Çiçek yetiştirmek…
Çiçek yetiştirmeye bayılıyorum. İnsana garip bir sorumluluk veriyor. Hayvanlar gibi değiller. Acıktıklarında size sırnaşamıyorlar. Yerlerini beğenmediklerinde kalkıp gidemiyorlar. Size sessizce, anlayacağınızı umarak işaretler gönderiyorlar. Kimi zaman sararıp soluyorlar, kimi zaman sadece yapraktan ibaret aylar belki de yıllar geçiriyorlar. Öyle ki siz onun çiçek açtığını bile hatırlamıyorsunuz.
Sanıyorum ilk menekşem iş yerindeki odamı güzelleştirmek için müdürüm tarafından verilmişti. Daha sonra ben camı olmayan bir ofise, o da mutfağa taşındı. Ardından, ölmek üzere olan bir anthoriumu getirip, ‘bu gölge seviyormuş, sizin odada rahat eder’ diyerek masama bıraktılar. Işıksız ve havasız odama o da ben de alışamadık. Sanıyorum beta cinsi balığım dışında alışan da olmadı. Rengi iyice sararıp solduğu için hastayı alıp eve getirdim. Pencereden uzakta ama yine de ışık alabileceği yerine yerleştirdiğimde bu kadar sevinip, on beş gün içinde çiçeklere boğulacağını inanın tahmin etmiyordum.
Radyasyona engel olduğu söylenen, sıcaktan başka pek ihtiyacı olmayan kaktüslerle odamı renklendirmeye karar verip, 3 farklı cins kaktüs aldım. Sonraları masamdaki sayısı değişmese de epey kaktüsüm oldu. Odama gelip, ‘aaa ne güzelmiş’ diyerek adıp gidenlerin sayısı oldukça fazlaydı.
Evlendiğimiz ilk günlerde, eşimin evinden saksı içinde bir sap geldi. Zavallı bir çiçekmiş ancak, ne ölmüş ne de yaşıyordu. Uzun zaman neye benzediğini anlayamadık. Sadece sulayıp, bir gün kendine geleceğini umduk. Yaklaşık bir yılın sonunda toprağın içinden bir dal daha çıkıp yeşerdi. Sonra bir dal daha. Ama o kadar… Yıllarca koca saksıda biri kuruyunca diğeri çıkan dal olarak yaşayıp gitti. İlk tanışmamızdan dört yıl sonra, taşındığımız bu evde iki dal sessizce, önce üçe sonra dörde sonra altıya çıktı. Yarım metrelik boyu bir metreyi aşıp, göz alıcı bir güzelliğe büründü. Şimdi altından yeni yeni sürgünler verip beni her gün şaşırtıyor.
‘En sevdiğim çiçekler orkideler ve menekşelerdir.’
Çiçekelere ve bahçeciliğe meraklı olan kayınpederimle konuşurken söylediğim bu sözler, beni her Yalova seyahatinde bir orkide sahibi yapmaya yetti. Çiçekleri aylarca üzerinde duran orkideler yer konusunda pek hassaslar. Sevmedikleri taktirde açtırmak pek mümkün değil. Nitekim eski evimizi sevmeyip açmayan orkidelerin sayısı iki elin parmaklarından çok. Ben her Yalova seyahatinde üzerinde çiçekleri olan saksılarla dönerken, kayınpederim de her İstanbul seyahatinden, açmayı bırakan orkide saksıları ile döner oldu. Son seferinde bir kaç senedir açmayan saksıyı almak istediğinde başka bir yöntem deneyeceğim için bırakmasını istedim.
Söylenildiğinde komik gelen birşeyi denemeye koyuldum. Açmayan orkidenin yanına üzerindeki çiçekleri taşımakta zorluk çeken başka bir taneyi yerleştirip, her gün çiçekli olana, ilgi gösterdim. Ara sıra çiçeksiz olana ‘senin de güzel çiçeklerin olsaydı, onlar da iltifat alırdı’ gibi sözler söylediğimi de itiraf ediyorum. Bir kaç hafta sonunda yaprakların arasından önce bir dal uzandı, sonra üzerinde beş çiçek tomurcuğu belirdi. Şimdi merakla rengini bile unuttuğum orkidenin açmasını bekliyorum.
