Bilmek ve Öğretmek
Yazan: Anonim
ateş
Yüzyıllar önce, dünyanın ıssız bir köşesinde bulunan bir adaya ateş, geç de olsa gitmişti. Bu adada dört ayrı kabile bulunuyor, adanın dört köşesinde birbirlerinden kopuk yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Bir bilge, öğrencileri ile birlikte bu adaya gezi düzenlemeye karar verdi. Bir gemiye bindiler, zor bir yolculuktan sonra adaya ayak bastılar.
Birinci kabileye ulaştılar. Bu kabilede ateşi sadece rahipler kullanabiliyordu. Bunun kendilerine verilmiş kutsal bir armağan olduğuna diğerlerini inandırmışlardı. Sadece rahipler ısınıyor ve sıcak yemek yiyordu, diğerleri soğuktan donuyor ve çiğ et yiyorlardı. Bilgenin öğrencilerinden biri:
– Ben burada kalacağım ve bütün insanların ateşten yararlanmalarını sağlayacağım, dedi.
Bilge ve öğrencileri onu orada bırakıp yollarına devam ederek ikinci kabileye ulaştılar.
Bu kabiledeki insanlar ateşin ilahi bir güç olduğuna inanmışlardı ve ateş yakmaya yarayan bütün araçlara tapıyorlardı. Ama ateş yakan yoktu. Bir öğrenci:
– Ben de burada kalıp bunlara ateş yakmayı ve yararlarını öğreteceğim, dedi ve orada kaldı.
Diğerleri yollarına devam ederek üçüncü kabileye ulaştılar.
Bu kabilede, bir zamanlar ateşi adaya getiren adamın totemleri yapılmış ve her yere yerleştirilmişti. Halk onun tanrı olduğuna karar vermiş ve ona tapıyordu. Ama kimse ateş yakmıyordu.
Öğrencilerden biri de burada kalmaya ve ateşten halkın yararlanmasını sağlamaya karar verdi ve kaldı.
Bilge ve öğrencileri yollarına devam ederek dördüncü kabileye vardılar.
Bu kabile de ateş yakmıyor, ateş hakkında yaygın abartılı söylentilere inanıyordu. Ateş yakmayı kimse bilmiyor ama hep ateşin gücü hakkında masallar anlatılıyordu.
Başka bir öğrenci de burada kalmak istedi. Bilge ve öğrencileri adayı biraz daha dolaştıktan sonra, aynı yolu izleyerek geri dönmeye karar verdiler.
Birinci kabiledeki öğrenci konuşmaya başlar başlamaz rahiplerce suçlanmış ve bir yabancıya inanacağına kendi rahiplerine inanan halk öğrenciyi yakalayıp öldürmüştü.
İkinci kabiledeki öğrenci, halkın tapındığı aletleri kullanarak ateş yakar yakmaz, halk korkmuş, tapındıkları nesnelerin yakılmasına tepki göstermiş, öğrenciyi öldürmüşlerdi.
Üçüncü kabiledeki öğrenci, bir insanın totemine tapmanın yanlışlığını belirterek söze başlayınca hemen öldürülmüştü.
Dördüncü kabiledeki öğrenci de, ateşin ne olup ne olmadığı konusunda söze başladığı anda öldürülmüştü.
Bilge ve sağ kalan öğrenciler gemiye dönüp denize açıldılar. Bilge bu gezinin sonucunu şöyle özetledi:
Öğretmek bilmekten çok daha zordur. Bilmek istemeyenlere bir şey öğretmek de en zorudur. Cahiller bildiklerine inanırlar ve yeni bilgilere direnirler. Aynı zamanda bir huzursuzluk içindedirler, bu yüzden de gerçekten bilen insanlardan nefret ederler, onları yakarlar, öldürürler.
Rakamlar ve kelimeler ezberlemekten çok daha fazla görevimiz olrduğunun farkında olan bir öğretmenim ve işimin ne kadar zor olduğunu bu hikaye tam olarak özetliyor.
allah herkese şifa wersin diyiyorum başka yok