Bıldırcınlar tuz ve karabiberle iyice ovulup 1 saat dinlenmeye bırakılır.
Tavada azıcık sıvıyağ ile iyice kızartılır.
Not
Kişi başına 2-3 adet bıldırcın olarak porsiyonlarınızı hesaplayabilirsiniz.
Bıldırcınların büyük olanları makbüldür. Daha yağlı ve lezzetli bir eti olur. Günümüzde avlanmak suretiyle sofralarımıza gelmiyor. Çiftliklerde yetiştiriliyor. Bu nedenle bazıları çok ufacık tefecik oluyor. Alırken paketlere bakıp tombik olanlarını seçebilirsiniz.
Osmanlı yemekleri kitaplarına baktığımda hep tereyağında kızartıldığını okudum. Hatta bir sefer öyle yaptım. Bana çok ağır geldi. Bu sefer zeytinyağında kızarttım. Çok nefisti. Tabi bu da damak tadıyla ilgili. Ben sıvıyağ yazdığım herşeyi zeytinyağı ile yapıyorum. Ama bazılarına zeytinyağı çok ağır gelebiliyor.
Bütün olarak pişirebileceğiniz gibi göğüs kısmından keserek düz hale getirip de pişirebilirsiniz. Evde tavuk makasınız yoksa kasabınızdan rica edebilirsiniz. Düz hale getirdiğinizde pişirmesi çok daha kolay oluyor. Ama ben bütün halde seviyorum. Çocukken kendimi kocaman tavuk yemiş gibi hissederdim.
Lades kemiği o kadar küçük ki görevini yerine getiremiyor. Lades tutuşmaktan hoşlanıyorsanız tavuğun lades kemiği büyüklüğündeki but kemiklerini kullanabilirsiniz.
Merhaba Devletsah,
Bildircinin cok lezzetli oldugunu cok duydum ama hic denemedim henuz. Nedense bana cok kucuk olduklari icin sanki yemeye kiyamazmisim izlenimini veriyorlar. Bir de ustunden cok et cikmazbunlarin, yazik neden olduruyorlar diye de uzuluyordum ama ciftliklerde yetistigini ogrendigim iyi oldu :))
Merhaba devletşah görüntü çok iştah açıcı gerçekten ama ben nedense uçan hayvanları yiyemiyorum.hiç yemedim ve yiyemiycemde galiba yalnız çok lezzetli olduğunu babamdan çok duymuştum yemeye bile zorlamıştı ama başaramadı… ama gerçekten görüntü ye beni diyorrr… ellerine sağlık 🙂
Merhaba ,
Ben de Evren Bal ve Özge Kut gibi bu minik kuşları yiyemiyorum. Bir defasında gittiğimiz restorantta spesiyali olduğu ve çok ısrar edildiği için yemek istedim ama önüme geldiğinde bir çatal bile alamadan geri gönderdiğimi hatırlıyorum. Yiyebilenlere diyecek sözüm yok, görünüşü güzel seninkilerin de afiyet olsun.
Aslında son zamanlarda duyduğum bir konuyu paylaşmak için yazmak istemiştim. Ben de yıllardır herşeyde zeytinyağı kullanıyorum. Sadece çok sık yapmadığım kızartmalar için de ayçiçek yağı. Ama TV de izlediğim bazı programlarda uzmanlar, zeytinyağının ısnması sırasında yapısının bozulduğunu ve gereken faydayı sağlamadığını söylediler. Oysa ben soğanı kızartmadan asla yemek yapmam. Malzemeyi çiğden koyup yemek piştikten sonra yağın ilave edilmesi tavsiyesi hiç hoş gelmedi bana. Çok az yağ kullanılnasının da önerildiği sohbette sonradan ilave edilen bu z.yağının göze daha çok görünerek psikolojik doyum da yarattığı(bire bir böyle ifade edilmedi ama anlamı buydu) belirtildi. Tarifinde zeytinyağında kızarttığını yazdığın için bilmeni istedim.
Zeytinyağı kullanılan ayçiçek ve mısır yağlarına oranla daha çabuk yanıyor. Tereyağı gibi düşünmek gerek. Hani o da ocakta 1-2 dakika kalınca yanıyor ya… Ben o yüzden önce tavayı /tencereyi iyice ısıtıyorum ardından yağı koyuyorum ve az sonra içine kızartacağım şeyi ilave ediyorum.