Uzun zamandır kimselerin evinde görmediğim, dolayısı ile kendi evim için de bulamadığım, japon şemsiyesini yine kayınpederime sipariş ettim. Epey süre sonra gazete kağıdına sarılı şekilde elime tutuşturdu. Önce tepe taklak şekilde suda bekletip, kök saldırdım. Sonra, güzel büyükçe bir saksıya diktim. Şimdi bütün zerafeti ile diğerlerinin arasında salınıyor. Tabağı küçük olduğu için istediği kadar su veremediğimden pek cılızdı. Haftasonu geçtiği bol bol su alabileceği saksına şimdiden alışmış görünüyor.
Zaman içinde mor renklisine doyamadığım menekşem kendisini yalnız hissetmesin diye, pembesini, beyazını, mavisini aldım. En son misafirliğe gittiğimiz bir yerde beğenip, bir dal istediğim adını sanını bilmediğim mor renkli bir çiçek katıldı aralarına. Hergün merakla baktığım saksısında, bu sabah yepyeni üç dalı ile beni selamladığında, onun hayata tutunduğunu görmek günüme renk kattı.
Evet, tahmin ettiğiniz üzere her sabah onlarla konuşup, hatırlarını soruyorum. İşe gitmek için yola çıkarken dışarıdan birşeyler isteyip istemediklerini sorduğum günler olmuyor değil. Seyahate giderken kardeşime, hangisine ne zaman ne kadar su verileceğini anlatan çizelgeler bırakıyorum. Ara sıra arayıp, çizelgeye uyup uymadıklarını soruyorum. Ben onları sevdikçe onlar bana hergün farklı çiçekler açıyor…
Merak ediyorum siz de benim kadar çiçekleri seviyor musunuz? Mesela menekşelerin renklerini değiştirmek, minik saksı güllerini evde yetiştirmek hakkında bilginiz var mı? Sonra salonumda mis kokulu limon yetiştirmek için ne yapmalıyım?
Devletşah’ım ne güzel bir paylaşım yapmışsın yine, ellerine sağlık. Çiçekler konusunda söylediklerinin hepsi çok doğru. Bir zamanlar evim varken çoğunluğu çiçelsiz bitkiler olmak üzere birçok canlıyı misafir ediyordum. Menekşelerimle hep sabah güneşi çıkmadan sohbet edip altlarındaki kaptan beslenecekleri şekilde sulardım. Yerlerinin değişmesinden hoşlanmıyorlar ama yapraklarının sağlığı için oldukları yerde arada sırada çevrildiklerinde serpildiklerini görüyordum. Limonum olmadı ama bir arkadaşımın ofisinde kapı arkasında bulup cam önüne koyduğumuz süs limonu, dal şeklindeyken şimdilerde üzerinde limonlar var 🙂 Güneş, su, ve sevgiyle ilgilenmek bütün canlılarda olduğu gibi bitkilerde de mucize yaratıyor.
Sevgi ile kal…
mrh dewletşahcım
japon şemsiyesi çok sewdiğim bir komşumuz necla teyzemi hatırlattı onun ewi çiçek bahçesi gibiydi =)
ama babamın balkonuda aynen bir ormandı her tür bitki ve çam agacının bulundugu şirin bir ortamdı.
sizi çok sewiyorum mikrodalga sayesinde tanıştım.
sewgi ve ilgi ile takip ediyorum
=)başarılar
yine tam senlik bir yazı olmuş Devletşahcım,harikasın.ben de orkide delisiyim diyebilirim.evimde bir tane var geçen yıl bu vakitlerde doğumgünü hediyesi olarak eşim almıştı.uzun süre yerini de sevdi,çiçekleri de bizi sevindirdi.sonra gidiş o gidiş çiçekler bizi unuttu.ben de bu aralar inanılmaz kafayı takmış durumdayım ona.geçen hafta farkettim ki yeni bir filiz vermeye başladı,çiçeğin gelmesi yakındır diye deli oluyorum ben de.bakalım benim evimde ilk açtığında mutlaka paylaşacağım blogda.
bir de kaktüslerim var aynen dediğin gibi radyasyon engellesin amaçlı ama bir tanesi bir çiçek açıyor ki deli oluyorum ona.bu yıl 2 defa açtı,harika bir görüntüsü oluyor.kaktüs der geçer insan ama inan gördüğüm en zarif çiçeğe sahip.
şu limon ağacına gelince benim de bu yılki doğumgünümde eşimden isteğim o olacak sanırım.2 yıldır istiyorum ama bir türlü kısmet olamadı.hele üzerinde limonları da varsa harika bişey olur herhalde.
sevgiler
acaba kaktüs bulundugu oda içinmi sadece geçerli ben tam anlamadım.tşk =)
Ne güzel anlatmışsın. Ben de 130 metrekare evden 85 metrekareye taşınınca en çok çiçeklerimin haline üzüldüm. Bir köşede güneş almadan duruyorlar yazık. Eskiden konuşurdum onlarla yine konuşsam belki yerleri genişlemez ama yine parlarlar. Özellikle de kılıç çiçeklerimi ve minyatür gülümü çok seviyorum. Sevgiler…
Filistin’de bir cocuk yetistirmek, Turkiye’de bir cicek yetistirmekten zor olsa gerek..
Merhaba,
Tam benlik bir konu devletşah.Bir hafta öncede bende bahsetmiştim çiçeklerimden.Yemek yapmaktan sonra birde çiçek yetiştirmek konusunda ortak noktamız varmış.Menekşelerim benim canlarımdır onları çok severim.Çiçeklerim çocuklarım gibidir.Evime hayatı,Yaşamayı,sevgiyi sunarlar.
Filistinde bir çocuk yetiştirmek elbette zordur bir çiçek yetiştirmekten.Allah cc yardımcıları olsun Filistinlilerin.Hergün dua ediyorum onlar için.
Sevgilerimle*
Benim de saksi gulum var. Esimin dogum gunu hediyesi. Oleceginden cok emindim ama simdi oyle guzel ki. Esimin talimatlarina uyarak bunu basardim. Soyleki: Yapraklarina asla su temas etmemeli. Kurumaya baslayan yapraklar hemen temizlenmeli. Zaman zaman eski yapraklar budanmali. Ben ayrica her sulamada cicek yemegi denilen (sivi gubre saniyorum)yesil renkli bir sivi dokuyorum topragina ve arkadan hemen suyunu veriyorum -haftada bir-ve tabii nazlatiyorum onlari…penceremizin onunde cicekleri mis gibi kokuyor.
Umarim faydasi olur tecrubelerimin:)
Selamün aleyküm;
Ne güzel bir sevgi bu, eşim ve bende çiçekleri seviyoruz ama açıkçası hep balkonda yetiştirdik…
Kaktüslerin radyasyona mani olduğunu okuyunca, bende şu an hemen gidip almakta tereddüt etmiyor değilim doğrusu..
Evimizde çok eşyadan hoşlanmadığımız gibi fazla çiçektende hoşlanmıyoruz, gerçi bizim evde hiç yok 🙂
Limon ağacı için pek bilgim yok ama hatırladığım kadarıyla babanemin evinin çiçek köşesinde, yani camın önünde limon ağacı vardı, ama malesef hiç meyve vermedi ama görünümü yeter diye düşünüyorum..
Doğrusu evinizi merak etmedim değil o çiçek köşelerini :))
Sevgili Hadiye arkadaşım tıpkı sizin gibi bende filistinli kardeşlerim için dua ediyorum 🙁
Mevlam hakklarında ve hakkımızda hayırlsını nasib eylesin inş…
SELAM
Ben de çiçeklere bayılıyorum. Fakat evimizde sadece 2tanecik çiçeğimiz var. Bazen onlarla ilgilenmeyi çok seviyorum bazende hayatın telaşına dalıp unutuyorum. O zaman da kendime kızıp başka çiçekler edinmiyorum. senin yaşam enerjinin biraz da bizlere bulaşması dileğiyle…
Sağlık ve sevgiyle kalın.
