Dergiler Arasında…
Kitaplığımdaki dergilere bakıyorum. Neler var neler…
Çok fazla dergi okuyan bir tip değilimdir. Türkiye’de içerik açısından bana hitab eden çok fazla dergi / mecmua da yok diyebiliriz.
Puanlama yapacak olursam içindeki 10 yazıdan 3’ünü beğendiğim dergileri idare eder, 5’ini beğendiklerimi orta, 7’sini beğendiklerimi iyi ve tamamını beğendiklerimi çok iyi olarak nitendirebilirim.
Bu puanlama sistemine göre maalesef çok iyi kategorisinde yer alan bir dergi şu ana kadar hiç almadım. Ama son yıllarda aldığım birçok dergi iyi kategorisine yerleşip bu konumunu korumayı da başarıyor.
Kendimi bildim bileli bizim eve giren iki dergi vardır: Birisi Kubbealtı Akademisi Kültür ve San’at Vakfı’nın 35 yıldır çıkartmaya devam ettiği Akademi Mecmuası diğeri de TÜBİTAK‘ın Bilim ve Teknik dergisi.
Akademi Mecmuası’ndaki yazılar çocukluk yıllarımda lisan olarak çok ağır gelirdi. Şimdi de akademik geldiği için olsa gerek okuduğum yazı sayısı 5’i bir türlü geçmiyor. Ama ben inatla okumaya devam ediyorum. En azından kelime hazineme bir katkısı olacağına inanıyorum.
Bilim ve Teknik dergisi çehresinde değişiklik yaptığından beri daha okunacak bir dergi haline geldi. Özellikle geçen ay verdiği 35 yıllık arşivlerinin DVD’si ile aldığımda çok yol kat edildiğini tekrar fark ettim.
Zaman zaman fotoğrafçılık dergileri alıyorum. Bunlar arasında en takdir ettiğim Fotoğrafevi‘nin İz dergisi. Gerçekten bakış açısını geliştirecek çok güzel fotoğraflar oluyor. Aynı kapsamda Geniş Açı da hoş bir dergi ve çok daha uzun süredir yayında. Bir de makina ile ilgili aksesuarlar almaya karar verdiğimde aldığım Digital Photoline gibi dergiler var. Bu dergilere genel olarak adının İngilizce olmasından dolayı ön yargılı yaklaşıyorum. İsimleri değişirse daha sık alma ihtimalim olabilir.
Yine daha çok fotoğrafları için abone olduğum, aslında bir seyahat dergisi olan National Geographic var. Sürekli evrim teorisini empoze etmeye çalıştıkları için okunurken dikkatli olunması gerektiği kanaatindeyim. Keza seyredilirken de… "Keşfetmek İçin Bak" diyen Atlas dergisini unutmayalım.
Kültür / Sanat / Edebiyat denilince aklıma uzun yıllardır çıkan bir dergi geliyor: Türk Edebiyatı. Rahmetli Ahmet Kabaklı’nın yıllarını verdiği, uzun yıllar Türk edebiyatına, kültürüne hizmet etmiş olan bu dergi geçtiğimiz aylarda yaptığı görüntü değişikliği ile içeriği ile olduğu kadar görselliği ile de doyurucu bir hâle geldi. Artık sadece edebiyat değil müzikten de bahsedildiğini söylemeliyim. Geçtiğimiz sayısının konusu "Mozart ve Biz" iken bu sayısında "Tanburî Cemil Bey çalıyor eski plakta" dosyası bulunuyor.
Dile kolay 10 senedir gençler tarafından hazırlanan ve ücretsiz olarak dağıtılan bir dergiyi de takip ediyorum. İlk çıktığı tek yapraklık halini hatırladığım Merhaba‘nın bu sayısı 67 sayfa. Beni yazmaya teşvik eden, hatalarıma, tüm acemiliklerime rağmen yazılarımı yayınlayan ilk dergi. Bütün sayfalarını sıkılmadan okuduğum tek yayın olduğunu da ilave etmeliyim. Bir de yazı fontları değişse çok daha zevkle okuyacağım.
Yaklaşık iki sene önce çıkmaya başlayan Keşkül dergisi türünün ilk örneklerinden. "Sûfi Gelenek ve Hayat" konularını işleyen, üç ayda bir yayınlanan, tasarım açısından da hoş bir dergi. Yolunu gözlemesem de rastladığımda aldığım, şimdiye kadar çıkan bütün sayılarına sahip olduğum yegâne dergi.
Çoğu zaman politik bulsam da zaman zaman aldığım Mostar dergisi de okunulmaya değer bulduğum yayınlardan. Ayrıca Bosna – Hersek seyahatimiz sırasında çektiğim üç tanesi Mostar dergisi‘nin bu sayısında Prof. Dr. Sema Uğurcan‘ın Travnik yazısını süslüyor.
Evet Devlatşah maalesef National Geographic hakkında söylediklerinde sana katılıyorum.Hele şimdi NG Kids olarak da yayınları var.Daha da dikkatli olunması gerekiyor körpe dimağlar açısından.Sevgiler…
Türk Edebiyatı ve Bilim ve Teknik kütüphanemin bir köşesinde oldukça büyük bir yer buluyorlar.
