Dünyanın En Romantik Masalı
Bir varmış, bir yokmuş…
Zeynep ile Ali bir iş yemeğinde tanışırlar. Bu iş yemeği Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği Tablosu gibi ilahi bir yemektir. Oruçlarını açıp ilk çaylarını yudumlarlarken bir yandan da sohbet etmektedirler. Ali Zeynep’e iş münasebetiyle tanıdığı birisini sorar. Zeynep "Aaa! Çocukluk arkadaşımdır. Çok severim. Hattâ yarın görüşeceğiz." der. Konu bu şekilde işten çıkıp, hayatlarının içine girer.
Bu sırada Ali Zeynep’in sık sık görüştüğü şirketlerinin müşteri temsilcisi Caner’e dönerek "Zeynep hanıma bizim eğitim kitaplarımızı verelim"der. Caner "Hafta içi bir toplantı ayarlayalım, hem kitapları götürürüz hem de projedeki değişiklikleri görüşürüz" diye bir teklifte bulunur.
Zeynep ertesi gün görüştüğü çocukluk arkadaşına Ali’nin selamını söylediğinde "Ah.. Ben nasıl düşünemedim. Gel Ali’yi sana ayarlayalım. Harika çocuktur. Daha iyisini arasan bulamazsın." cevabını alır. "Saçmalama biz beraber çalışıyoruz. O bize iş yapıyor. Bizimle çalışan firmalardan birisinin ortağıyla asla çıkmam." gibi şeyler söylese de için için sevinmiştir.
İşte Ali ve Zeynep böyle tanışıp, görüşmeye başlarlar.
Bir sabah Ali’den çok beğendiğini yazdığı bir web sitesinin linki gelir. Zeynep internette adresi ziyaret ettiğinde Ali’nin kendisine ithafen "Daha fazla erteleyemedim. Bugün yolculuğa başlıyorum. Dünyayı dolaşıp masallar avlayacağım. Kimbilir, belki size de anlatırım. Her gün değil, vakti gelince… Hepsini değil, anlamlı olanları…" şeklinde bir not yazdığını, notun sonunda da Sting’in "Mad About You" şarkısının üzerine okunmuş bir masal kaydı bulunduğunu görür. Kaydı defalarca dinler. Hergün sabah gözlerini açınca yaptığı ilk iş siteyi kontrol etmek olur. Bazen günlerce Masal Avcısından ses çıkmaz. Bazen üç dört gün üst üste masallar dinler. Her defasında heyecanlanır.
Bu tanışmadan kırk dört gün sonra Zeynep’in masasına Alâadin’in lambası şeklinde bir vazo, vazonun içinde de on beş adet kırmızı gül gelir. Üzerine iliştirilen kartta "Hayat bir masaldır. Herşey olabilir!" yazıyordur. Çiçeklerden on beş dakika sonra Zeynep’in e-posta kutusuna Masal Avcısından şu mektup gelir:
"Hazinenin peşindeki serüvenim devam ediyor. Dün gece sihirli bir lamba buldum. Efsaneye göre masalların mutlu sonla bitmesini sağlarmış bu lamba. Lambanın içinden her gün bir tanesini eksiltmek gerekirmiş. İçindekiler bitince, lambadan bir cin çıkar ve ne muradın varsa verirmiş…"
Zeynep ilk gülü yanında çalışan hanıma verir. Ondan kendisi için dua etmesini ister. Günler günleri kovalar. Ancak sır perdesi aralanmaz. Zeynep bir ip ucu yakalamak için Ali’ye sürpriz baskınlar yapar. Ama nafile. Ali bütün ısrarlara rağmen ser verip sır vermemektedir. Yalnızca onbeşinci gün lambayı da yanına almasını söyler. Nihayet ondördüncü gün gelip çatmıştır. Zeynep ile birlikte bütün dünyada da bir heyecan, yeni bir yıla girmenin heyecanı vardır.
Zeynep gün içinde Ali’yi defalarca programı öğrenmek için arar. Ama maksadına ulaşamaz. Ali ya toplantıda ya lavaboda ya da yemektedir. Görüşebildilerinde ise hep acelesi vardır. Mesai bitimine az bir süre kala güvenlikten "Zeynep hanım, Ali bey’in şoförü sizi almaya geldi." diye bir telefon alır. Zeynep "Ali’nin şöförü mü varmış" der kendi kendine.
