Sufi’nin 2. hafta menüsü
Katı gıdaya geçtiğimiz ilk günlerde ağlamaklı dolaşıyordum. Sûfî her şeyi tükürüyor, hiçbir meyveyi beğenmiyordu. Çoluk çocuk herkesin sevdiği muzdan nefret ettiğinde hissettiklerimi anlatamam. Yemek seçen mızmız bir çocuğum olduğunu düşünmeye başlamıştım. Halbuki çok yanılmışım…
Bulamaç değil ayrı ayrı lezzetler…
İlk kahvaltısında peynir ve ekmeği anne sütünde ezmiştik. Pek bayılmasa da elma, armut püresinden daha iştahlı yedi. Ne de olsa işin içine anne sütü girmişti. Lakin kafamda her zamanki gibi soru işaretleri oluştu. Meyvelerin tadını ayrı ayrı alsın diye sularını / pürelerini önce tek tek sonra karışık veriyorsak neden kahvaltılıkların tadını ayrı almıyor dedim. Üçüncü kahvaltısında peyniri, ekmeği ayrı ayrı minik parçalar halinde verdiğimde ilk halinden çok daha fazla sevdi. Hele peynire bayıldı… Onu ağzı açık peynir beklerken gördüğümde doğru bir iş yaptığımı da anladım. Şimdi sabahları kırıntılar halinde hepsini ayrı ayrı yiyor.
İlk poğaçasını da süt ile karıştırarak verdik. Şimdi düşünüyorum da parça parça bölerek verseydik daha da çok severdi. İçindeki maydanozun tadını daha iyi hissederdi mesela. Poğaça demişken, tarife baktığınızda da göreceksiniz Ayşe teyzesi margarinle yapmış. Evet, 6 aylık bebeğimiz margarin yedi. Ayşe teyzesi, Nilay teyzesi, Handem ya da Gül Fatma teyzesi margarinle başka poğaçalar, kurabiyeler yaparsa onları da yiyecek. Amcasına yemeğe gittiğimizde onun bakkaldan aldığı yoğurdu da yiyecek. Çünkü ben her zaman tarifi analiz ettikten sonra bebeğime vermeyeceğim. Hele misafirliğe gittiğimiz yerlerde ‘bunlar tü- kaka, Ayşem teyzen becerememiş, çocuklarını bizim seni sevdiğimiz kadar sevmiyor, ben sana evde daha güzelini yaparım’ hiç demeyeceğim. İlk zamanlar tek soracağım soru: ‘içinde fıstık, ceviz, bal gibi alerji yapacak birşey var mı?’ olacak. Günler ilerledikçe o soruyu da rafa kaldıracağım.
Biz nasıl besleniyorsak o da öyle beslenecek.
Biz evimizde margarin kullanmıyoruz, dolayısı ile o da sadece gittiğimiz yerlerde yediği kadarı ile yemiş olacak. Biz evde benim yaptığım yoğurdu, dışarıda ise hazır yoğurt yiyoruz. O da öyle yapacak. Kısacası biz kendimize yemek ile ilgili stres yapmayıp, yemek seçmeyeceğiz.*
Hiç aklımızda yokken Sûfî makarna ile tanıştı.
Akşam o oyun oynamakla meşgul olsun, biz de rahat yemek yiyelim diye tabaklarımızı kucağımıza alıp, oyun halısının kenarına oturduk. Bizim yemek yediğimizi fark etmesiyle oyunu bırakıp, dikkatle bizi seyretmeye başlaması bir oldu. Bir müddet sonra fırında makarnamın beşamel sosundan parmağıma alıp tattırmaya karar verdim. Biraz yalandıktan sonra ağzı açık beklemeye başladı. Bir parça, bir parça daha derken içindeki boncuk makarnayı bölüp verdim. Sonra sosundaki karemelize olmuş soğandan… Tabağımdaki yemek bittiğinde o koca bir kaşık yemiş, halâ ağzı açık şekilde bekliyordu.
