazısına gazeteden bakmamıştım ama fotoğrafı belki daha albenili olsun diye yazıyı siteye koyan kişiler eklemiş olabilir. Kim yaparsa yapsın bu hoş bir durum değil tabii ki ama belki yazarın bundan haberi olmayabilir diye söylemek istedim.
Hak aramak, “Hakk”ın varlıÄını benimsemek ve O’nun ilahi düzenine katkıda bulunmaktır kanımca! Adı üstünde “Hak” aramak..
GösterdiÄiniz tepki bence gayet yerinde olmuÅ. Ä°nsanlar bilsinler tabii, aynı toplumda varolan diÄer insanların “enayi” soyundan gelmediÄini ve “enayilik” saltanatını sürmediÄini.. Ve bilsinler, bir tek akıllının veyahut “akıllılar topluluÄu”nun sadece ve sadece yazılı veya görsel medya mensuplarından ibaret olmadıÄını. Ãünkü bu medya denen oluÅum, dinide, inancıda, sevgi-saygı deÄerlerinide, kısacası akla gelebilecek herÅeyi, sadece ve sadece kendi menfaatleri doÄrultusunda kendilerine göre yonttuklarını düÅünüyorum. Bu bir düÅünce! Hani, ifade ve düÅünce özgürlüÄünü savunurlar ya Åiddetle! Hani, bu maskenin zırhına bürünerek, çoÄu kez, “kiÅi hak ve özgürlüÄünü” bile ihlal ederler ya kendi kutsal deÄerleri(!) uÄruna..! Ä°Åte bende, bunların bu büyüklüklerine(!) ve ifade ve düÅünce özgürlüÄü taraftarlıklarına güvenerek, kendi düÅüncelerimi paylaÅtım. Sonra maazallah olayı farklı boyutlara taÅıyabilirler..
Konuyu çok daÄıtmayalım da, bu hak arama iÅini, hani keÅke diyorum, AyÅe Ãnal isimli hanımefendi, evet belki bir hata ve yanlıÅlık olmuÅ olabilir ama niyette bir kötülük olmayabilir. Bencede, böyle bir gazetede yazarlık yapabilecek düzeyde olan insanın, bunu düÅünmesi ve gereÄi neyse yerine getirmesi gerekiyor! Bunda kesinlikle hemfikirim. Å?unu eklemek istiyorum; Hepimiz insanız. ÃoÄu kez doÄru yaptıÄımıza inandıÄımız eylemlerimizde ileriki zamanda görüyoruz ki, içinde yanlıÅlıklarada imza atabiliyoruz. Herkese mahsustur hata yapmak. O yüzden sözün özü, haklılıÄınıza katılıyorum ama bu mevzuyu buraya taÅımanızı kanımca doÄru bulmadım. Ayrıca, bu olayın güzel tarafıda var ve bizlere o Åekil yansıtabilirdiniz. Nedir güzel tarafı? Her ne kadar isim verilmedende olsa “sizin eserinizden” faydalanılıyor. Kaynak sizsiniz. Ve iÅte bu noktada, AyÅe hanımın hatasındaki güzelliÄi bize, “Zaman gazetesi Åu günkü basımında Åu köÅe yazarı, benim bilgi ve emeÄimi örnek almıÅ, mutluyum!!” gibi.. Daha da farklılaÅtırılabilinir bunun detayı. Hepimiz beÅeriz, yeri gelir ÅaÅarız.. Mühim olan bence, gönül fethetmektir..
Sevgi ve hürmetlerimle..
Serdar YEÅ?Ä°LYURT
şimdi kim evde pişirip,fotoğrafını çekicek ki uzun iş.üstelik hazırını nette bulmuşken …
aynı günün vakit gazetesi de kremalı tavuk çorbasını araklamış.onlara da aynı maili göndermelisin.
çok ayıp ediyorlar çok…
Serdar beyefendinin Haktan, ilahi düzenden bahsedip hırsızı savunan yazısına çok güldüm. Sonuna kadar haklısın.. Emeğe saygısızlık yapanların savunulacak bir tarafı yoktur. Başarılar
Bu ne demektir, kısaca kndine , ve gazeteme güveniyorum, dürüstlüğe gerek duymuyorum mu? Demek ki hırsızlar, kendilerini tanıtmış, halka inandırmış kişilerrden de çıkabilir.Çok geçmiş olsun, inşaallh dürüst olur ve sitenizden aldığını açıklar.KINIYORUM
Fotoğrafı yazar eklemese de, bunu nereden buldunuz diye sorması gerekir. Başkası da yazıyı yazıp yayınlasa, altında imzası olan kişi sorumludur. Çalmak kolay ne de olsa. Kibrit çöpü fotoğrafı da olsa, kaynak gösterilmeli.
Devletsahcigim,
ben de yilin basinda burada yayinlanan bir resmim icin bayagi bir ugrastim. Gecen ay sonunda ismim dergide yayinlandi. Tabi yazarimiz resmi calmis demediler. Tüm sartlarimi sonunda kabul etmelerine ragmen inanir misin sonuna kadar hic sucsuzmus gibi davrandilar. O kadar küstahtilar ki sorma! Fakat moral olsun diye yaziyorum sonunda direk özür dilemeselerde “yola” geldiler. Burada en azindan yapilan hatanin farkindalar. Sanirim Türkiye’de bunun haksizlik oldugunu daha cok yeni ögreniyor bir cok gazete, dergi calisani. Benim ilk telefon konusmalarimda da denemediler degil “google”u kaynak göstermeyi! Daha ne ayaklar…Isvicre’de Isvicre degerlerini korumaya kendini adamis koca bir isletmeydi benimkisi. Inanilmazdi, özür dileyip konuyu -beni;)- alttan almak yerine hep diklendiler. Neyse deriginin bagli oldugu daha üst yerlere ulasinca hala diklene diklene konuyu kapattilar.