Sevgili Devletşah,
yazını çok beğendim.Okurken de 11 yıl önce(30 Ağustos 1997) gerçekleşen düğünümüze gelen dost ve akrabalarımızın bize hediye ettiği canlı ve birbirinden değişik salon çiçeklerimi seninle paylaşmak istedim.Şu an ikisi hariç hepsi(şu an toplam 11 adet) misafir odamın baş köşesinde bulunuyorlar.İlk günden beri yerlerini hiç değiştirmedim. Benim için olan manevi değerleri anlatılamaz.
Tüm yazılarını büyük bir zevkle takip ediyorum.Paylaşımların daim olsun…
Yıllar önce Buket UZUNER’in “Kumral Ada Mavi Tuna” kitabında okuduğum bir söz vardı;evde çiçek yetiştirmek o insanların yarına dair umudu olduğunu gösterir (net olarak kelimeler bunlar değil tabii ama aklımda kalan anlam)
Ben de çok severim evdeki çiçekleri,çiçekli bir balkon hayat doludur değil mi?
Balkonumda sardunyalarım var. Havalar soğuduğunda donmamaları için apartman boşluğuna alırım onları…
Oğlum da benim gibi; yapı marketlerde çiçek reyonuna uğradığında çiçek almak ister baharsa tohumlar alır.
Ben de engel olmuyor bu sevgisini destekliyorum.
Çiçekler hayattır …
Söz çiçekten açılmışken, soğanlı çiçeklerin ekilme zamanı da geldi. Çiçekseverlerin bir saksıda mor sümbül yetiştirmek isteyeceklerini düşünüyorum.
Küçük bir saksı, yeteri kadar toprak, bir çiçek soğanı ve biraz sevgiyi bir araya getirdinizmi tamamdır. Arasıra birkaç damla su, Nisan ayında güzel görünümlü yoğun kokulu bir sümbül için yeter de artar bile.
İlk fırsatta yapacaklarınız arasında bunlar da olsun mu?
Çiçek insanın ruhunu dinlendiriyor.
Günümüz insanı evde olsun, iş yerinde olsun genellikle 4 duvar arasında yaşıyor. Bu da insanı olumsuz etkiliyor.
Bu etkiyi olumluya çevirmek için canlı çiçekler çok faydalıdır, kuru çiçekler ise tam aksine sağlık açısından zararlı olabilmektedir.
Evet ben de çiçekleri çok seviyorum.Elimden geldiğince bakamya çalışıyorum bu konuda agaclar.net en büyük danışmanım. Bilmem adını hiç duydunuz mu benim bir mum çiçeği hayranıyım. Oldukça güzel büyüyen bir mum çiçeğim var ama 3 yıldır henüz çiçek açmadı umutla açmasını ve dillere destan kokusunu tüm evime yaymasını bekliyorum. sevgiler
mum çiçeği çok güzel kokarr ama zok nazlıdır çiçek açması zaman alır
ahh, ahh bu konu benim icin derin bi yara… kesinlikle olmuyor, yapamiyorum ve o kadar ozene bezene ilgilendigim ciceklerim sararip soluyor bi sekilde… artik denemeyi de biraktim, hem uzuluyorum, hem de alay konusu olmaya basladim… neyse iste, sevgiler…
Bende geçen yıldan sakladığım sümbül ve lale soğanlarımı saksılara dikip,şirket bahçıvanımızın önerisiyle mutfağıma aldım.Soğukta durmamalıymış.Ara ara su veriyorum.
Bir buçuk hafta da yeşil başlar vermeye, toprağı yarıp kafalarını dışarı çıkarmaya başladılar.Çok heyecanlıyım her sabah her akşam eşimle biraz daha büyümüşler mi diye başlarında durup durumlarını kontrol ediyoruz.Çiçek verecekler mi merak içindeyim.