Sûfî büyük adam muamelesi görmek istiyormuş…
Bu mevsimde meyve çeşidi az. Olanların da bir kısmı alerjik. Her gün tükettiğimiz elma, armut ve ayva üçlüsüne muz katmaya çalıştık. İlk denemede muz püresinden nefret etti. Öyle ki ilk andan sonra ağzını açmadı bir daha. 2. denemede püreyi elimle vermeye çalıştım. Iııh… Kahvaltıdaki aydınlanma buraya da yansıyınca işler değişti. Çocuğum öyle bebekler gibi püre yemek istemiyordu. Parça parça kırıdığım muzu damağı ile ezip afiyetle yedi.
Büyük adam gibi yemekten hoşlandığını anladığımda ilk hafta menüsüne gelen yorumlardan birisinde bardak kullanılmasından bahsedildiğini hatırladım. Bir sabah, yine biberondaki meyve suyunu reddedince her şey yerli yerine oturdu. Yıllardır koleksiyonunu yaptığım, eşimin de yıllardır bunlar ne işe yarayacak dediği minik bardak koleksiyonumdan bir tanesine meyve suyunu koyup Sûfî’ye ikram ettiğimde ağzım açık kaldı. Armut suyunu 1 dakika gibi kısa sürede kanakana içti. Hatta 2. bardağı verdim. Sonrasında armuta bağlı baş gösteren ishali saymazsak bizim için günün en güzel olayıydı. Şimdi günde 2,5 yemek kaşığı suyu ve sabah meyve sularını bardaktan içiyor.
Bütün bu öğünlerden önce ve sonra mutlaka anne sütü aldığını söylemekte yarar var. Hiçbirisinden karnını doyuracak şekilde yemiyor… Şimdilik alışma turlarındayız.
Şimdilerde aklımda kahvaltıda içecek olarak ne verebilirim sorusu var. Siz kahvaltı için neler yapıyorsunuz?
Unutmayın her bebek birbirinden farklı damak zevklerine sahip… Siz kendi menünüzü oluştururken kendi bebeğinizin zevkine göre hazırlamalısınız. Ailenizin alerjik geçmişi de bebeğinize vereceğiniz besinleri etkiler. Kardeşimin çocukluğunda ağır şekilde C vitamini alerjisi vardı. O yüzden biz Sûfî’ye narenciye vermiyoruz. Zaten asit oranı yüksek olduğu için de tavsiye edilmiyor. Bir de mevsimi olmayan meyve, sebzelerden bebeğinizin ve kendinizin sağlığı için uzak durun.
* Endüstriyel gıda -şeker, çikolata, bisküvi, hazır meyve suyu vs- ile ilgili düşüncelerim misafirliktekilerde ikram edilenlerden biraz farklı. Onu da gelecek haftanın menüsünde yazayım.
Merhaba sevgili Devletşah;
Bulamaç olayının işe yaramadığını biz neyazık ki geç farkettik. Ek gıdaya 4. ayda başladık şuan 10. aydayız. Malesef 5 aydır karışımlarla beslenen çocuğumuzun isyanları sonucu şuanda herşeyi ayrı ayrı veriyoruz. Biz kahvaltıda içecek olarak ıhlamur çayı veriyoruz. 1 tatlıkaşığı pekmezle… Ençok sevdiği içecek diyebilirim…
Sevgiler…
Merhaba
Yoğurt ve yumurta sarısını ne zaman vereceksiniz.
Merhaba Fadime hanım;
bu hafta yoğurt vermeye başlıyoruz. Sonuna doğru da sebze çorbası vereceğim. Yumurta sarısını 7. ayı itibariyle ekleyeceğiz.
Neslihan hanım;
Bir yerlerde herşeyi hem birlikte yemeye hem de ayrı ayrı yemeye alışması gerektiğini okumuştum. Ayrı ayrı yemeye alışan çocuklar da gelecekte birarada pişen şeylere reaksiyon veriyormuş. Mesela karnıyarık. Kıymayı ayrı patlıcanı ayrı yemek istiyor. Ya da kerevizi ayrı içindeki patatesi ve havucu ayrı istiyor gibi. Sebze çorbalarını tümden redediyorlarmış.
O yüzden dengeli şekilde gitmek gerek. Tabi kahvaltıda hiçbir zaman bulamaç yemediğimizi gözönünne almalı.
