Abrakadabra
Son üç pazardır sihirli kutumuzda sihirbazlık gösterileri seyrediyoruz. Her birinde ayrı büyülendiğimiz, birbirinden farklı duygular hissettiren sihirli filmler.
İlk seyrettiğimiz “Hokkabaz” içlerinde en komik olanı. Cem Yılmaz güldürürken öğreten bu filmiyle pek çok senaryo yazarına da örnek olmalı. Bence filmin en unutulmaz sahnesi çok yapılan yanlışlardan birisine parmak bastığı an. Nasıl ki Çamlıca İstanbul’un yedi tepesinden birisi değilse, Çanakkale şehitliği de Anadolu yakasında değil.
İkinci filmimiz “İllüzyonist”ti. Görüntülerin her biri ayrı ayrı fotoğraf kareleri gibiydi… Filmin sizi içine alan bir renk paleti vardı. Asla yabancılık çekmediğimiz toprak tonları. Âşık bir adam, aşkı için yaptıkları ve katlandıkları yaklaşık iki saat boyunca ekran karşısında bizi büyüledi. Edward Norton göz dolduran oyunculuğu ile bütün filmi omuzlamıştı. Ancak gördüğümüz hiçbir şey gerçek değildi.
Son olarak “Prestij”i seyrettik. Geçen 128 dakika boyunca sırrı aradığım, ama bulamadığım bir filmdi. Film biter bitmez kandırılmaktan hoşlanmadığım için sırrını öğrenmek üzere bilgisayar başına oturdum. İlk baktığım şey Tesla oldu. Okuduklarımla seyrettiklerim arasındaki bağlantıları tek tek kurdum. Seyrederken olduğu gibi okurken de şaşkınlıklar içindeydim. Eğer daha önce “Memento”yu, “21 Gram”ı ya da “Crash”i seyredip karma karışık kurgusundan hoşlandıysanız bu filmden de mutlaka hoşlanacaksınız.
Hangisini en çok beğendiğimi soracak olursanız, seyretme sıramızın tam tersi olduğunu söylerim. En çok etkilendiğim en son seyrettiğimdi. Nasıl olur da doğru akımı bulan Edison’u bilirken, alternatif akımı bulan Tesla’yı bilmezdim. Aynı sene ikisine de aynı Nobel ödülü layık görülmüş. Fakat ben birini öğrenmiş birisini öğrenmemiştim. Tesla’yı Edison’dan ayıran neydi ki?
Aşağıda Tesla v Edison hakkında kısa bir video bulacaksınız. Tesla ve Edison’un arasındaki ilişkiyi anlatıyor.
Bildigim kadariyla,
-Floresan Lamba ( Endüstride kullanımından 40 yıl önce )
-Radar ( Savas doneminde Edison tarafından baltalanmıs ve 25 yıl gecikmis )
-Mikrodalga Fırın
-Buji sistemi ( otomobillerde )
-Hiz Olcer ve
-Elektron mikroskobu…
Bunlar Nicholas Tesla tarafindan icat edilen “sey”ler.
Tesla, 1856 Smijlan, Hırvatistan dogumlu. 1884’de Amerika’ya geldiginde, Thomas Edison icin calismaya baslamis. Bu yillar, Edison’un ampülün patentini aldigi yillar (1879-1880). Ampülün kullanımının artması için elektriğin evlere yayılması gerekli. Ancak Edison’un uzerine büyük yatırımlar yaptığı DC ( doğru akım ) sisteminin de dağıtım için ciddi sorunları var. Bunun üzerine Edison, Tesla’ya büyük paralar vaadederek “DC sisteminin iyileştirilmesi” için bir anlaşma teklif etmiş. Zaten doğuştan yetenekli olan Tesla, bu işi halledip Edison’a büyük miktarlarda para kazandırmış. Ancak Edison anlaşmanın kendine düşen tarafını yerine getirmemiş. Bunun üzerine Edison’dan ayrılıp, kendi başına çalışmaya başlayan Tesla, bugun de evlerimize kullandığımız AC ( Alternatif Akım )’ı bulmuş. Karşı atak olarak Edison, fikrini savunmak için hayvanlar üzerinde denemeler yapmaktan bile çekinmeyerek AC’nin “Ne kadar tehlikeli bir şey olduğu” ve “kesinlikle sakınılması gerektiği” yönünde çalışmalar yapmış. Güçlü bağlantıları ve “kulis”i sayesinde Tesla’nin ününü engelliyor.