Bu olay bloga yansiyacak, orada da anlatacagim fakat birazcik daha zaman alacak. Bir seyi daha beklemek zorundayim.
sevgiler
Çok komik, cidden çok komik… Trajikomik…. Ben artık insanların utanma duygularını kaybettiklerine inanıyorum bir süreden beri… Arsızlık, kabul de gören, genel geçer bir gurum halini aldı…. Beni sokmayan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye diye düştük bu hallere… Yılanlara ve yalanlara göz yumanların hepsi kendini olnların kucağında bulsun inşallah.. Ki zaten de bulacaktır.. Etme bulma dünyası çünkü bu; herkes ektiğini er ya da geç biçer…
Sen üzülme canım arkadaşım… Su yatağını bulur…
“Genel geçer bir durum” yazmaya çalışmıştım; sinirlenince elim sürçmüş;))
Devletsah, ne yaman bir çelişki. Sen dürüstlükten, kaynak göstermenin öneminden bahset, ayni yazıda kaynak göstermeden resim kullan. Yazarın belki haberi yok; ama, o sorumlu işte. Yazı işleri ne kadar komik duruma düştüklerinin farkında mı acaba?
Malesef, kaynak gösterme işine blog dünyasında da özen gösterilmiyor. Ablamın bana veriği epey eski kitaplar var. Oradaki yemekleri bloglarda görünce üzülüyorum. Kimse kaynağını yazmıyor.
Bu durum nasıl düzelir, bilmiyorum. Biraz daha özen göstermek lazım.
İnşallah, özür dileme nezaketini gösterirler.
Sevgiyle,
Yani o kadar komikler ki gidip en popüler sitelerden birinden bunu alıyorlar! Ne düşündüler acaba?
BU işin hukuki bir boyutu yok mu Devletşah? Her geçen gün daha çok konuda interneti hukukileştiriyolar ama?
AYRICA BU MAÄ°L ADRESÄ°NE BENDE UYARI MAÄ°LÄ° ATTIM a.onal@zaman.com.tr SÄ°ZDE ATIN ARKADAÅ?LAR BÄ°RLÄ°K OLMAMIZ BELKÄ° UTANMASINA SEBEP OLUR!!!
Ne “Zaman” gazetesini çizgisi veya intibası dolayısıyla savunmaktı amacım, nede “AyÅe hanımın eylemini”..
Sanırım Hande hanım, sadece okumuÅ benim yorumumu, anlamak istememiÅ! Kendisini güldürebildiysem ne mutlu, insanları güldürebilmekte marifet ister. Yok eÄer her okuduÄuna gülen tiplerdense, kiÅisel sorunu o zaman..
Lütfen yorumumu tekrar okuyun! Ä°nanın Zaman gazetesini okumam bile, AyÅe hanımı hiç tanımam.. Zaten yazdımda, böyle ulusal bir gazetede köÅe yazarlıÄı yapan birinin, bazı hassasiyetleri çok daha iyi idrak etme durumunda ve sorumluluÄunda olduÄunu belirttim. Hani dedim, hepimiz insanız hataya açıÄız. Belki, bunu yaparken “çalmak veya çırpmak” niyetinde olamayabileceÄini hatırlaymak istedim. Ama sanırım, farkında olmadan bir komedi yazmıÅım. Eeee, kaliteli bir komediymiÅ ki, Hande hanım gülüp durmuÅ. Bravo kendime, bir yanımı daha keÅfettim sayenizde..
EmeÄe ve kiÅinin haklarının çalınmasına en az “Hande” hanım kadar duyarlıyım, emin olun. 🙂 Ve haketmidiÄim bir saldırıyı kesinlikle kabul etmem, bertaraf ederim. Hata yaptıÄımı anladıÄım yerde de adam gibi kabullenir, özrümü dilerim gerekirse. Ve telafi yoluna giderim. Biline..
Sevgi ve saygılarımla..
Serdar YEÅ?Ä°LYURT
serdar.yesilyurt@mynet.com
Turkiye’de ne yazik ki bu tip seyler cok oluyor. Kitaplari, cdleri, kasetleri korsan ureten ve tuketen bir halkiz biz… ne yazik ki… Uzulerek okudum, cokca da sinirlenerek.
Ancak bu isin hukuki bir boyutu oldugunu da hatirlatmak isterim. Dava acmak degil ama bir avukat araciligiyla noterden gonderilen bir ihtarname, sanirim duzeltme yazisinin basilmasina yeterli olacaktir.
Bugun bir resim, yarin bir tarif, obur gun isim hakkina tecavuz. Yilanin basini kucukken ezeceksin.
Sevgiler
Esra
Ben de bu resim koyma işinden yazarın haberinin olmayabileceğini düşünüyorum. Ama öyle bile olsa, sonuçta asıl sorumlu, bu resmi yayınlayan gazetededir. Internetteki yayın hakları konusundaki hukuki durumu ve düzenlemeleri bilmiyorum. Ama bence böyle bir durumda biraz yorulmayı göze alıp yasal yollara başvurmak gerekiyor. Koskoca Zaman gazetesi yayınladığı fotoğrafın kaynağını bilmek zorunda! Bilmiyorsa da bedelini ödemek zorunda!