Mügeciğim;
Bizlere gösterdiğin ilginin onda birini onlara gösteriyorsan, bir ormanda yaşıyor olman lazım. Beyaz menekşe bekliyorum senden 🙂
Nilgün;
Japon şemsiyesini çocukluğumdan beri severim. Barbime şemsiye yapmışlığım vardır 🙂
Yaseminciğim;
Değiştirelim bizim açanlarla senin aömayanı. Kıskandırma operasyonu 🙂 Ayrıca, sen söyleyince farkettim ki, şu an baktığım hiçbir kaktüs çiçek açmıyor. Öncekiler açan cinstendi. Bir tane de öyle bulup alayım 🙂
Nilgün;
Ekranın yanına koyuyorsun. Böylece yayılanı orada yakalıyor diyorlar. Ne kadar doğrudur bilemem. Ama uygulamakta zarar yok 🙂
Huysuz balık;
Aynı şey benimkilerin başına da geldi. Ama iyi taraftan. Eski evimiz çok genişti ama, camlar çok yüksekteydi. Burada öyle anlamsız bir alan var ki, ilk başta ne yapacağımı bilememiştim. Bütün çiçekleri oraya koydum. Ortasına da sallanan sandalyemi. Şimdi hepsi çıldırmış gibiler.
Okuyucu;
Kesinlikle haklısın. Hatta o kadar uzağa gitmeye gerek yok. Ülkemizde bile çocuk yetiştirmek gerçekten çok fazla emek istiyor.
Hadiye;
Senin yazını az evvel okudum. O pembe çiçekten bende de var. Rengi çok dah akoyu. Ancak bu sene pek mutsuz. Nereye koysam yerini sevmiyor. Her yer ona pek sıcak geliyor sanıyorum.
Pınar;
Bir tane saksı gülüm vardı. O kadar güzeldiki aklın durur. 25 cm byundaki bitki üzerinde 45 tane gül açtı. Gelen giden hayran hayran seyrediyordu. Sonra hepsi birden dökülüp kurudu. Sanıyorum nazar değdi, zavallıma. Şimdi bir tane var. Balkonda duruyor. Bakalım ne olacak durumu 🙂
Sevde B;
Limon alıp almamakta kararsızım. Alırsam şöyle kocaman bir saksıda olsun istiyorum. Ona da şu an yerim yok 🙁
Ayşe;
İşte tam bahsettiğim buydu. Bir şekilde onalara karşı sorumluluk gelişiyor insanda…
Meral;
Ne kadar güzel 11 senedir, baktığın çiçeklerin var. İnsan sesleri çıkmasa bile onların varlığına alışıyor.
Hülya;
Yapı marketlere gitme sebebim sadece çiçekler, toprak, saksı… Ağaç yaşken eğilir sözü size pek uyuyor 🙂
Pek sevgili Osman Özcan;
Yapın demekle olmuyor 🙂 Yapıp göndermekle pek daha ala oluyor. Şaka bir yana, geçen sene saksıdan çıkarttıp, kaldırdığımız soğanlardan iki tanesi çürümüş. Bir tanesi filizlenmeye başlamıştı balkona diktim. Bakalım açacak mı? Açmazsa siz getirirsiniz. Yanında lale de isterim 🙂
Selma;
Kuru çiçekler hakkında aynı şeyi düşünüyorum. Yıkanamadıkları için üzerlerinde pek fazla toz birikiyor. Oldukça ssağlıksız oluyorlar. Özellikle de benim gibi alerjikler için.
Pelin;
Mum çiçeğini duymaz olur muyum… Çok güzeldir. Bir tane de ondan alayım. Defne’nin blogunda resmi vardı.
http://defneden.blogspot.com/2008/08/mutluluk.html
Kırmızı;
Biraz dikkat edersen çok güzel çiçeklerin olacağına eminim. Hiçbirşey olmasa mutlaka kaktüs yetiştirirsin. Gerçekten dayanıklılar. Ben öyle başladım 🙂
Handan;
Ben de sağlam kalan bir taneyi diktim. Bugün yarın, gidip lale almak istiyorum..
Merhaba Devletsahcim.
Benim bi sorum olacakti. Yillar önce arkadasim hediye olarak kücük bir bitki verdi, ismini bilmiyordu. Ben onu büyüttüm yaklasik 25-30 cm’lik agac oldu koyu yesil yapraklari var yesil sap olarak yukariya dogru ilerliyor sapinda acik kahverengi kücük kücük uclar var ve sürekli siyah kücük top tomurcuklar atiyor.