Benim bildiklerim bunlar, meslektaşlarımla ilgili olarak 😉
CemciÄim;
EÄer filmi seyrederken Edison’un adı geçmeseydi Tesla’nın da senaryo yazanlar tarafından oluÅturulmuÅ bir kahraman olduÄunu düÅünüp geçerdim. Ama Edison’dan bahsedilince acaba böyle biri var mı diye düÅünüp bilgisayarın baÅına oturdum. Ve bir kere daha ne kadar cahil olduÄumu anladım. DediÄin gibi hergün evimizde kullandıÄımız herÅeyi ona borçlu sayılırız. Fakat adamcaÄızı bilmiyoruz bile, ne acı…
Ãok da enteresan bir tipmiÅ. Filmde bir yerede “takıntının ne olduÄunu bilirim” diyordu. Gerçektende biliyormuÅ. Kendisi Obsesif komplusifmiÅ. Vikipedi’de okuduÄuma göre inciden iÄrenir, yuvarlak nesnelere dokunmazmıÅ. Mutlaka 3’e bölünen numaralı (3,6,9,gibi) odalarda kalır, asla bir kadınla yemek yemezmiÅ. Deli dahi denilen cinsten…
Å?unu da söyleyeyim David Bowie filmde Nikola Tesla rolünde çok ama çok baÅarılı.
Dahi olmanın ne oldugunu bilirim… İnsan dışardaki güçlüklerden çok, çoğu zaman fikirleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor 😉
Cem Vedat ISIK? ODTÜ Elektrikten? 2004 mezunu?! Sen misin?
Kusura bakma Devletsah, burayi böyle kendi emellerine kullanmalarini hic sevmem insanlarin, fakat üniversiteden ayni isimde birini taniyorum da, bu Cem o Cem mi anlamak istedim. Cem ses ver 🙂 “meslektas”
Sevgiler,
Eda COSKUNER
Nasil ki “Coca Cola” diyince aklimiza tek Åey geliyor, Cem Vedat IÅ?IK da öyle birÅey iÅte. Tabii ki benim Eda 😉 Sana ulasabilecegim bir baglanti birakmamissin… Bana http://isik.net'ten ulasabilirsen cok sevinirim. En kisa zamanda görüsmek üzere…
P.S: Ablacim saol, sayende arkadasimi buldum 😉
Sevgili arkadaÅlar,
Biz de prestijden hemen sonra Tesla ile ilgili bir belgesel izledik. Prestijde gördüklerimizi gerçekten yapmıÅ.. yani iyonosferdeki serbest enerjiyi kablosuz olarak almayı baÅarmıÅ, filmde gördüÄümüz “ampul tarlası” gerçekten bunun sonucunda yaptıÄı biÅey.
fakat buluÅlarının savaÅ teknolojisinde kullanılacaÄını anladıÄında çalıÅmalarını durdurmuÅ. Birçok projesine ABD hükümeti tarafından el konulmuÅ. hatta harp teknolojisinin fikir babası (elektro manyetik dalga odaklayarak deprem oluÅturma)
zamanının kuantum fizikçileriyle (Einstein dahil) aynı fikirde olmadıÄını belirtip.. “Åimdi onların zamanı olabilir ama gelecek benimdir” söylemi gerçekten beni çok etkiledi..Tesla deyince ürperiyorum..zamanının çok ötesinde düÅünen bir dahi…Å?imdi hakkında bir kitaba baÅlayacaÄım..
selamlar..
özge
ya şu belgeselin adını öğrenebilir miyim?
bir ödev hazırlıyorumda
çirkin yazııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı