Bir şehir yürüyerek tanınır…

Bir şehir yürüyerek tanınır…

Düne kadar günlük güneşlik hava sayesinde taşındığımızdan bu yana epey gezebildik.

Taşınacağımızı öğrendiğimde ekim ayının başlamasıyla beraber soğuk havalar yüzünden eve kapanmak zorunda kalacağımı düşünmüştüm. Yanılmışım. Düne kadar arada birkaç gün dışında sıcağa yakın, etrafı dolaşmak için uygun bir hava vardı.

Hemen hemen hergün öğleden sonraları evden çıkıp, Filistin sokağından başlayan, Tunalı Hilmi, Esat caddesi ve Bağlar caddesini geçerek çıkış noktasına geri dönen bir yürüyüş yapıyorum.

Filistin sokağından Tunalı’ya geçiş için zaman zaman Arjantin caddesini, zaman zaman Gift & Gourmet House‘un da üzerinde bulunduğu Kenedi caddesini kullanıyorum. İstanbul’da birçoğunu marketlerden aladığım eşyaların tamamını bu mağazada bir araya toplamışlar. Normal fiyatlarından biraz daha pahalıya satılıyorlar. Ama yine de her seferinde özellikle indirim reyonundan birşeyler almadan geçmiyorum.

İkinci durağım Tunalı Hilmi Caddesinin girişindeki D&R oluyor. İkinci katındaki kitap reyonu oldukça enteresan. Sipiral şeklinde yerleştirilmiş raflar alışıncaya kadar insanın başını döndürüyor. Tabi kalabalık bir günde raflar arasında trafik şıkışıklığı olması da cabası. Bir başka zorluğu da kitapların fiyatlarını öğrenmek isterseniz tek çıkışı olan bu koridordan elinizde kitaplar çıkıp, tek tek duvardaki alete okutmanız gerekmesi. Benim gibi istemediklerinizi aldığınız rafa geri bırakmak gibi düşünceli davranan birisi iseniz bu tasarım bir müddet sonra sizi bezdirip kitapları ilk bulduğunuz yere bırakmaya sevk ediyor.

Ankara’daki D&R’lar hakkındaki bir başka dikkatimi çeken şey ise içinde Gloria Jean’s Cafe olması. Kitaplara bakarken duyduğunuz kahve kokusu sizi cezbediyor. Ramazan müddetince kokudan kaçmak maksadıyla genellikle dergilerin ve cafe’nin olduğu kata sadece ödeme ve giriş-çıkış için uğradım. Son bir nokta daha Kızılayda ki D&R kadar büyük bir mağaza İstanbul’da yok. İçinde saatler geçirebiliyorsunuz.

Kuğulu Park

Genellikle üçüncü durağım hemen caddenin karşısındaki Kuğulu Park oluyor. Biraz etrafı seyredip, banklarda dinleniyorum. Neden bu parktaki ağaçları kesmek istediklerini hiçbir zaman anlayamıyacağım. Siyah ve beyaz kuğuları, ördekleri, etrafında koşturan çocukları, torunlarını zaman zaman seslenerek ikaz eden nineleri – dedeleri seyrediyorum. Neden bu kadar çok ayçekirdeği kabuğu olduğunu da anlayamayacağım şeyler listesine eklemeliyim.

Tekrar yola çıkıp Tunalı boyunca vitrinlere bakarak yürüyorum. Bu arada, bu caddeyi İstanbul’da bir yerlere benzetmeye çalışıyorum. Ama nafile. Biraz ondan biraz bundan… Biraz Bahariye, biraz Bağdat, biraz Valikonağı…

Sonra daha çok ev alış verişlerinin yapıldığı, ne arasan bulunan Esat caddesine dönüyorum. Yan yana sıralanmış züccaciyelerde envayi çeşit mutfak ve ev eşyası var. Fiyatları da bazen sudan ucuz. Ev tekstil ürünleri satan dükkanlar kadar çamaşır satan dükkanlarda bu caddeye toplanmış. Bir kaç tane hırdavatçı, bir iki tane yüncü, aktar, banka, market ne ararsanız var.

En son olarak yolum daha çok hırdavatçıların olduğu Bağlar caddesinden geçiyor. Bu caddenin üzerinde görülecek pekbir şey yok. Büyük Kolej ve ilk taşındığımız günlerde sık sık ziyaret ettiğim Yenişehir Telekom caddenin en dikkat çekici iki binası. Bir de sokak aralarında kar yağdığında fotoğrafını çekmeyi düşündüğüm çok basamaklı merdivenler var.

Yürüdüğüm uzunca yolun ardından en zor kısım eve çıkan yokuşu tırmanmak oluyor. Kapıdan girdiğimde genellikle bir adım daha atamayacak kadar yorgun ama mutlu oluyorum.

*Ankara Kalesi, Hacı Bayram Veli, ODTÜ vd. başka bir yazıda.