Bu aralar üzerinde cok böcekler var dolayisiyla bizim evde pek istenmiyor. Ne yapmaliyim ve acaba bu bitkinin ismi nedir?
Simdiden tesekkürler 🙂
Merhabalar,
Çok sevmeme rağmen çiçek yetiştirmek ve bakmak konusunda başarılı olmadığımı düşünüyorum Buna rağmen büyük marketlere uğradığımda, dışarıya camın önüne koyduğum ve soğuğu çok seven açelya ile üç ayrı renk sümbül almayı ihmal etmem.Bahçemizde gül,sakız sardunyası,aslanağzı,şebboy ve kasımpatı ile ortanca bulunur.Bir de annemlerin bahçesinde onun demesine göre ezan çiçeği var. Duydunuzmu bilmiyorum.Sarı renkli borazan biçiminde.Takip ettik gerçekten tam akşam ezanı okunurken kapalı ,bükülmüş gibi olan şekli, yavaş yavaş açılıp bütün güzelliğiyle gözler önüne serildi .Çok ilginç geldi bana..
Güzellikle kalın…
Merhaba Devletşah,
Bloğunu yeni keşfettim,oysa ki iyi bir internet kullancısı olduğumu düşünürüm.Gerçekten harika çok hoşuma gitti,hemen sık kullanılanlar listeme ekledim.
Az önce çiçeklerle ilgili yazı ve yorumları okudum.Yaklaşık 4 yıldır orkide yetiştiriyorum.Şu an dört orkidem var.Bence işin sırrı,çiçek verdikleri her dönemden sonra saksıdaki topraklarını değiştirmek.(Yapı marketlerde özel orkide toprakları var)Böylece her seferinde daha büyük ve daha çok dalda çiçek açıyor.Yapraklarına haftada bir ılık su püskürtünce de iyi geliyor.
2 ay öncesine dek benimde 3 yıldan beri yetiştirdiğim bir limon ağacım vardı.Geçen yıl tam 18 limon almıştım.Özellikle soğuk meşrubatlara bir dilim eklediğimde harika bir tat veriyordu.Ama ne yazık ki bir süre önce böceklendi ve ne kadar ilaçlasamda iflah olmadı.
Herkese bol çiçekli,neşeli günler……..
Aydan.
dün çok güzel bir süpriz hazırlamış eşim ve bana 3 adet bambu almış hemen sizinle paylaşmak istedim.
çok istiyordum ama hiç söylememiştim sewgili eşime.
tşk ediyorum. =)
devletşah hn cvplarinz için tşk ederim. haftasonu kaktüs almaya kara verdik eşimle
svgl
Çiçekler, güzeller çokda severim ama onlara bakmamayacağımıda bilirim.
Bu yüzden yıldönümlerinde, özel günlerde,bayramlarda seyranlarda kimi zaman mini bir kış bahçesine dönüşen canım ofisim ve ben şikayetçiyiz bu durumdan.Saksısında, vazosunda renk renk çeşit çeşit ve boy boy olan güzel hediyelerimi verecek kimsemde kalmadı artık:)))
Ha limon ağacı demişken, şimdiki yaşadığım yerde,hele akşam olunca mis gibi kokular evimi sarıyor, limon ve portakal ağaçları rüzgarla sallandığında göğe yükselen büyülü bir koku sarar her yanı.
Ve en sevdiğim şey ise, böyle akşamlarda balkonumda kahvemi içerken ruhumu arındırmak oluyor.
Ewet bir çiçekçi gözü ile çok güzel bir makale olmuş.Bana müşterilerin en çok sorduğu soru orkidenin tekrar çiçek açması olmuştur :))) kulakdan dolma laflarla çiçeğie bakmalarından dolayı %80 inin sonu hüsran olmuştur.
