Karga karga gak dedi!
Gülmekten yazamayacağım gibi geliyor…
Kargalarla yaşadıklarım malum. Artık sadece çileklerimi değil çiçeklerimi de söküp atıyorlar. Benim kargalarla problemim komşularımızı da çileden çıkartıyor. Çiçekleri sökerken etrafa dağıttıkları topraklar haliyle alt katta sakız gibi asılı duran çamasırlarla ya da kurulu sofralardaki yemeklerle iyi gitmiyor.
Son bir kaç haftadır ibek‘in verdiği akılla çiçeklerin çevresine diktiğim çöp şişler sayesinde evde ‘kazıklı volvoda’ diye anılsam da herkes rahattı.
Lalelerin mevsimi geçtiği için yapraklarını kesip nadasa bıraktım. Nasıl olsa toprağın üstünden bir şey görünmüyor diyerek çöp şişleri de kaldırdım. Az evvel epeydir ziyarete gelmeyen kargalarımız basbas bağırarak ‘balkonunu talan ediyoruz’ diye beni uyardı. Koşturdum ama lale soğanlarını kurtaramadım. Ağzındaki soğanı atom bombası gibi yere bırakıp iki yanımızdaki balkona kondu.
Balkonda nefis bir sofra hazırlanmış belli ki keyifli bir pazar kahvaltısı yapılacak… Bizimkiler seke seke masaya yaklaştı. Ben kışt mışt diyorum ama ‘sen önce kendi balkonuna sahip çık’ der gibi bakıp işlerine devam ediyorlar. Önce peynirleri tutup balkondan aşağıya attılar. Sonra da tabaklardaki omletleri… Bir kaç da zeytin alıp olay mahalini terk ettiler.
İşte beni gülme tutan olayda böylece başlamış oldu. Bir iki dakika geçmeden balkon sahipleri gelip oturdular. Aaa o da ne? Sofrada peynir yok. Hem biz omlet yapmamış mıydık? Önce kendilerinden şüphelenip içeri bakıp geldiler. Ama nafile, mutfakta ne omlet var ne peynir. Hem peynir kabı sofrada boş boş onlara bakıyor. Nedense eğilip masanın altına baktılar. Sonra da balkondan aşağıya. O kadar yüksekte oturuyoruz ki aşağıdaki hiçbir şeyi seçmek mümkün değil.
Onlar ne olduğunu anlamaya çalışırken ben çalınan lale soğanlarımla kaldığıma şükrediyordum. Bir de komşularımız iki yandaki kadının balkonda neden gülme krizi geçirdiğini merak ediyor olabilir.
Bu kargalarla benimde başım dertte,yatak odasının panjurunun çıkıntısı dış kısımda kaldığından kargalar her sabah takırtıyla uyandırıyor bizi,dün şu panjurun üzerini temizleyeyim dedim bi de ne göreyim,bütün çer çöp yığılmış çöp ev yapmış panjuru,onları bir güzel temizlersin bütün taşıdıklarını aşağı indirirsin fırçayla takur tukur eh şimdi rahatladım ama bakalım ne zamana kadar rahat bırakacaklar ama öyle yağma yok sık sık kontrol edip temizleyeceğim başka kurtuluşu yok bunun.
geçen sabah yürüyüşe giderken önümüzden uçuyordu ağzındaki çevizleri nerdeyse başımıza atıcaktı kim demiş kargalar aptal diye işte senin başlığında olduğu gibi KARGA KARGA GAÇ DEMİŞ aynen marifetlerini sergiliyor ve bu arada bizi yoruyor işte
sevgiler
Cok hos bir hikaye.Hoslugu hayvanlarla alakali olmasi.Hala dogal hayat sehirde yasamaya calisiyor.Sevgiler…
Sizin mahallede kargaların yaptığını burada kumrular yapıyor, bezdim inan olsun. Birinde okuldan geldim (balkon kapısı açıktı) salonun orta yerinde bir kuş pisliği öbeği. Utanmadan içeri girip pislemiş ortalık yere, sanırsın babasının evi. Bir heves balkona çiçekler ekerim altı üstüne gelir, vazgeçtim hepsinden ama yine de kızamıyor doğum yapmaları için elimden geleni yapıyorum şekilde görüldüğü gibi:)))
Sevgiler.
