Al yazmalım, selvi boylum, Üsküdarlım…
İş nedeniyle haberlerden, dünyadan uzak kaldığıma dair zaman zaman yakınıyorum. Yine yoğun geçen haftaların ardından, önce e-postama düşen bir haber, ardından yolda dinlediğim radyoda duyduğum başka bir haber beni çok derinden üzdü.
E-postama gelen haber şöyleydi: “Prof.Dr. Ahmed Yüksel Özemre, 25 Haziran 2008 Çarşamba günü sabahı vefat etmiştir. Cenâzesi 26 Haziran 2008 Perşembe günü ikindi namazına müteakip Üsküdar Yeni Camiî (Gülnûş Vâlide Sultân Camiî)’nde kılınacak namazdan sonra, Karaca Ahmet Sultân kabristanındaki aile kabrine defnedilecektir. Allah rahmet eylesin.”
E-postayı okuduktan sonra, son görüşmemizi düşündüm. Kitaplarıma yazdığı o küçük notları okudum teker teker. Onunla ilk tanıştığımız günü hatırladım. Lise yıllarındaydı. Yemekli bir konferansta konuşmacıydı. Ve ne büyük lütuf ki aynı masada oturuyorduk. O gün yaptığı konuşmanın her kelimesini hatırlıyorum. Yaklaşık 3 saat süre bir konferanstan o yaştaki bir çocuğun sıkılmaması imkansızdı. Ama o güne dair hatırladıklarım içinde hiç sıkıntı yok.
Son görüşmemiz, “Hasretini Çektiğim Üsküdar” kitabının çıkışından bir gün sonraydı. O gün yaptığımız konuşmayı, “Üsküdarlıların Beslenme Alışkanlıkları” yazısının başında anlatmıştım. Sanıyorum onu hep o günkü tonton ve espirili haliyle hatırlayacağım.
Radyoda duyduğum haber ise onbeş gün öncesine aitti. İskender Pala katıldığı bir cenazeyi anlatıyordu. Biraz dikkat kesildiğimde Cengiz Aytmatov’un hakka yürüdüğünü anladım. Hepimizin bilerek ya da bilmeyerek kalbine taht kuran bir yazardı Aytmatov. “Kırmızı Eşarp” romanı pek çoğumuza bir anlam ifade etmez. Ne zaman ki “Selvi boylum, al yazmalım” denilse, hepimiz Asya ile İlyas’ın aşkını hatırlarız. Atıf Yılmaz’ın bu filmi Cengiz Aytmatov’un “Kırmızı Eşarp” romanından uyarlanmıştır.
Günler geçiyor, yapraklar birer birer dökülüyor. Yenileri filizleniyor mu endişesi hepimizi sarıyor değil mi?
Kıyıda kalmış bir haber, çekip çıkarttığınız için teşekkürler. Selvi boylum, al yazmalım’ın uyarlama olduğunu bilmiyordum.
yenileri filizleniyor mu? filizleri sulamak için neler yapılıyor?neler yapılması gerekiyor? yok yok ya çook karamsarım çevreme baktığımda yada gerçekten yeşillikler azalıyor:(
ne güzel şeyler paylaşıyorsun arkadaşım çoook teşekkürler!!!!
not;dğer konulara yazdığım yorumlar gözükmüyor,bir sorun mu var acaba?
Merhaba,
Yaşam;Başlangıç ve bitiş arasındaki süreçten ibaret.Kimileri sessiz sedasız gelir ve giderler,kimileride iz bırakarak.Cengiz Aytmatov kitaplarını okumaktan çok hoşlandığım,Akıcı yazısı ve anlatım tarzıyla gönlümde taht kurmuş bir yazardır.Cümle kaybettiklerimizle birlikte, Allah cc rahmet eylesin inşallah.
Kaybımızın ne kadar büyük olduğunu anlamak zaman alıcak galiba; çünkü toplum olarak herşeyi kaybettiğimiz zaman kıymetini anlıyoruz.
Edebiyat camiası için yeni nefeslerin bizi titretmesi lazım ki büyük üstatların ruhları huzurlansın.
Selvi Boylum Alyazmalım filminde der ki; Sevgi emek ister!
Onları sevmemiz,saymamız ve üstatlarımızın değerini anlamamız için emeğimizin olması gerekli…
bak işte insan heryerden herşeyden birşeyler öğreniyor.selvi boylum al yazmalımın cengiz aytmatovdan uyarlama olduğunu öğrenmiş oldum.bugün de birşey öğrendim.teşekkürler devletşah.
hepimizin sonu aynı elbette ama keşke her birimiz bu insanlar gibi bir yerlerde yer edebilsek.
Devletşah, hakikaten de çok güzel bir noktaya dokunmuşsun yine. İki dev çınar devrildi yine bu dünyadan… Yenileri yetişir temennisinden başka ve o insanları unutturmamaktan başka ne gelir elden. Mekanları cennet olsun…
KADİR İNANIR ve TÜRKAN ŞORAY la ölümsüzleşen selvi boylum al yazmalım filminin konusunu CENGİZ AYTMATOV un kitabından alındığını biliyordum.ve filmle özleşen CAHİT BERKEY ın müziğinide unutmamak lazım.yukarıda filmle ilgisi olan herkes bu filmle ayrıca ölümsüzleşmiştir.ustalar yok olabilir. ama yaptıkları asla yokolmaz. AHMET YÜKSEL ÖZEMRE D. CENGİZ AYTMATOV da yeni kuşaklar için her zaman incelenecek, tez konusu olacak ve mereklıları için her zaman rafta yerini alacak büyük ustalardır. SAYGILARIMLA.
Sevgili Devletşah,
Bunca yıl büyük bir hürmet ve sonsuz hayranlık ile kitaplarını okuduğumuz, edebiyle edeplendiğimiz Ahmet Yüksel Hoca’yı anmışsın ya.. Rahmet olsun ruhuna..
Esen kal..
“Selvi Boylum Al Yazmalım” filmindeki “Neydi sevgi?” sorusu nasıl da çarpıcıdır… Üsküdarlı Özemre’nin Üsküdar’da yapılan cenaze merasimi bence bu sorunun cevabını da veriyordu.