Linkler:

Kalıcı bağlantı

Related Posts

9 Responses to Bir şehir yürüyerek tanınır…
  • SALİHA EROZAN

    bende ıstanbuldan kocaelı gebzeye geldımde devletsahcım nasıl ayak uyduracagımı dusundum..cunku burası cok ama cok mahrumıyet yerı….acılen mısafırın gelse veyahut canın bısıler cekse katedecegın yol 15-20 dk.yol!evımın hemen alt yolunda bakkal var ama sadece sut,yumurta ve ekmek satıyor…ekmekde sabah 10da gelıyor sadece…sokaktakı oturanların hepsı calısıyor,yasıtım hıc yok….sohbet edebılecegım tarzda ınsan hıc yok,cunku onların derdı komsusunun neyı var neyı yok vsvs…..yuruyebılecegım bır cadde ve sokakda yok,gıdebılecegım park ve d&r…burada yuruyuse cıksan yoldakı tamırdukkanlarındakı sankı hıc kadın gormemıs adamlar hemen kapıya cıkıp bakarlar ….rahatta gezemezsın..ıste bole..bende ıcımı dokımm dedım..ama malesef esımın ısınden dolayı burada yasamak zorundayım hıc ama hıc sevmesem bıle…sanada kolay gelsın….sevgılerle…

  • esin esin

    Ankara’nın kışı muhteşem olur Atatürk’ün dikmen sırtlarında dinlenirken bir fotografı vardır.(Ankara ve kış mevsimi bana bunu hatırlatıyor)Sonradan yapılmış büyük alışveriş merkezleri yerine Cumhuriyetin ilk kuruldugu zamanlardan beri varolan ; Ankara kalesinin hemen yanıbasındaki atpazarı,samanpazarı,bakırcılar carsısı, hepsi ulustan yürüme mesafesi ayrıca suluhan, cıkrıkcılar yokusu fotograf cekmek için son derece uygun yerler.Ögrencilik yıllarım boyunca aradıgım pekcok malzemeyi il önce bakmama vesile olmuştur.Siz de henüz gitmediyseniz cok şey kacırıyorsunuz demektir.

  • K. IÅ??IK

    Sağolasın sevgili Devletşah sayende özlediğim ,burnumda tüten öğrenciliğimin ve gençliğimin ve evliliğimin ilk yıllarının geçtiği yerlerde dolaştım.İnan bana bu günler ilerde mutlulukla anımsayacağın günler olacak.İyi ki geldin. Ankaraya senin gözünden bakmak ta güzel. Sevgilerimle

  • Nazife Sirkecioğlu

    Merhaba, öğrenciliğini Ankarada geçirmiş biri olarak bana da güzel şeyleri hatırlattın,teşekkür ederim.

  • Semra Halac Altunisik

    Merhabalar Devletsah Hanim,

    Hayatinin buyuk bir bolumunu Ankara’da gecirmis biri olarak bana eski gunleri ,adimladigim, durakladigim yerleri hasret ile okumama neden oldunuz …Bunun icin tesekkurler…

    Begendigimiz sehirler tabiki kisiden kisiye degisir bazen yurdun en ucra kosesindesindir yada diger bir kitada yokluk icinde bir yerler de ama mutlu olmak icin malzemeleri yakalarsaniz daima mutlu olursunuz diye dusunuyorum.Ankara gibi tarihi bir sehirde eminim bulacak bir cok buyuk,kucuk mutlu kareleriniz olacaktir.Ancak deniz ozleminiz eminim hep icinizde kalacaktir…Begenerek takip ettigim harika bir site basarilarinizin devamini candan dilerim.Sevgilerimle,

  • Derya Kılıç

    2 yıldır Ankarada yaşayan ve bol bol gezdiğini iddia eden biri olaran Esat caddesini bilmiyor olmak pek de ağırıma gitti burda okumuştum ama kaç zamandır gitmedik eşimle vee bugün gittik, talan ettim ortalığı bir ton şey aldım, genelde bu tür şeyleri istanbuldan alıyordum artık gerek kalmadı süper valla paylaştığın için teşekkürler ..

  • Devletşah

    O güle güle kullanın. Yalnız Esat caddesini bilmemenize şaştım.

  • HülyA

    ÜNÄ°VERSÄ°TE İÇİN ANKARA’YA GELDÄ°M….22 YIL BÄ°TMÄ°Å? ANKARA’DA..
    HAYATIMIN YARIDAN FAZLASI ANKARA’DA GEÇMÄ°Å?..
    Ä°STANBUL’DAN GELENLER,DENÄ°ZÄ° OLAN BÄ°R Å?EHÄ°RDEN GELENLER ÖNCE ALIÅ?AMAZLAR ANKARA’YA HATTA SEVMEZLER…
    BEN Ä°LK YILINDA ANKARA’YI KOCAMAN BÄ°R KÖYE BENZETÄ°P SONRA DA YERLEÅ?EN Ä°NSANLAR TANIDIM..
    BUNUN CEVABI NE BÄ°LÄ°YOR MUSUNUZ ? “ANKARA ALIÅ?KANLIK YAPAR”
    ANKARA SAKÄ°NDÄ°R ,RAHATTIR ,TRAFÄ°Ä?Ä° KEÅ?MEKEÅ?Ä° Ä°STANBUL’DAN ÇOK DAHA OLUMLUDUR..Ä°STANBUL BENÄ° ARTIK ÜRKÜTÜYOR.(HER NE KADAR SON YILLARDA ANKARA DA KALABALIKLAÅ?MAYA BAÅ?LAMIÅ?SA DA..)
    ÖZETLE ANKARA’YA GELMENÄ°ZE SEVÄ°NDÄ°M…UMARIM A L I Å? I R S I N I Z DA…
    BU ARADA SİTENİZİN YENİ HALİ ÇOK GÜZEL BİR MUTFAK MERAKLISI OLARAK SIK SIK ZİYARET EDİYORUM..

  • faruk akyürek

    ankarada geçen o günlerimde bilerek veye bilmeyerek üzdüğüm herkesten özür dilerim.hayat insanlara çok şeyler öğretiyor özellikle yaşadıkça.şu an kastamonuda olmasamda….

Yorum yapın

YORUMU GÖNDER