Şöförün açtığı kapıdan arabaya binerken "Efendim, lambayı aldınız mı?" diye bir soruyla karşılaşır. "Bugün ondördüncü gün." der Zeynep. Şöför "Gece yarısı on beş olacak" diye yanıtlar. Zeynep’in heyecanı bir kat daha artar. Odasından lambayı alır ve Avrupa yakasından Anadolu yakasına doğru sürprizlerle dolu bir geceye sürprizlerle dolu bir yolculuk başlar. Heyecan içinde hiç bitmeyecek sanılan bir yolculuk. Hele hele yılbaşı trafiği de düşünülürse, sıkıntılı bir yolculuk olacağı kesindir. Ali bütün buları düşünerek Zeynep’e yolculuk sırasında dinlemesi için bir kaset hazırlamıştır. Kasette Zeynep’in sevdiği şarkılar ve kendi sesi vardır. Şarkıların arasında kısa masallar anlatmaktadır. Tam boğaz köprüsünün üzerindeyken masalda bir sandık bulduğunu söylediği anda yol boyunca hiç konuşmayan şoför dönüp bir sandık uzatır. Zeynep şaşırır. Sandığı açmak üzere kilidine elini uzattığında Ali:"Sabırlı ol! Hemen açma! Hazinenin anahtarını bu gece geç bir vakitte bulacaksın!" Zeynep şaşkın bir kahkaha atıp, etrafına bakınır. Araç yağmurundan başka bir şey göremez. Sihirli arabadaki yolculuk Ali’nin evinin kapısında sona erer.
Zeynep göğün yedi kat yukarısındaki sihirli eve girdiğinde her yer mumlarla ışıldamaktadır. Ali takım elbisesinin içinde kendinden emin ve göz kamaştırıcıdır. Hazırlanmış sofrada başbaşa yemek yerler. Aslında her ikisi de birbirlerinin gözünün içine bakmaktan kendilerini alıkoyamadıkları için yemeklere dokunmazlar bile.
Ali Zeynep’e Moulin Rouge filmini seyredip seyretmediğini sorar. Hayır cevabını alınca birlikte seyretmeyi teklif eder. Zeynep "film seyretmeye mi geldim" diye düşünse de sesini çıkartmayıp kabul eder. Filmi büyük bir keyifle seyrederler. Her ikisinin de görünüşte heyecanı geçmiştir. Film bittikten kısa bir süre sonra havai fişek sesleri ile filmin büyülü dünyasından gerçek dünyaya dönerler. Yılbaşı olmuştur ve onbeşinci gün gelmiştir. Zeynep hemen fırlayıp son gülü Ali’ye verir. "Bu onbeşinci gül. Bizim için dua et!" der. Hemen ekler:" Hani cin? Hani onbeşinci gülü verince cin çıkacaktı?" diye söylenirken. Salona mavi bir ışık yayılır. Zeynep gördüğü cinin şakınlığını atmaya çalışırken cin "On beş gün önce beni bir masal avcısı buldu." diyerek söze başlar. Zeynep’i sakinleştirmek için bir iki soru sorar. Zeynep televizyondaki cinin kendisi ile konuşmasına daha da çok şaşırır. Cevap vermedikçe onu üsteler. Zeynep verdiği sorulara cevap vermeye başlar. Cin arada sırada Ali’ye de sataşır. En sonunda "Muradların isteneceği makam ben değilim. Allah ne muradınız varsa versin" diyerek ortadan kaybolur.
Ali yerde gözlerine inanamayan bir şekilde oturan Zeynep’in yanına diz çöküp konuşmaya başlar: "Dün gece kadim dostum Oturan boğa ile konuşurken bana gerçekten sevdiğin birisini bulduğunda kalbinin anahtarını ona ver dedi. Ben de sana bunu vermek istedim" der. Boğa şeklindeki büyükçe bir kutuyu açıp içinden çıkan kırmızı kadife kutuyu uzatır. Zeynep elleri titreyerek kutuyu alır. Heyecandan kutuyu açamadığı için Ali’ye uzatır. Açılan kutunun içinde parlayan anahtarı görünce aklına arabada verilen hazine sandığı gelir. Gülümseyerek sandığı çantasından çıkartıp kilidi açar. İçinde kalp şeklinde kaideye oturtulmuş pırlanta bir yüzük durmaktadır. Kalbi yerinden çıkacak gibi atmaktadır. Ali elini tutar "yeni bir yılla beraber benimle yeni bir hayata başlar mısın? dediğinde Zeynep uzun uzun Ali’nin gözlerine bakar. Ellerini Ali’nin ellerinin arasından sıyırır. "Hayır…….lısıysa olsun!" der. O kısacık hayır anında Ali’nin gözlerinde kaybolan pırıltı, olsunla beraber daha da parlak olarak geri döner. Ali yüzüğü alıp Zeynep’in parmağına takar. "Ellerin çok terlemiş, Kalbinin sesini duyuyorum. Sana su getireyim" diyerek mutfağa gider, döndüğünde ellinde kırmızı güllerden yapılmış kalp şeklindeki pastayı masaya koyup: "Bu güller on beş gün boyunca dağıtmak zorunda olduğun için ayrıldıklarının yerini tutar mı?" der.