Sevgiler
ben erdeme kahvaltı yanına ıhlamur yapardım. İçine tatlandırıcı olarak 1 yaşından sonra bal koyabilirsin.
Efe 8 ayını tamamladı. 6. ayından itibaren kahvaltı vermeye başladım. ekmek kırıntısı, labne peyniri, zeytin, bazen çay kaşığının ucuyla çok az tahin, gün aşırı yumurta ve yine gün aşırı çok iyi ezilmiş ceviz ekliyorum. Bazen aynı şeyleri yemekten bıkmasın diye pekmez de ekliyorum. Ama en çok masada bizimle beraber yemek yerken keyifli. Hafta sonu omlet bile verdim. Bir de havalar soğuduğundan beri, elma, armut, mandalina suyunu karıştırıp bir çay kaşığı pekmez ekleyip içiriyorum. Hem kan yapıyor, hem de vitamin.
Devletşah, Aynı şeyleri düşünüyoruz. O tip bir stres baş edilemez bir stres. Bir çok arkadaşımla da tartıştığımız bir konu. Ada şu anda 2 yaşında ilk 2 aylıkken yurt dışına çıktı. Şu ana kadar sanırım 10 ya da 12 kez uçağa bindi. Gittiği her yerde elbette ki evdeki düzeni bulamadık. Sadece anne sütüyle beslenirken sorun yoktu ama ek gıdaya başladıktan sonra hele 6. aydan sonra ciddi zorlanıyor insan. Otelde ne varsa onu yiyor gittiği rest. en uygun şeyi vermeye çalışıyorsunuz. Ve bir şekilde besleniyor. Ama ben bu stres yüzünden 1,5 yıldır tatile gitmeyen aile biliyorum. orada ne içer ne yer düzeni bozulur diye.. Ada ise benim çantam gibi her yere gider. Ve bu sayede uyum yeteneğinin çok geliştiğini düşünüyorum.
Ama yine daha önce yazdığım şeye geleceğim, bir çocuk kendi düzenini kendi kuruyor. Yani hani şey demişsin ya ayrı ayrı yemesi sonrada sorun olabiliyor diye. Yemek istemiyorsa birleşik şekilde veremiyorsun. Ada aynı öğünde iki şeyi yemiyor. 4. aydan beri bu böyle. Ben de bunu senin gibi keşfettim. Kahvaltılarda bebekken labne peynirine bayılırdı. Ama ekmekle yemezdi, dişleri çıkmaya başladıktan sonra hafif kızarmış ekmek, tereyağ ikilisini sevmeye başladı.. Ama şu ana kadar bir tane yumurta yediremedim denemediğim hiç bir yol kalmadı. Yemiyor. Ben de yediği çorba da köftede v.s. de vermeye çalışıyorum. Yani çocuk kendi düzenini kuruyor anne de ona birşekil de uyuyor :))
sufiye öpücükler, sevgiler..
sevgili devletşah bu yazınla beni nasıl bir stresten kurtardığını anlatamam…çevrem ek gıda konusunda ikiye bölünmüş durumdaydı. bir taraf yeni anneler olarak püre, sütlü pirinçli mamalar verirken öbür taraf (annem, kayınvalidem) bebeğin biz ne yersek onu yemesi gerektiğini savunuyordu. ben de arada kalmıştım açıkçası. ama yazını okuyup kendi içimde de çözümledikten sonra eskilerin haklı olduğuna kanaat getirdim. hem bu yolla biz de yediklerimize dikkat ederiz. öyle değil mi??ben de menümü bir ay sonra paylaşmaya başlayacağım inşallah. bu arada her hafta yazmaya devam et olur mu? merakla bekliyorum. sufiyi öp benim için:)
Bebek bakmakta, yemeğini hazırlamakta çok zor, hepinize kolay gelsin, öptüm….