Açıkçasını söylemek gerekirse diyetisyenlerin ya da doktorların bu konularda ne dediklerine fazla aldırmamaya başladım. En son Ender Saraç bir yerde “bu işin de modası var” dedi. Gerçekten öyle. Bir “yeşil sebzeler çok faydalı” diyorlar, 2 yıl sonra “aslında faydalı olan kırmızı renkli olanlarmış” diyorlar, 3 yıl sonra “en faydalısı bakliyat” diyorlar. “Yok herşeyi zeytinyağı ile yapın” diyorlar, “vazgeçtik hayvansal yağa da ihtiyacımız var, arada tereyağ kullanın” diyorlar. Yine Ender Saraç o konuşmasında dedi ki:”Eğer bu şekilde fikir değişiklikleri olmasa herkes bir kere doktora gider ve beslenmeyi öğrenir. Böyle olunca her sene gitme ihtiyacı duyuyoruz. Gerçekte doğadaki herşey kararında tüketildiğinde insana faydalıdır. İnsan için yaratılmıştır. Yeterince kullanmak faydalıdır.”
Ben yıllardır Sokrates’in şu sözünü söylerim “Dünyadaki herşey zehirdir. Önemli olan dozdur.” Gerçekten de öyle. İnsan için en faydalı şey sudur. Günde 3 litreden fazla su içmek böbrekleri çürütür. Vücudumuza dengeli miktarlarda giren tereyağı, un, tuz, şeker öldürmez. Bunları abartarak almak insanı kollestrol, aşırı kilo, tansiyon ve şeker sahibi yapar. Aslında o zaman bile öldürmüyor sadece yaşam kalitenizi etkiliyor. Daha kaliteli, sağlıklı yaşamak için herşeyden kararınca yemekte fayda olduğuna inanıyorum.
Yine de verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Ben de yağın değil de tuzun sonradan eklenmesine taraftar birisiyim. Tabi pişerken eklenen tuz daha lezzet veriyor ama, yerken psikolojik olarak bir daha ekiyoruz. İşte o zaman fazla oluyor.
Açıkçası hiç kullanmadım. Ancak geçenlerde Zeytin hasadı için Ayvalığa gittiğimde bu konu geçmişti. Pamuk yağı kalite olarak daha düşük olduğundan daha ucuzmuş. merdiven altı üretimde zeytinyağının içine katılıyormuş. Sağlık için zararlı değil. Ama çok yaygın kullanımı da yok. Yüksek sıcaklığa dayanıklıymış.
Merhaba Devletsah,
Bildircinin cok lezzetli oldugunu cok duydum ama hic denemedim henuz. Nedense bana cok kucuk olduklari icin sanki yemeye kiyamazmisim izlenimini veriyorlar. Bir de ustunden cok et cikmazbunlarin, yazik neden olduruyorlar diye de uzuluyordum ama ciftliklerde yetistigini ogrendigim iyi oldu :))
Merhaba devletşah görüntü çok iştah açıcı gerçekten ama ben nedense uçan hayvanları yiyemiyorum.hiç yemedim ve yiyemiycemde galiba yalnız çok lezzetli olduğunu babamdan çok duymuştum yemeye bile zorlamıştı ama başaramadı… ama gerçekten görüntü ye beni diyorrr… ellerine sağlık 🙂
bu kuşların yanına patlıcan salatası mükemmel yakışır.eline sağlık
Merhaba ,
Ben de Evren Bal ve Özge Kut gibi bu minik kuşları yiyemiyorum. Bir defasında gittiğimiz restorantta spesiyali olduğu ve çok ısrar edildiği için yemek istedim ama önüme geldiğinde bir çatal bile alamadan geri gönderdiğimi hatırlıyorum. Yiyebilenlere diyecek sözüm yok, görünüşü güzel seninkilerin de afiyet olsun.