Dört dört günlük bir günde 04.04.04 tarihinde nişanlanırlar. Tanışmalarından tam üç yüz gün sonra Zafer bayramından bir gün önce evlenirler.
Onlar ermiş muradına…
Gökten üç elma düşmüş biri Zeynep’in, biri Ali’nin, biri de bu masalı okuyanların başına.
Not
Yukarıda okuduğunuz masalda Zeynep yerine Devletşah, Ali yerine Barış isimlerini koyduğunuzda 04.11.2003 tarihinde temelleri atılan ve üç yüz gün sonra 29.08.2004 tarihinde başlayan evliliğimizin hikayesini elde edersiniz.
Eşime ve suç ortağı Gökhan abiye, Akif’e, Şakir’e, Onur’a, Burak’a ve Cavit’e;
Bana prenses gibi davrananıp, peri kızı gibi hissettirdiğiniz, ömür boyu unutamayacağım bir masal yaşattığınız için çok ama çok teşekkür ederim. Keşke benim elimden de sizin için büyülü şeyler yapmak gelse.
Merhaba,
Etkileyici bir hikaye çok hoşuma gitti.Umarım bir ömür boyu yan yana diz dize,sırt sırta verip bütün zorlukları aşarsınız.Hep birbirinizin yanında olursunuz inşallah.İyi günler.
Zerrin hanım;
Çok teşekkür ederiz.
Uff çok güzel bir hikaye bu. Ne mutlu ki bulmuşsunuz birbirinizi. Elleriniz hiç ayrılmasın, mutluluğunuz her gün artsın, hiç azalmasın.
Sevgili Burcu;
Teşekkür ederiz.
Bizim davetiyemizde “Kâinatın bütün zerreleri çift çifttir ve her cüz’ü kendi çiftine âşıktır.” yazıyordu. Allah herkesi eşiyle karşılaştırsın ve hiç ayırmasın.
Allah, ikinizi hic ayirmasin, mutlulugunuzun devamini dilerim.
masal gibi gerçek bir hikaye,Allah mutluluğunuzu daim etsin. Sevgilerimle.
Herkesin kendi büyülü masalı vardır ; Allah olmayanlara bir an önce nasib etsin diyeyim. Sevgili Devletşah, sizinkisi de bana kendi büyülü masalımı yeniden yaşattı. Hiçbir şekilde ortak çevresi olmadığını sanan iki kişinin birden bire çok ama çok tanıdığının çıkmaya başlaması, dualarının birbirlerini karşılarına çıkardığını görmeleri, doğum gününde gelen -aslında doğum günlerini kutlamayan birinden gelen hem de- evlilik teklifi … Velhasılı naif ve zarif cümlelerinizde gizli olan o duyguyu şöyle ya da böyle yaşamış olan herkese Allah’tan mutluluklarının kat be kat artarak devamını diliyorum. Mutluluğumuzun meyvesini bekliyoruz ve dilerim o güzel meyveyi sizin gibi masal prensesine yakışır, bir büyülü zamanda kucaklayıverirsiniz. Yoksa kucakladınız mı? Allah saadetinizi arttırsın…
Sevgili Işıl;
Oldukça büyük bir doğum günü hediyesi almışsın 🙂 Allah ayırmasın ve bebeğinizi de analı babalı büyütsün. Benim eşim daha askere gidecek. O yüzden şimdilik çocuk sahibi olmayı düşünmüyoruz. Ama inşallah o günler de gelir.
Sevgili Aslı;
Çok teşekkür ederiz. Darısı senin hamarat kızlarının başına.
bir omur boyu mutluluklar dilerim ben de…
Sevgili Bilginç bilginç ve Işıl;
Her ikinize de teşekkür ederim.