Devletşah hanım ALLAH emeklerinizi zayi etmesin hayırlı evlat etsin. Bir evlat nasıl zor yetişiyor. ne güzel tespitler , herşeyin öz tadını alabilmesi için emekleriniz. Sufi maşallah çok şanslı ne güzel anne. tebrikler selam sevgiler.. teşekkürler……….
sevgili devletşah,
bu arada katı gıdaya geçtiğinizden beri hiç biberon ve alıştırma bardağı kullandınız mı? yada kullanacakmısınız? bu soru da kafamı oldukça karıştırıyor bu ara..cevaplarsan sevinirim…
devletşah merhaba,benim oğlum 4 aylık olacak yarın.ek gıdaları şimdiden araştırmaya başladım… TUZ konusunda ne düşündüğünü merak ediyorum. Gittiğiniz yerlerde ve sizin yediğiniz yemeklerde tuz yok mu? Bebek yemeklerine tuz koymayın diyorlar. Ama bu pek mümkün olmayacak çünkü anneanne ,babanneye gittiğimizde ağzına birşeyler vermeye çalışacaklar. evde yaptığım tuzsuz yemekleri beğenmeyecek bu sefer 🙁 şimdiden bunu kendime dert ediyorum.
ilk cocukta nekadar hassassak , ikincide sakin ve cok serbest oluyoruz biz anneler . öncelikle yumurta sarisi icin erken diye düsünüyorum , doktorumuz beyazini verin , sarisi bu aylarda karacigeri icin zararli demisti .ben 8 ay bitiminde korkarak vermistim . sabah cayinda , cok acik adacayi veya rezene cayi verebilirsiniz …birde yemeklerden sonra elma suyu vermek , vücutta demiri hapsediyormus diye söylemisti doktorumuz ( almanyada yasiyorum ): yinede bazi seyleri vermeden önce yasini doldurmaliyiz . annelerimizin zamanindaki gibi degil yediklerimiz malesef . saglikla büyütün.
Merhabalar
Benimde 6 aylık bir kızım var.Bizde ek gıdalara yeni geçtik önce yoğurtla başladık her gün minik kavanozda yoğurt mayalıyorum.Şİmdi sebze çorbasına geçicez bikaç gün sonrada kahvaltıya geçiceğiz.Doktorumuz her sabah yurmurta sarısının 1/8 i,tuzsuz peynir ve pekmezle başlamamız gerektiğini söyledi.Sanırım doktorlar arasındada yorum farkı var.Bizim doktorumuz yumurta beyazını bir yaşına kadar vermeyin dedi ama yorum yapan arkadaşlardan biri verdiğini yazmış.Bisküvi vermeyi düşünmüyorum.Şeker ve tuzla ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi diye düşünüyorum.
Sevgili Devletşah,
Burada sabah kahvaltısında yeşil zeytin verdiğini yazmışsın, Sufi o kadar katı şeyleri nasıl yiyor? (maşallah bu arada)
Benim oğlum da 6 aylık ama ben püre kıvamından daha katı şeyler vermeye korkuyorum boğulacak diye..
Bir de diğer yazında bahsetmiştin sanırım sorularınız varsa doktoruma sorarrım diye..ben küçük bir ilde yaşadığım için maalesef çocuk doktoru yok ayrıntılı soru sorabileceğim..
Ek gıda konusunda şöyle bir problemimiz var: yeni geçtik ek gıdaya gündüzleri yoğurt meyve püresi yiyor. geceleri çok kalkıyor diye yatmadan muhallebi vereyim dedim pirinçunu ve suyla pişirip kendi sütümü çok az da pekmez karıştırdım severek yemedi zorla 4-5 kaşık..
Çorba yaptım havuç-patates pirinç blendırdan geçirip verdim yine zorla 3-4 kaşık..
Kendim evde sağlıklı bir bebe bisküvisi yaptım sıcak suda ezip verdim öğürdü..
kayınvalidem sürekli biz ne yersek onların suyundan ( yemekler oldukça yağlı ve tuzlu bu arada) vermem gerektiğini söylüyordu ben ısrarla engel olmaya çalıştım ama yoğurtlu sarımsaklı hamur çorbasının suyunu bayıla bayıla yedi..bu akşam da nohut yemeğinin suyunu yedi bi güzel..Biliyorum tuz-salça-yağ zararlı ama sağlıklı şeyleri yemiyo işte oğlum ne yapıcam?