Sevgili Devletşah, benimde en sevdiğim çiçek orkide ve evimde 12 tane üzeri full çiçekli orkidem var, hepsi farklı renklerde, eşim çiçek doktoru olmasına rağmen (ziraat mühendisi) bonsaim için aldığımız ilacı orkideme vererek ilk orkidemi 1 gecede öldürmüştü, o günden sonra onlara yaklaşması bile yasak 🙂 Şimdi ben artık orkide doktoru değil psikoloğu oldum, evet dediğin doğru çiçeği gitmiş bir orkidenin yanına çiçekli bir orkide koyup çiçekli olana sürekli iltifat etmek gerekiyor ki diğeride onu kıskanıp hemen çiçek açsın, birde orkide sevenlerin bilmesi gereken en önemli şey asla direk güneş görmeyen ama bol ışıklı yerlere koyulması gerektiğidir. Ayrıca haftada 1 gün (hep aynı günde) hep aynı ölçüde iyi su ile sulanması gerekiyor, çiçeğine asla dokunulmayacak, rüzgara veya klimanın esintisine maruz kalmayacak, eğer orkide yerini severse çiçeği dökülse bile iyi bakıldığı sürece sürekli yeniden çiçek açar.
İyi günler.Siteyi raslantı sonucu buldum çok beyendim.Çiçekleri çok seviyorum.1 yılı geçti benim için çok değerli olan birinden gelen harika orkidem çiçeklerini döktükten sonra hala açmadı.2 dalı olan üstü beyaz çiçeklerle dolu çok güzel bir orkideydi.Gözüm gibi bakıyorum.1 sapı yaprakların yukarı doru çıkmasıyla kırıldı.Yaprakları çok canlı,yukarı doğru ve sürekli yaprak açıyor üzerinde 10 tane yaprak var.Sapı da sağlam ve koyu yeşil ama 1 yılı geçti hala belirti yok.Annemin orkideside benimkinin yanında onun yaprakları nerdeyse sararmıştı ve yere bakıyodu dalı tamamen kurumuştu ama 1 ay önce dal çıkardı ve şuan pembe çiçeklerle dolu.Sizce benimki neden böyle ne yapmalıyım cevaplarsanız çok sevinirim.
Sevgili Gamze;
Keşke sorunun cevabını bilsem. Böylece yan yana duran 4 orkideden 2 tanesinin açıp 2 tanesinin neden senin dediğin gibi durduğunu anlardım.
Ayda Özer ve Alef’in söylediklerini uygulayacağım bakalım ne olacak 🙂
Cevabınız için teşekkür ederim.Bende artık kim ne söylerse yapıcam yeterki açsın..
Çiçeklere ilgim menekşe ile başladı.Öyleki iki renk menekşenin yaprağından ebruli renkte menekşe ürettiğim oldu…Şimdi uzun zamandır düşünüyorum çiçekçilik yapmayı….Bir türlü cesaret edip başlıyamadım…..Her beğendiğim çiçeği bahçeme diktim..Şu an çileklerim çim gibi sardı her yeri….Veee mutlaka fidandan kendim yetiştirmeliyim çiçeğimi….Onun büyüyüp çiçek açması büyük bir zevk.Yapabilirsem ufaktan başlıyacağım bu işe.Öyle güzel ahenk içinde açıyorlarki insan hayran kalıyor…Herkese bol çiçekli renkli hayatlar…SAĞLIKLA KALIN….
