Çocukların İlk 1000 gün beslenmesi
10 gün kadar önce Sağlık Bakanlığının düzenlediği ‘Fetal Hayattan Çocukluğa İlk 1000 Gün Beslenmesi Kongresi‘ Ankara’da yapıldı. Tüm dünyada hamilelik dönemi ve bebeğin anne sütünü bırakıncaya kadarki süreç içerisindeki beslenmesi ile ilgili araştırmalar ve sonuçları bu kongrede paylaşıldı.
Kongreden hemen sonraki gün kongreye katılan Prof.Dr Hilal Mocan bize kongrede öne çıkanları Nutricia’nın düzenlediği bir toplantıda aktardı. İşte aklımda kalanlar…
İlk 1000 gün denilince bebeğin anne karnında tek bir hücre olduğu andan 2 yaşını bitirdiği gün anlaşılmalı. Bu gecen süre içerisinde bir tane hücreden oluşan embriyo 3 trilyon hücreye ulaşıyor. Ya da şöyle diyelim gözle görülmez bir noktadan 90-95 cm boyunda yürüyüp konuşan bir canlıya dönüşüyor. Ve bu süre içerisinden Slow Food Hareketinin vurgulayarak söylediği şey gerçekleşiyor. Ne yiyorsa o oluyor.
Hamilelikte Beslenme
Anne adayı doktorun gözetiminde en uygun şekilde beslenmelidir. Özellikle folik asit, omega 3 ve demir açısından zengin beslenilmeli ve hatta vitaminlerle desteklenmelidir. Omega 3 denilince ilk akla gelen haliyle balık oluyor. Hilal hoca da tıpkı benim kendi doktorum gibi küçük balıkların yenilmesini tavsiye etti. Somon benzeri büyük balıklar elbette omega 3 zengini ancak uzun ömürlü balık olduğu için civa, kurşun gibi ağır metaller de bünyesinde fazlaca birikmiş anlamına geliyor. O yüzden kısa ömürlü, istavrit, hamsi gibi balıklar daha makbul. Tabi ki ceviz, zeytinyağı gibi diğer kaynakları es geçmiyoruz.
Bunlar dışında en önemli konunun D vitamini olduğundan bahsedildi. Hamilelerin günde 1200 unite D vitamini almalarının hiç atlanılmaması gerekenler arasında olduğunu söyledi. D vitamini bilindiği üzere güneşten alınıyor. Ancak son yıllarda güneşin zararlarından korunalım derken yeteri kadar vitamin alamaz olduk. Vitamin kullanmak istemeyenlerin sabah 9-11 arası en az 45 dakika ayaklarından diz kapağına kadar ve ellerinden dirseklerine kadar olan kısımları güneş banyosu yaptırması gerekiyor.
Bunun dışında kilo alımına dikkat, az şekerli beslenme, yenilen ürünlerin sağlık koşulları vs gibi hepimizin bildiği ama pek dikkate almadığımız konulardan da bahsetti.
İlk 6 ay yalnızca anne sütü
Bebek doğduğu andan itibaren ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmeli. Anne sütünün mucize olduğu unutulmamalı. Doğumu takip eden ilk bir saat içinde mutlaka bebeğe anne sütü mutlaka verilmeli ve başka bir şey verilmesine de müsade edilmemeli.
Burada beslenme konusuna bir parantez açıldı. Bebeğin doğumdan sonra asla ve asla yıkanmaması gerektiği, doğum kanalından geçerken hem cildi hem de ağzı vasitası ile anneden aldığı faydalı bakterileri vücudun özümsemesine izin verilmesi gerektiğinden bahsedildi. Ağız yoluyla alına bakteriler bağırsak sistemini kuvvetlendirirken cilt yoluyla alınan bakterilerin ise steril ortamdan çıkan bebeği dış dünyadaki bakterilerden koruyacağı söylenildi. Bebeğin doğduğunda vücudunu kaplayan sarımtırak verniks tabakasının teni tarafından emilinceye kadar yaklaşık 10 gün ya da göbek bağı düşene kadar yıkanmamasının mühim olduğu anlatıldı. Bu süre içerisinde ılık su ile ıslatılmış bir mendil ile bebek silinebilirmiş. Sezaryan gibi kanlı durumlarda da aynı şekilde bebeğin bir bezle verniksi zedelenmeden silinmesi tavsiye edildi. Yıkanmanın dermatit gibi alerjik cilt hastalıklarını arttığı belirlenmiş. Bütün bunların ötesinde anne karnındaki sıcak ortamdan çıkan bebeğin vücut ısısına uygun olmayan sıcaklıktaki su il yıkanması bebekte şoka sebebiyet verebiliyormuş. Bu nedenle bakanlık tarafında yenidoğanların yıkanması kati olarak yasaklanmış. Sizin uyarılarınıza rağmen bebeğinizi yıkayan hastaneyi Sağlık Bakanlığına şikayet ettiğiniz taktirde çok ağır yaptırımları mevcutmuş.
Beslenmeye geri dönecek olursak, bu süre içerisinde anne hamileliğindeki gibi vitaminlerini alarak düzenli ve dengeli beslenmeye mutlaka devam etmeli.
Hilal hoca anne sütü hakkında yapılan son araştırmalarda çıkanları da bizimle paylaştığında neden mucize olduğunu anlamamak imkansız.
Emzirme sırasında anneden bebeğe, bebekten anneye canlı hücre geçişi oluyormuş ve bu hücreler kök hücre yapısındaymış. Birçok tedavi için çok çok önemli hücreler. Çocuğun bağışıklığında kilit rol oynuyorlar.