Umarim gercek hayatla omur boyu tanismazsin. Boyle hayatlar oldugunu bile bilmek guzel. Mutlulugunuz daim olsun.
heyecanla okudum, çok güzel yazıya dökülmüş, eşinizi takdir ediyorum. Böylesine bir masal tadında mutlulukları size yaşattığı için…Mutluluğunuz ve masalınız daim olsun…
sevgilerle
……
Söylenebilecek bir cümle kuramadığım için sadece boşluk bırakıyorum bu “masal” için… Masallar diyarında sizlere ömürden de uzun bir hayat diliyorum… Sağlıcakla…
vallah ne yalan söyliyim kıskandım remen 🙂
Aman Allahım, tam da gününe (duygular şelale bir gündeyim de yine) denk geldi bu sayfayı bulmam! Güzel insanların başlarına güzel şeyler geliyor demek hala… Mutluluk ve uyumunuz perçinlensin ve sizden de etrafa yayılmaya devam etsin inşallah:))
Buna bayıldım birkaç kez daha okumak, ayrıntıları okumak ya da satır aralarını okumak için can atıyorum. Bu arada bizden bir gün sonra evlenmişsiniz. 🙂 Ama masalını cidden çok sevdim.
Devletşah Hanım eşlerimize kötü örnek oluyorsunuz 🙂
Bak millet neler yapıyormuşta sen zaten bir şey yapmazsın gibi sebeplerle karşımıza geliyorlar.
Lakin düşünmüyorlarki her güzellik ve her iyilik layığını bulur 😛
Size mutluluklar dilerim
insanın içini ısıtan, çok çok güzel bir sevgi, çok çok güzel bir anı. Böylesine özel bir hikayeyi bizlerle paylaşma bonkörlüğün için teşekürrler 🙂
Merhaba,
Sevgi ve aşkın olmadığına inandım hep. gerçekten yaşadıklarınızıdan çok etkilendim ve okurken heyecanlandım.
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Allah’tan ailenize ve size hayırlı ömür dilerim
🙂
yorgunluğumu aldı bu masal
uzun zamandır okuduğum en lezzetli masaldı
daha güzellerini yaşamanız dileğiyle
Habibe
Allah sonsuza dek sizleri birbirinizden ayırmasın, hep mutlu olun, nice yıllara.
Devletşah, siz dünyanın en şanslı insanlarındansınız! Herhalde bunun için sık sık şükrediyorsunuzdur. Hayatı bu kadar sevdiğin biriyle paylaşmak, dünyadaki en büyük ayrıcalık, en büyük zenginlik. Geri kalan herşey anlamsız ya da önemsiz oluyor, mekan-zaman-dertler-tasalar..
O kadar güzel anlatmışsın ki, okurken gözlerim doldu, kalbim sıkıştı, sonunda da yorumlardaki “eşlerimize kötü örnek oluyorsunuz”da kahkahayı patlattım!
Allah sizi bir ömür boyu ayırmasın, nazarlar değmesin inşallah.
Muhteşem canım arkadaşım masalda mumlarda. Mumunuz hiç solmasın Tanrı sizi korusun.
Edi 🙂
Devletsah,
Seninki kadar buyuleyici bir hikayesi olmasada ayni gun evlenmisiz. Allah’a cok sukur sizinki gibi mutlu bir evliligim var, ve bu mutlu evliligin meyvesi, dunya tatlisi oglum var. Allah sizede istediginiz, hakkiniza hayirli bir zamanda anne olmayi nasip etsin. Iste o zaman mutlulugunuzun tamamlandigini goreceksiniz.
insan okuyunca gercekten bir masaldünyasina dalib gidiyor…;)
Allah bir ömür ayirmaz insallah, insallah o gözlerinizdeki piriltilar bir ömürboyu sönmez, insallah bu güzel masalin devami gelir ve kücük prenses ve prensler devam ettirir…;)
Allah herkeze böyle masalar yasatir insallah…öptüm
bugün yine okudum…belki yarin yine okurum…
böyle bir masalin var olmasina galiba en önemli sey, karsinizdaki kisinin kalbinde Allah korkusu var olmasi…
ömür boyu mutluluklar dilerim.