meraba bende bi orkide aldım iki gün oldu ama saksısı ufak olduğundan dolayı çiçeği tartmıyo bugün bulunduğu yerden yere düştü ve dalı kırıldı çok üzüldüm ölürse diye korkuyorum bana bu konu hakkında bilgi verirseniz çok sevinirim
Sizi geçenlerde TRT nin blogları konu aldığı bir programda gördüm.Devletşah ismini devletle bağlantılı olduğunun zannedildiğinden bahsetmiştiniz, bugün ise çiçekleri kuruyan ama halen yaprakları duran menekşeme ne olduğunu veya ne olacağını öğrenmek için araştırma yaparken rastladım sitenize.Yazınızı okudum.Sonra site ismine bakınca hatırladım.Hakikaten deneme tadında bir yazım dili ile çok hoş anlatmışsınız çiçeklerle olan ilişkinizi.Yazarlığa yeni adım atan birisi olarak şunu diyebilirimki çok hoştu.Sağlıcakla kalın…
bende çiçekleri çok seviyorum orkidem açmıyor tesadüfen bu siteyi buldum çok beğendim limon ağacım böceklendi budadım begonvili fethiyeden istaanbula getirdim çiçekleri döküldü bugün aspirin verdim çok üzülüyorum iyi günler
devletşah benım çiçeklerim ile ilgili yorum gönderirseniz sevinirim
Merhaba, yazınızı çok beğendim, içimi aydınlattınız. Eskiden beri çiçek sevgim vardı ama aldığım her çiçek öldüğünden uzun bir süredir ara vermiştim. Şimdi birbirinden farklı 9 çiçeğim var, umarım gittikçe sayılları artar. Özellikle menekşe çiçeğim için birşey sormak istiyorum. Sanırım yavrulamış saksıda birden fazla kökü varmış gibi duruyor. Onları bölmelimiyim, yerinden oynatmaya bile kıyamıyorum, yeniden de tomuncuklanmış. Ne yapmalıyım, bu gibi durumlarla ilgili bilgisini paylaşmak isteyen olursa sevinirim, saygılar…
Çiçek, kadın gibidir.
sayın OYA COŞAR bu siteyi çiçeklerle ilgili googledan araştırma yaparken buldum ve yazınızı okuyunca içimden ” o çiçekleri bana göndermenizi diledim 🙂 ” ben çiçekleri çok seven birisiyim …çevremden hep çiçeklerine bakamayanların çiçeklerini bana getirmesini isterim çevremdekiler de bildikleri için getirirler; çiçeklerin bakımsız ve kuru kalmalarına yüreğim dayanmıyor …Onlarda bakamadıkları çiçeklerini bana getirirler..bende onların bakımını yapar evimde bakarım…çoğaltırım…misafirliğe gelen çiçek seven yakınlarımda böylece benden istediği çiçekleri alabilirler….(yanlış anlaşılmasın; bu işlemler ÜCRETSİZ / amacım bakımsız çiçeklerin kurumasını önlemek ve onlarla=çiçeklerle yaşamak ve maddiyatsız çiçek paylaşımında bulunmak…benim gibi çiçek severlerle de çoğalttığım çiçekleri paylaşmak….)evimde onlarca saksı çiçeğim var şu anda …limon ağaçlarımı da saksılara limon çekirdeklerini ekerek kendim yetiştiriyorum … şu an evimin salonunda saksıda sekiz tane limon ağacım oldu 🙂 çok güzel kokuları var…..çiçeklerimle ilgili buraya destan yazacağım galiba …neyse konuyu kısa keseyim; bakamadığınız çiçeklerinizi bana gönderin…beni çok mutlu edersiniz… şimdiden teşekkürler……
benim salonumda onbir saksı da afrika menekşem var … birisinin bir kökünde ana gövdeyle birlikte sekiz tane ayrı kök vardı…bunları çok ince bir keski bıçağıyla haftada bir kökü keserek ana gövdeye zarar vermeden başka saksılara aldım…yani sık olan saksıdaki menekşeleri ana gövdesini toprağından ayırmadan yarı çilli yan gövdeleri ayırıp diktim…çok sık olması bir saksıdaki menekşelerin rahat büyümesini ve çiçek açma zamanlarını ve sayılarının azalmasına neden olur….üstte yazan yorumlarda menekşelerle ilgili sorusu olan birisi gözüme takılmıştı…cevap bulsun sorusuna diye yazıyorum….umarım faydalı olmuşumdur kendilerine…. ÇİÇEKLER gibi güzel yaşamlar sürmeniz dileklerimle…
NOT:bu yazıma nasıl,nerden ve ne zaman cevap alabilirim?
…site sahibine teşekkürlerimi sunuyorum…
Yararlı ve bilgilendirici olmuş teşekkürler.
güzel bilgiler teşekkürler.
iyi güzel ama ben çiçek açamayan çiçekler nasıl yetişir onu öğrenmek istiyorum