NG için ise bir süre takip ettikten sonra kararımı Atlas’ta kıldım. Ancak ilgimi çeken sayılar oldugu zaman NG alıyorum.
Bir kaç ilave yapmak isterim:
-Doğu-Batı
-Capital-Forbes-BusinessWeek konu dışı değildir umarım
-ve Kitap-lık…
Sevgili Devletşah Hanım,
Bakınız şirin beldemiz Absürdistan’ımızın hakiki payitahtında bir gözel dergi yayımlanmaktadır -üstelik temel ilgi alanınızın da tam göbeğindedir kendisi: YEMEK VE KÜLTÜR.
Kim tarafından mı yayımlanmaktadır? Benim çok değer verdiğim biri tarafından:
ÇİYA denilen o hayran olunası gusto merkezinin kurucusu tarafından! (Yakın zamanda benim yazlığın mutfağında tanıtacağım bu dergiyi efem!)
ya benim iki ablamda edebiyatçı yani ben ne desem yeri deil onlara soralım dimi yanı 🙂
Dergilere meraklı bir okur olarak yazınızı okuyunca şunları ilave etme ihtiyacı hissettim. Evinize sürekli giren dergilerden biri Bilim ve Teknik’miş. Ben de bugün DVD’sini görünce aldım. Ancak National Georaphic hakkında sahip olduğunuz doğru bilgini, maalesef bize güvenilir gibi görünen Bilim ve Teknik dergisinde de mevcuttur. Evrim teorisini çürütmek ve bu uğurda medyada çıkan evrim merkezli tüm yazılara reddiyeler yazarak dikkatimizi çeken bir site var: http://www.netcevap.org Bu sayfaları okuyan okurların bu siteden haberdar olmalarını arzu ederim. Çok uyanık olmak gerekiyor.
Geçen Ağustos ayına kadar takip ettiğim bir dergi var: Bütün Dünya. Kendilerine de pek çok yazdığım yazı ile uyarılarda bulundum, ama sabit bir politikaları var. Sırf dili yüzünden dergiyi okuyamaz oldum ve almayı bıraktım. Türkçe savunusu yaparken dilimiz katlediyorlar. Dili hissetmek diye bir şey vardır. Garip garip kelimeler kullanılması hep rahatsız etmiştir. Ben onlardaki ‘duyumsamayı’ hiç hissedemedim.
Atlas da da zaman zaman evrim teorisi savunulmuş (Atlas Dergisinde Bilim Dışı Tezlerle
Ateizm Propagandası:http://www.netcevap.org/atlas0311.html) olsa da yerli başarılı bir dergi olarak görebiliriz.
İsmail bey;
Bilim Teknik ve Atlas dergilerindeki evrim yazıları malum. Ama National Geographic gibi yoğun değil. Hep dikkatli olmak gerek.
Neden evrim konusundaki yazilardan ocu misali kacilmasi gerektigini anlayamadim acikcasi. Herkes kendi dusuncemizle hemfikir olmayabilir, farkli bakis acilari, farkli teoriler dunyaya bakis acimizi zenginlestirir diye dusunuyorum ben. Birseyin ne oldugu kesinlesmedikce yanlis oldugunu savunmak, ondan sakinmak bence dogru degil. Irdelemek, sormak, sorgulamak, ispat etmek bilimin baslica araclaridir ve bence kullanmak gerek. National Geographic’te yayinlanan hersey hosuma gitmese de, gidemedigimiz goremedigimiz uzak diyarlarda hayal bile edemeyecegimiz dunyalarla tanistiriyor bizi. Atlas da cok guzel, ozellikle Turkiye ile ilgili olmasi daha da cekici kimi zaman.. Bilim ve Teknik dergisi de bilimsel bir yayindir. Evrim teorisi ile ilgili yayinlari varsa da cok normal. Bence dikkatli olmak gerek degil. Okumak, ogrenmek ve degerlendirmek gerek kabullenmeden once, birseylere saplanip kalmadan once. Sahsi kanaatim tabi.
Yemin ederim böyle bir dergi daha görmedim.çok kaliteli yüksek seviyede bir dergi herkese tavsiye ediyorum.bana da bir arkadaşım tavsiye etmişti.bizler gibi üniversite gençliği için bulunmaz bir fırsat olarak nitelendiriyorumve bir sonraki sayısını sabırsızlıkla bekliyorum.
NG dergiside tv kanalı da aynı yöntemi uyguluyor: Evrim teorisini sürekli empoze etmek.Bana yutturamazlar palavralarını ama çocuklarımızı etkileyebilirler.
Ng yi takip ediyorum ama bu tavırlarıda gerçekten hoş değil.
Umran dergisini tavsiye ederim.İçerik olarak çok güzel ve aydınlatıcı….
Bende “Mostar” dergisini çıktığından beri takip ediyorum..
Türkiye’deki, kaliteli aktüalite dergisi boşluğunu, güzel dolduruyor..
ayrıca gözede hitap ettiğini düşünüyorum..