Futbol Çılgınlığı Sardı Her Yanımı
Kasım ayının başlarından beri futbolla ilgili okuyorum, dinliyorum ve çalışıyorum. Ofsayttan tutun, internette ne kadar futbol sitesi var, neler yapıyora kadar okumadığım şey kalmadı. Elbette futbol aşkı bende durup dururken başlamadı. Danışmanlık yaptığım firmanın Fifa Dünya Kupasının en büyük sponsoru olmasıydı beni bu yola sokan. Açıkçası 7,5 ay gece geç saatlere kadar süren futbol toplantılarının böyle bir sonu olacağı aklıma gelmemişti.
Nisan ortalarına geldiğimizde dünyanın değer biçilemeyen şeylerinden birisinin ülkemize gelmesiyle, kampanyamız da başlamış oldu. Evet Dünya Kupasından bahsediyorum. 36,8cm yüksekliğinde, 6,175 gram ağırlığındaki Dünya Kupasını manevi değeri yüzünden sigortalamak imkansız. Dolayısı ile akla hayale sığmayan güvenlik önlemleri ile korunuyor. Dünya Kupasına kazanan futbolcular ve cumhurbaşkanları dışında kimsenin dokunamadığını da söylemem lazım.
Neyse efendim. Biz kampanyamıza adını bundan 8 ay önce duyup, sesini hayal edemediğim vuvuzela ile başlarken, dünya henüz vuvuzela çılgınlığına bulaşmamış, sessiz sakin bir yerdi.
Bir kaç gün önce yarışma sonuçlanıp, Güney Afrika’ya gideceklerin işlemlerini yapmaya başladığımız sırada, projeye en çok vakit ayıran kişi olduğum için benim de bu seyahate katılacağım haberini aldım. İnanın içimi inanılmaz bir heyecan sardı. Dünyaya Türk taraftarlarının renklerini göstermek için seçilen 90 Türk için hazırladığımız seyahat programını düşününce daha da heyecanlanıyorum.
Afrika’nın büyük beşlisini (aslan, gergedan, fil, bufalo, leopar) göreceğimiz safariyi, Shakaland‘de Zulu kabilesi ile yiyeceğimiz öğle yemeğini, Güney Afrikanın en büyük akvaryumununda geçireceğimiz saatleri düşününce yüzümün aldığı hali hayal edebiliyorsunuzdur. Elbette, gitme sebebimiz olan Portekiz – Brezilya maçını saymama gerek yok. Bu yıl 3 defa maça gitmeye niyet edip de, son dakikada biletlerimi birilerine vermek durumunda kalmama şimdi daha az üzülüyorum. Gideceğim ilk maç bu haliyle daha da özel olacak.
Devletsah inanamiyorum. Bu muhtesem bir sey. sevgiler…
Bu çok güzel bir şey olmalı,hem gezi,hem dünya kupası maçlarından birini izlemek ohh değme keyfine,o kadar emeğin sonunda bunu hakketmiş olmanın verdiği gururda ayrıdır sanırım,güzel bir gezi olsun dileklerimle
güle güle git ve dön canım cenim…
sevgiler öpüyorum
Devletşah hanım Cocacola kendi şirketiniz gibi çalışıyorsunuz nasıl ne yaparım daha iyi olur diye heyecanlanıyorsunuz. siz herşeyin en iyisini hak ediyorsunuz, Harika çok sevindim başarılarınızın devamını dilerim selam sevgiler……………
Portekiz-Brezilya maçının 0-0 bitmesine üzüldüm sizinn adınıza. Gol yoktu ama yine de fena maç sayılmazdı. Bu arada; kulak burun boğaz sağlam mı? 🙂
Güney Afrika maceralarınızı dinlemeyi heyecanla bekliyoruz 🙂 Sayenizde futbolu sevebilirim belki…
Bizim okulda minik afacanların bile ağzında bu futbol. Hakikaten evde arkadaşlarla birlikte izlemekte ayrı bir keyifli oluyor. Yıllarca tat almadığım şey; birlikte izlendiğinde ne kadar keyifli oluyormuş.
Ayrıca başarılarınızın devamını diliyorum.
Merhaba Devletşah Hanım,
Sitenizi uzun süredir takip ediyorum. Biz gençle için oldukça yararlı bir iş yapıyorsunuz. Yenilikçi ve yol gösterici olmak, girişimci ruhu kaybetmemek, değinilmemiş konulara değinmek sizinle tekrar hatırladığımız vasıflarımızdan birkaçı… Futbol ile ilgili bu çalışmanız harikulade. Sporu özellikle de futbolun yönetimini kendisine profesyonel kariyer olarak seçmiş biri olarak sizi takdir ediyorum.