Çocuktan anneye geçen hücrelerin vücudun ihtiyacını anneye bildirdiğini -demir bakımından besle beni anne- gibi mesajlar taşıdığı, annenin de buna bağlı süt ürettiği düşünülüyormuş.
Malum kanser hastalıklarının yeni tedavisinde bazı uzmanlar hastalara ‘anne sütü’ tavsiye ediyor. İşte sebep bu kök hücreler.
Anne sütü ve mama arasındaki fark da bu canlı hücrelerden kaynaklanıyormuş. Anne sütü analizlerinden çok rahatlıkla benzer vitamin, mineral özelliklerinde mama hazırlanabiliyormuş fakat bu anne çocuk arasında özel olarak gelişen canlı hücreleri katmak mümkün olmadığından hiçbir zaman mükemmel sonuca ulaşılamıyormuş. Yine de sütü olmayan anneler için pirinç unuyla vs ile yapılanlardan çok daha sağlıklı bir çözüm.
Bütün bunlar dışında bebeğin ilk haftadan itibaren 300 unite D vitamini alması gerekliliği vurgulandı.
Destekleyici Gıdaya Geçiş
Bebekler 6. aydan sonra anne sütü ile hayatlarına devam ediyorlar. Ancak 3-4 günde bir yeni gıdalarla tanışıyorlar. Bu sadece damak tadını oluşturmak için gerekli. Yoksa bebek bütün ihtiyacını anne sütünden almaya devam ediyor. Yememesi, yemek istememesi, tükürmesi hiç dert edilmemeli. Sadece ve sadece tattırmaya, yutma yeteneklerini geliştirmeye çalışmalı. Onun dışında hiçbir zorlama gerçekleştirilmemeli.
6. ay itibari ile bebeğe kan testi yapılarak demir ihtiyacının olup olmadığı mutlaka belirlenmeli. Demir beyin gelişimi için en mühim etkenlerden birisi. Annenin et, ciğer, yeşil mercimek gibi gıdaları bol tüketmesi sütünü de demir açısından zenginleştirecektir.
Değinilen bence en önemli konulardan birisi de bebeklerin glutenle tanıştırılmasıydı. Bebeklerin 4-7 ay arasında mutlaka ama mutlaka gluten yanı buğday unu ile tanıştırılması gerekliliğiydi. Bu sürelerden önce ya da geç tanıştırılan bebeklerde çölyak riskinin arttığı bilgisi verildi. Aynı şekilde Tip 1 diyabet riski de buğdayla geç tanışma sebebiyle artabiliyormuş.
Bebeklerin ilk yıl asla tuz ile tanışmaması gerektiği, bu yüzden salça gibi gıdaların asla kullanılmaması gerektiği belirtildi. Peynirlerin tuzunun alınmış olmasına, zeytinin tuzsuz olmasına dikkat çekildi.
Şekerin çocuğun hayatına mümkün olduğunca geç girmesine özen gösterilmesi gerektiği bildirildi. Vücudun ihtiyacı olan şekeri meyvelerden, ekmekten hatta baklagillerden alınabileceği anlatıldı. Gereksiz şeker yüklemesinin obezite ve birçok hastalığın ilk sebebi olduğu söylenildi.
1 yaş sonrası beslenme
1 yaşını geçen çocuklar yürümeye başlamalarıyla birlikte bazı besinlere çok daha fazla ihtiyaç duyarlar. D vitamini, kalsiyum bunların başında gelir. Yürümeyle beraber enerji ihtiyacı artar. Bu noktada şeker gibi enerjisi yüksek gıdalar yerine besin değeri açısından yüksek gıdalara yönelmek önemlidir.
Çocukta 18 ay itibariyle ‘Neofobi’ yeni gıdaları deneme isteği azalıp, korku başlayabilir. Bunu önlemek mümkün olmayabilir ama ebeveyn yaklaşımı çok önemlidir. Çocuk söyleneni değil gördüğünü yapar gerçeği burada da karşımıza çıkar. Anne – babasının yediklerini gözlemleyip, onları deneyimlemek isterler. Siz çocuğun karşısında çikolata yiyip ona zararlı deyip, vermemezlik yapamazsınız. Bu yüzden ebeveynlerin çocuklarına beslenme konusunda örnek teşkil etmesi en önemli konuların başında gelir.
Son olarak çocukların süt tüketimi ile ilgili yapılan yanlışlardan bahsettik. Hilal hanım annelerde kalsiyum takıntısı olduğunu, çocukların süt, yoğurt, peynir üçgenine sıkıştığını söyledi. Günde 1 litre süt içen bir çocuğun sağlıklı beslenemeyeceğini, midesinde diğer gıdalara yer kalmayacağını anlattı. Bir çocuğun günlük süt tüketimi maksimum 500 ml olmalıymış. Yani 2 standart su bardağı. Bunun dışında yemeklerde ya da ara öğünde 1 kase yoğurt yenilmesi günlük tüketim için yeterli.
Hocam 6.aydan itibaren neler yedirmemiz lazım bide onu yazsanız?
Eski yazılarımda var. onlara bakabilirsiniz. http://www.devletsah.com/etiket/menu/
Devletşah hanım tıp teknoloji her gün yenilikler çok güzel bir yazı ,Bizden geçti fakat öğrenmek bilmek tavsiyede bulunmak için sayenizde öğreniyoruz ,anne adaylarına eğitici öğretici mükemmel bilgiler,ellerinize sağlık selam sevgiler………..