Sûfî

Sûfî

Hamilelik insanın uykusunu getiriyor. Dün gece saat kaçta uyuyakaldığımı hatırlamıyorum bile. En son ‘ooo… 21:30 olmuş. Bu saate kadar nasıl dayandım ki’ gibi bir konuşma hayal meyal canlanıyor gözümde, o kadar.

Haliyle yeni yılın ilk saatlerinin keyfini sürmek de bana kaldı. Dışarıda çıt çıkmayan bir saatte uyandım. Eşimle beraber hayatımızda çok büyük değişiklikler yaşayacağımız 2011 yılının ilk kahvaltısını sohbet ederek hazırladık. Çoğunlukla bir kaç gün sonra çıkacağımız seyahatten ve oğlumuzun bu gidişle çok ‘gezenti’ olacağından bahsederken konu isim mevzusuna geldi.

Yıllar boyu bana ismimle ilgili zorluk çekip çekmediğim soruldu. Bugüne kadar çektiğim zorlukları düşündüğümde aklıma ilk gelen şey teknik resim dersinin sınavında kağıdın tepesine adımı 75 derece eğimli olarak yazmanın diğer öğrencilerden 4 kat daha fazla vakit alması oluyor. Bunun dışında hiçbir zorluk yaşamadığımı, hatta değişik isimli olmanın faydasını gördüğümü söyleyebilirim.

Yıllardır bir çocuğum olursa, benim gibi değişik bir isim koyacağımı düşünmüşümdür. Eşim ise bu konu her açıldığında ‘o vakit gelsin konuşuruz’ diyerek pek bu isteğe sıcak bakmazdı. İşte devran dönmüş o vakit gelmişti. Bir yeni yıl sabahı, hayatımızın yeni parçasının ismi üzerinde konuşmaya başladık.

Sufi

Aklımıza gelen bir kaç isimi paylaştıktan sonra tek ortak kararımız bir bebeğe isim koymanın ne kadar büyük sorumluluk olduğu hakkındaydı. Hele ki kültürümüzde ‘ismi ile müsemma olmak’ gibi bir de deyim bulunurken.

Çaylarımızı alıp, sofradan kalktık. Ben sözlükleri karıştırıp, isim önerilerinde bulunurken, eşim isimlerle ilgili web sitelerinden teklifte bulunuyordu. Sevdiğimiz roman kahramanlarından tutun da müzisyenlere kadar birçok isim üzerinde konuştuk. Bazen söylenişi çok hoş olan bir kelimenin anlamının garipliğine şaşırıp vazgeçerken, bazen ‘aaa, o domain alınmış, çocuğumuzun web sitesi olmayacak mı?’ diye vazgeçtik.

Saatler sonra ümitsiz bir şekilde ‘bence bu iş böyle olmayacak, durup dururken bebeğe isim bakılmaz ki. Atalarımız ne akıllıymış, bebek doğduktan sonra yeteneğine göre isim veriyormuş. Bence biz de öyle yapalım. Bak saat 11:00 olmuş. Daha sonra bir gün belirleyelim de o gün bu konuyu çözelim, hem nereden girdik biz bu isim arama işine’ diyerek mutfaktaki halâ toplanmamış kahvaltı masasına doğru harekete geçtim. Ben sofrayı toplarken, eşim de farkında olmadan etrafa yaydığımız onlarca kitabı kaldırmaya başlamıştı ki ağzımdan şu sözler döküldü: ‘sence Sûfî nasıl bir isim olur?’ Gözlerindeki pırıltı nihayet ortak bir noktada buluştuğumuzun işaretiydi.

Ve saatler 1.1.11 11:11’i gösterirken ‘O’na Sûfî demeye karar verdik.

Sûfî hem doğu hem de batı kültüründe benzer anlamlara sahip bir isim. Doğuda kalp temizliği anlamında safâ kelimesinden türemiş ve kalbini saflaştıran kişiler için kullanılmıştır. Batıda Yunanca sophos (hakim, hikmet sahibi), sophia (hikmet, ince düşünce) sözcükleriyle ilişkisi kurulur.

Mevlânâ Mesnevi’de “Sufî, bulunduğu ânın oğludur. Dostum bu iş yarına kalsın demek, yolunun anlayışına uymaz” der. Ânın oğlu olmak, çocuğun babasına hizmet etmesi gibi, sizin de âna hizmet etmeniz anlamına gelir. Çünkü her ânın size yüklediği görevler vardır. Elinizdeki biricik zaman dilimi, içinde bulunduğunuz ândır. Her ne yapacaksanız şimdi yapmalısınız. Anın oğlu olmanın bir anlamı da, insanın tüm enerjisini bir âna toplaması, yoğunlaşması diğer bir ifadeyle konsantrasyon gücünü kullanmasıdır. Mevlânâ, bu gücü kullanmayı engelleyen zihni dağınıklığa karşı ise şöyle uyarır, “Aklını sen her tarafa dağıttın. Akıl suyunla her dikenin kökünü sularsan mana fidanı nasıl meyve verebilir.”

Sûfi, gündüzün güneşe, geceleyin ay ve yıldıza ihtiyacı olmayandır. Varlığa ihtiyacı olmayan yokluktur. Her gün yeniden doğabilmek için ölmeden evvel ölebilendir Sûfî.

Kalıcı bağlantı

Related Posts

3 Responses to Sûfî
  • Mehtap

    kÜçük bey ile tanışmak için sabırsızlanıyorum 🙂

  • guneşligünler

    Devletşah, ben de sabırsızlıkla bu günlükleri yayınlamanı bekliyordum. Sufi bebek hayırlı olsun şimdiden. Demek aramızda sadece iki hafta var. Ben de 38. haftaya girdim bugün. Rabbim bebeklerimize sağlıkla kavuşmayı nasip etsin…

  • devletsah

    Mehtap;

    Ne zaman geliyorsunuz… Bizim küçük bey kendisini amerikadan görmeye gelenleri eli boş yolladı da 🙂

    Güneşli Günler;

    Biz de İbrahim Kayra ile sağlıkla kavuşmanızı diliyoruz 🙂

Yorum yapın

YORUMU GÖNDER