Aslında son zamanlarda duyduğum bir konuyu paylaşmak için yazmak istemiştim. Ben de yıllardır herşeyde zeytinyağı kullanıyorum. Sadece çok sık yapmadığım kızartmalar için de ayçiçek yağı. Ama TV de izlediğim bazı programlarda uzmanlar, zeytinyağının ısnması sırasında yapısının bozulduğunu ve gereken faydayı sağlamadığını söylediler. Oysa ben soğanı kızartmadan asla yemek yapmam. Malzemeyi çiğden koyup yemek piştikten sonra yağın ilave edilmesi tavsiyesi hiç hoş gelmedi bana. Çok az yağ kullanılnasının da önerildiği sohbette sonradan ilave edilen bu z.yağının göze daha çok görünerek psikolojik doyum da yarattığı(bire bir böyle ifade edilmedi ama anlamı buydu) belirtildi. Tarifinde zeytinyağında kızarttığını yazdığın için bilmeni istedim.
Sevgili Nur;
Zeytinyağı kullanılan ayçiçek ve mısır yağlarına oranla daha çabuk yanıyor. Tereyağı gibi düşünmek gerek. Hani o da ocakta 1-2 dakika kalınca yanıyor ya… Ben o yüzden önce tavayı /tencereyi iyice ısıtıyorum ardından yağı koyuyorum ve az sonra içine kızartacağım şeyi ilave ediyorum.
Açıkçasını söylemek gerekirse diyetisyenlerin ya da doktorların bu konularda ne dediklerine fazla aldırmamaya başladım. En son Ender Saraç bir yerde “bu işin de modası var” dedi. Gerçekten öyle. Bir “yeşil sebzeler çok faydalı” diyorlar, 2 yıl sonra “aslında faydalı olan kırmızı renkli olanlarmış” diyorlar, 3 yıl sonra “en faydalısı bakliyat” diyorlar. “Yok herşeyi zeytinyağı ile yapın” diyorlar, “vazgeçtik hayvansal yağa da ihtiyacımız var, arada tereyağ kullanın” diyorlar. Yine Ender Saraç o konuşmasında dedi ki:”Eğer bu şekilde fikir değişiklikleri olmasa herkes bir kere doktora gider ve beslenmeyi öğrenir. Böyle olunca her sene gitme ihtiyacı duyuyoruz. Gerçekte doğadaki herşey kararında tüketildiğinde insana faydalıdır. İnsan için yaratılmıştır. Yeterince kullanmak faydalıdır.”
Ben yıllardır Sokrates’in şu sözünü söylerim “Dünyadaki herşey zehirdir. Önemli olan dozdur.” Gerçekten de öyle. İnsan için en faydalı şey sudur. Günde 3 litreden fazla su içmek böbrekleri çürütür. Vücudumuza dengeli miktarlarda giren tereyağı, un, tuz, şeker öldürmez. Bunları abartarak almak insanı kollestrol, aşırı kilo, tansiyon ve şeker sahibi yapar. Aslında o zaman bile öldürmüyor sadece yaşam kalitenizi etkiliyor. Daha kaliteli, sağlıklı yaşamak için herşeyden kararınca yemekte fayda olduğuna inanıyorum.
Yine de verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Ben de yağın değil de tuzun sonradan eklenmesine taraftar birisiyim. Tabi pişerken eklenen tuz daha lezzet veriyor ama, yerken psikolojik olarak bir daha ekiyoruz. İşte o zaman fazla oluyor.
Merhaba;
Ben bu yazımı Kocaeliden yazıyorum.3 yıl önce aldıgım bıldırcınlarım var.1 bıldırcınım öldü ve ben çok üzüldüm kendiliÄinden öleceklerine kendim piÅire bilirim diye düÅündüm.Bu tarif üzerine bende uygulamaya geçebilirim.Ãünkü;piÅirilmiÅ bıldırcınlar çok güzel duruyolar. Herkese afiyet bal Åeker olsun…GÃRÃÅ?MEK ÃZERE BY
SEVGİLİ DEVLETŞAH BİLGİLERİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER BENİM SORUM ŞU PAMUK YAĞI KULLANSAK OLURMU ET VE TAVUK KIZARTIRKEN FAYDASI VARMI CEVAPLARSAN SEVİNİRİM TEŞEKKÜRLER.
Merhaba;
Açıkçası hiç kullanmadım. Ancak geçenlerde Zeytin hasadı için Ayvalığa gittiğimde bu konu geçmişti. Pamuk yağı kalite olarak daha düşük olduğundan daha ucuzmuş. merdiven altı üretimde zeytinyağının içine katılıyormuş. Sağlık için zararlı değil. Ama çok yaygın kullanımı da yok. Yüksek sıcaklığa dayanıklıymış.