Not: Yorum bırakmak neden bu kadar zor, kendimi gümrükten geçiyor gibi hissettim. Neredeyse muhtardan ikametgah ilmuhaberi isteyecek:)))
Devletsah hanim, gulerek yazinizi okudum, kargalara karsi birde kotu dinlemediginiz yada kullanmadiginiz CD leri saksilariniza asarak deneyin, gunes isiginin CD de yansimasini sevmedikleri icin yaklasmiyorlar….Sevgiyle kalin…
mlale
Ben de aynı dertten muzdaripim…
Devletşah merhaba.
Oğlum sabah okula giderken bahçede kuş yavrusu görmüş. İkindide okul dönüşü kuş hala bahçedeymiş. Bana söyledi, aldık evimize getirdik. 3 gündür besliyoruz. Daha ikinci günün sabahı alıştı bize. Türünden emin olamamıştık ama aynı senin kargana benziyor. İlk gün gaklıyordu, karga dedim. İkinci gün martı gibi ses çıkarmaya başladı, kırlangıç mı ki dedim. Ama kuyruğu kırlangıç gibi uzun değil. Uçana kadar bir kargamız olmuş. İnşallah uçmaya başlayınca da bir kargamız olmaz!
Birkaç yıl önceydi; Oturduğumuz apartman ile karşı apartmandaki bayanların balkonlara üşüşüp, aralarında heyecanlı heyecanlı birşeyler anlatıp aynı noktaya baktıklarını gördüm. Merakla aynı tarafa baktığımda bir karganın apartmanın en üst katına ait balkona girip, kurutulmak üzere yere serilmiş cevizlerden birini aldığını, sonra da balkon demirlerine konduğunu, etrafı bir süre süzdükten sonra havalanarak ağzındaki cevizi yere attığını gördüm.
Aynı karga bu hareketlerini tekrarlarken, aşağıda 3-4 karga yere düşerek kırılan cevizleri kaptığı gibi kaçıyor, karşı apartmanın en üstüne konan 2 karganın da gözcülük yaparcasına etrafı gözlediklerini ve habercilik yaparcasına gak-guk sesleri çıkardığını hayretle gördüm, benimle birlikte diğer komşularımız da ilk defa böylesine organize, balkondan ceviz yürütme operasyonu seyretmiş ve çok şaşırmıştık.
guzel bir paylasim olmus,tesekkurler.
Devletşah hanım bizim bahçede çok karga var cevizi nasıl açıp yediklerine inanamadım, dikkatle seyrettim kargalar gagalarını cevizin alt kısmına sokup ağızlarını açıyorlar ve içini yiyorlar. ( cevizin alt kısmındaki siyah noktaya bıcağın ucunu sokup bıçağı yana çeviriyorum inanın hiç dağılmadan bütün çıkıyor) selam sevgiler.
Bizim burda da kumrulardan rahat yok evin camlarını karşılıklı açıp bir gün huzurlu uyuyamıyoruz şu sıcaklarda… mutfağı dağıtıp gidebiliyorlar! neyse ki karga ile kıyaslanınca biraz daha iyi sizden durumumuz kargalar daha felaket çünkü =)
Arka plandaki kitabi ben de okudum ve cok guzeldi..
Cok guzel bir paylasim ayrica Nesrin hanim yaziniza cok guldum.. Kargalardan gorup aynisini yapmaniz cok hosuma gitti. Bende cevizi o sekilde acmayi deniyecegim 🙂
Güzel bir yazı olmuş.
Bizim, Eyüpte oturduğum için Kargalarla değil de Güvercinlerle başımız dertte. :)) Balkon penceleri açık olduğundan her bahar bir güvercin balkonda bulunan kombinin üstüne yuva yapıyor. Biz de kuşun yuvasını bozmamak adına sokaktan getirdiği çalı çırpıya dokunamıyoruz. yavrular büyüyene kadar balkondan her gün güvercinlerden arta kalanları temizliyoruz.