Merhabalar,
Sitenizi uzun zamandır takip ediyorum ve herkonuda çok başarılı buluyorum.Burcunuzu çok merak ettim Yengeç veya İkizler olabilir mi.Ve bu peri masalını okuyunca artık yorum yazamak şart oldu dedim.O kadar güzel, gerçekçi,akıcı ve pamuk şekeri tadında yazmışsınız ki bayıldım.Birbirinizi bulduğunuz için çok çok çoooookkkkkkkk şanslısınız.Hayatınız masal tadında devam eder inşallah.Sevgiler…
mükemmel bir masaldı dinledigim en güzel masaldı
ablacım şuanda saat 21,07 benim dünyada tek güvendigim ve bana tam anlamıyla tam güvenen askım biricik sevdigim gülçinim senin siteni bana anlattı ve senin hikayeni bulmak için 30dk ter döktü ve gerçekten anşattıgı gibi gerçekten eşinizin yaptıgını hernekadar begendim desemde bunu yasayan sensin o yüzden bunu nekadarda begendim desem genede tarif edemem helal olsun eşinize ni diyelim ALLAH(C.C)sizin muradını gerçekten vermiş.sizin gibiler dua edrlerse İNŞALLAH olur ne olur bizim içinde dua edin emi ablacım iyi akşamlar bi ömür yooo yoooo hatta ahreyt hayatınızdada mutluluklar…
kaç kere döndüm döndüm bir daha bir daha okudum. Ne güzel bir hikaye ve ne güzel cümlelere dökülmüş. İnsan bi an “vay be” diyor bazen de içinden bi kıskançlık geçiriyor. Ama sizin adınıza çok sevindim. Hayatta hala sevgiyi sahiplenip yaşatabilenler varmış. Eşinizi de tbrik ederim yani. Bir erkekten beklenemeyecek kadar duygusal ve romantik bir davranış 🙂 Mutluluğunuz daim olsun inşallah 😉
Devletşah,
uzun zamandır siteni takip ediyorum ama bu yazıyı nasıl daha önce görmemişim şaşırdım 🙂
Yorum yazmaktan kendimi alamadım, ben de (çok şükür ki) senin gibi bu anlamda şanslı olanlardanım, herkesin mutluluğunun daim olmasını hatta artmasını, çoğalmasını diliyorum…
Bu konuda en güzel duayı sen yapmışsın:
Allah herkesi eşiyle karşılaştırsın ve hiç ayırmasın 🙂
ayy ne romantik allah herkse mutluluklar nasip etsin…
çok abartılı buldum. İnandırıcılıktan uzak. En büyük ve gerçek aşklar, iki kişi arasında yaşananlardır. Bana pek samimi gelmediniz.
ne güzel bir öykü,
sevgiyle atılan adımlar, öncelikle sevgiyi tazelermiş, tazelenen sevgi adımları çoğaltırmış…
paylaşmak okuyan herkese bu sevgiyi hissettirsin…
içim ısındı 🙂
Sevgiyle…
ne kadar şanslısınız, böyle şeylerin filmlerde olduğunu sanırdım, demek ki gerçekte de olabiliyormuş, doğrusu biraz kıskanmadım da değil…
Okurken insanın yüzünde bıraktığı tebessüm bile hikayenin, yaşanılanların ne kadar güzel olduğunun göstergesi. Allah nazarlardan saklasın sizi ve bir ömrü bu tatlılıkla geçirmenizi daim kılsın. Mutluluklar sizinle olsun…
çok güzel bir hikaye…
Masal olacak kadar güzel. Ama masal olmayıp yaşanmış bir hikaye olması, ne kadar şükredilse az olacağı kadar güzel…
Mutluluğunuz katmerlenerek devam etsin:)
gökten başına elma düşen 3.kişiler için ilham verici bi masal (:
bunu “kısa metraj film yapmak” düşünülmesi gereken bir fikir ..!
güzel bir masal. bu dünyada yaşadığınız masalın öbür dünyada gerçek olması duasıyla…
Masalların hayal ürünü olduğunu düşünürdüm hep..mutlu sonla biten güzel hikayeler…
Bu yazıyı okurken de, ne güzel yazmış sanki gerçek gibi dedim. Ama sonu tüylerimi diken diken etti 🙂 Genç nesilin ilişkileri çok çabuk tükettiği bu zamanda böyle masal gibi aşkların yaşanması geleceğe umutla bakmamı sağlıyor. ( en azından kendi oğlum için 🙂
Masal gibi bir yaşam dileğiyle..
Vay be ne kadar güzel… Allah size ömür boyu mutluluklar versin. Tabii Sufi’nizle. Ben anca okudum. Çok güzelmiş çok…
Zeynep ve Ali’nin yakışıklı mı yakışıklı bir de oğulları olur: Berke…
Allah verdiği nimetleri artırsın, her daim mutlu etsin sizi 🙂
Mükemmel ALLAH İKİ TARAFDA DA MUTLULUĞUNUZU DAİM ETSİN…
müthiş bi hikaye 🙂 ve şu an bu güzel hikayenin meyvesi SUFİ de var artık 🙂 siz de eşiniz de o kadar uyumlusunuz ki sizi yarım saat kadar da görsem aranızdaki huzuru hissettim 🙂 hep mutlu çok mutlu olun inşallah Sufi ve inşallah olacak kardeşleriyle birlikte 🙂