Mahmure hanım;
Sufi 3. hafta yazısında da bahsettiğim gibi 4. aydan beri sürekli çiğneme hareketleri yapıyor. O yüzden ağzına verdiğim şeyleri hep çiğnemek istiyor. Dişleri hala olmadığı için verdiğim bütün şeyleri diş etleri ile eziyor. Ben de sizin gibi şaşırmıştım. Ta ki parmağımdaki sebepsiz ağrının kaynağının Sufi’nin dişetleri ile ısırması olduğunu anlayana kadar. İlk başlarda lokmaları küçük pirinç taneleri kadar veriyordum. Şimdi biraz daha büyüttük. O lokmaları uzun uzun çiğniyor.
Belki sizin bebeğiniz de Sufi gibi bulamaçlardan hoşlanmıyordur. Tek tek vermeyi deneyin. Biz de yemeklerimizden tattırıyoruz. Örneğin fırın makarna… Ben yemekleri genelde tuzsuz yaparım. Çzel bir sebebi yok. Unuttuğum için tuzsuz oluyorlar. O yüzden pek problem olmuyor. Doktorumuz 3. günden sonra çorbalara da çok az tuz katmamızı söylemişti.
Son olarak akşamları pekmez vermeyin. Pekmez şekerden daha kalorili bir şey olduğu için hiç uyumaz. Bu arada sufi de son 1 haftadır geceleri 10 defa kalkıyor. Konunun açlıkla ilgisi yok. Dişleri çıkıyor. Tabi bir de oturmaya başlamak üzere onun da sancısı. Sizin de muhtemelen öyledir.
merhaba Devletşah Hanım,
sizi ilk Gülben Ergen’in programında gördüm. 5,5 aylık bir oğlum var. işe başlamam gerektiği için Dr ek gıda erken başlattı. anne süüt alıyor ama ana öğün olarak kahvaltı, çorba ve yoğurt-meyve püresi verdi. fakat çorbaları yerken çok zorlanıyoruz. bir de ek gıdalar başlayınca kabızlık sorunuortaya çıktı. 3-4 günde bir kaka yapmaya başladı ve hergece gaz sancısı çekiyor. sebze çorbası olarak patates, havuç ve mevsim sebzesi ekliyorum. ama bugün itibarı ile patatese ara veriyorum. sizce nasıl bir çorba vermem lazım?
teşekkürler
Sevgili Devletşah,
Biz Aksel 5,5 aylıkken ek gıdalara başladık. Kahvaltı olarak bizde anne sütü içerisine cici bebe, peynir, minik bir parça yumurta bulamacı yapıp verdik.Ancak Aksel hiç sevmedi.Bu nedenle uzun bir süre kahvaltıdan nefret etti oğlum. Bu nedenle hazır kahvaltı mamalarından vermek zorunda kaldık bir süre. Şimdi bizde peyniri,yumurtayı ayrı ayrı veriyoruz. Aksel çok daha keyifle kahvaltı yapıyor.
Bebek beslenmesiyle ilgili olarak benim de blogumda paylaşımlarım bulunmaktadır.
İlginizi çekerse;http://canimoglumcanimkariyerim.blogspot.com/2012/01/bal-kabagi-corba-tarifi-ve-balkabaginin.html
merhaba devletşah,seni gülben de tanıdım.bende oğluma ek gıdalara geçtikten sonra karışık kahvaltı vermiştim,tam hatırlayamıyorum ama 1buçuk 2 yaşına kadar devam ettim sanırım.onu yiyince herşeyden biraz aldığını düşünüp rahatlıyodum.şimdi8 yaşında oğlum.ama 5 buçuk aylık kızım var,ona yeni başladım tattırmaya.kahvaltı yaparken ekmek kırıntısı,peynire bayılıyor.havuç haşladımasını ve elma püresini yemedi.bizim yediğimiz tavuk suyu çorbasını çok sevdi.bende ayına göre ne yedireyim bilemiyorum,galiba annemin hep söylediği gibi,yavaş yavaş biz ne yersek ondan vericem.sevgiler