Çok Okuyan Mı? Çok Gezen Mi? Yoksa…
Malumunuz biraz gezentiyim. Her gezinin insana birşeyler kattığına inanırım. Ayrıca dünyadaki en keyifli şeylerden birisinin turist olmak olduğuna inanırım.
Kitap okumak da benim için vazgeçilmezlerden birisidir. Kitap okurken gözlerimi kapatıp karakterleri, olayları kafamda canlandırmaya bayılırım. Bu nedenle kitaplarını okuduğum filmler konusunda biraz ön yargılıyımdır. Kitap okumak bir yandan hayal gücümü kuvvetlendirirken, bir yandan da hayatımı şekillendirirken etkili olur.
Sevdiğim başka bir şey de seyahate çıkmadan önce gideceğim yer hakkındaki kitapları okumaktır. Bu alışkanlığımın gittiğimde ne yapacağımı, ne yemem gerektiğini bilmem de faydası olur. Elbetteki seyahat bambaşka kapıları açıp, kitapların dışında bambaşka deneyimler yaşamamı sağlayabilir.
Dediğim gibi kitaplarda olmayan deneyimlerdir seyahati değerli kılan, kitap okuyanın mı gezenin mi daha çok bileceği sorusunu çıkılmaz hale sokan…
Şimdilerde bu ikiliye çok değerli biri daha eklendi: belgeseller… O kadar çok belgesel seyrediyorum ki anlatamam. Hiç gidemeyeceğimi bildiğim bir sürü yere bu vesile ile gidiyorum. Çinin tepelerindeki kuşların hayatına göz attıktan sonra Galapagos adalarındaki kaplumbağalara merhaba diyebiliyorum. Dünyada tuzlu suyu arıtabilen ağaçlar olduğunu, Kore’de gözünü bile kırpmadan günde 18 saat internet kullanan bağımlıların hastanede tedavi edildiğini öğrenebiliyorum.
Bazen belgesel seyretmenin gezmekten daha fazla keyif verdiğini söyleyebilirim. Düşünün bir kere uçsuz bucaksız buz çöllerinin ya da dik yamaçların üzerinde kuş gibi uçarak manzarayı seyretmek neredeyse imkansız ya da imkansıza yakın derecede pahalı. Oysa belgesellerde klostrofobiniz yüzünden giremeyeceğiniz mağaralara girmeniz, sertifikanız olmadığı için dalamayacağınız derinliklere inmeniz mümkün.
Anlayacağınız bu sıcak günlerde her zamandan farklı olmayarak kendimi belgesel seyretmeye verdim. Her gün birbirinden farklı yerlere seyahate çıkıyorum. Bazılarına gidip de dönmemek arzusuyla seyrediyorum. Bu sanal seyahatlerimde galiba çok gezenden de çok okuyandan da çok şey öğreniyorum…
belgeseli bende çok sık izliyorum..acun vardı, zevkle izlerdik ama şimdi direkt belgesel yayını yapan kanallarla haşır neşir olmak gerekiyor