0-3 ay en çok kullandığım ürünler
Bu sıra sık sık hangi yatak, hangi bebek arabası, hangi sterilizasyon aleti gibi sorular duyuyorum. O yüzden hangi ürünleri kullandığımızdan bahsetmeye karar verdim. Bu listeyi okurken bazı konulara dikkat etmenizi rica edeceğim: Bebekler malum oldukça hızlı büyüyorlar. Aynı hızda da çevredeki eşyalara ilgileri azalıp çoğalıyor. Tabi her bebeğin huyu suyu da farklı. Bazı şeyleri kimi çok severken kimi çevresinde görmeye tahammül edemiyor. Son olarak mevsimler kullanılan eşyaları değiştiriyor. Bizim bebeğimiz tam yaz çocuğu. Hayatının ilk günlerini yakıcı sıcaklarda geçirdi. Sizin bebeğiniz kış ortasında doğacaksa farklı ihtiyaçlarınız olabilir.
İşte ilk üç ay en çok kullandığımız ürünler
Sûfî için
- Emzik: doğumunun 4. gününden itibaren kullanmaya başladık. Canı istemediğinde ağzına bile almıyor. Bazen de onsuz vakit geçirmiyor.
- Askılı bodyler: Gündüz saatlerinde sadece onlarla dolaştı.
- Kollu bodyler: Gece yatarken pijama niyetine giydi. Özellikle önden tam çıçıtlı olanlar. Böylece uyku mayışıklığında kafasından birşeyler geçirip, uykusunu açmadık.
- Bebek küveti: Biz şişme bir tane aldık. Hem seyahate giderken söndürüp yanımızda taşıması kolay hem de plastik olanlara göre daha yumuşak olduğundan bebek içerisinde daha az rahatsızlık çekti.
- TinyLove Dönence: Çok sade bir model seçtik. Arka plandaki siyah beyaz renkler ilk algılayabildiği şekiller olduğu için bayıldı. Yatağına yatırıp dönenceyi çalıştırdığımızda sanki aksiyon filmi seyrediyormuş gibi heyecanlandı.
- Monozebra oyun kartları: İlk aylarda sadece aşırı kontrast renkleri ayırabildiklerinden bu kartlarla saatlerimizi geçirdik. Her bir karta neredeyse 10-15 dakika kesintisiz bakıyordu. İşi daha eğlenceli yapmak adına ben kartlardaki hayvalarla ilgili masallar uyduruyordum.
- Fisher-Price Oyun halısı: Uyumadığı saatlerde bu halıda oldukça eğlendik. Müzik eşliğinde bacaklarını bolbol hareket ettirdi.Üstündeki eşyalar çeşitli kumaşlardan yapıldığı için dokunma duyusuna da faydalıymış.
- Anakucağı: Anakucağı alıp almamakta çok kararsızdım. Bir arkadaşımız kızının artık kullanmadığı bu koltuğu getirdiğimde neden kararsız kaldığıma şaşırdım. Bizim ufaklık dışarı çıktığımızda evdeki koltuğunu özler oldu. Koltuğun ayak kısımlarına vurduğunda müzik başlayıp, ışıkları yanıyor. Haliyle üzerinde sürekli tepiniyor ki müzik çalsın. Bu kadar hareket elbette gaz çıkartmasına yardımcı oluyor. Henüz üzerinde sallanan oyuncaklara ilgisi yok. 3. aydan sonra asılacakmış.
- Bebek arabası ve oto koltuğu: Malum çok gezenti bir aileyiz. Doğumunun 1. haftasından beri dışarı çıkmadan bir gün geçirmediğini düşünürsek, bizim bebeğin de gezenti olacağı aşikar. Biz 3 parçadan oluşan Concord marka bir bebek arabası aldık. İlk yıl kullanacağı koltuk, oto koltuğu olarak da kullanılabiliyor. Ayrıca ilk 6 ay bebekler annelerini görerek oturmak istediklerinden koltuğun yönü kullanıcıya bakıyor. 1 yaşından sonra kullanacağı büyük koltuk ise diğer tarafa doğru takılıyor. Tekerleklerinin İstanbul yollarındaki çukurlarda titreşimi azaltsın diye büyük olmasına dikkat ettik. Tabi tekerler büyük olunca bagajda yer epey yer işgal ediyor. Bizim bagajımız geniş olduğundan pek problem teşkil etmese de sizin için önemli bir detay olabilir.
- Sterilizatör: Biz mikrodalga fırında kullanılan bir ürünü tercih ettik. Herşeyi içne atıp, 6 dakika sonra kullanaıma hazır halde aldık. Kaynatmak da bir çözüm tabi. Ama ilk zamanlar o kadar dalgın olunuyor ki tencereleri ocakta unutmak içten bile değil 🙂
- Cibinlik: İlk sivri sinek ısırıklarının ardından bir koşu ikea’yı ziyaret edip bir tane aldık. Ancak, bizim yatağımız biraz büyük olduğundan tam kapamadı. Ucuna ek yapmak gerekti.
- Bebek Saati: Sanıyorum Sûfî’ye doğmadan gelen ilk hediye bu saat. İlk geldiğinde biraz kurcalayıp, karmakarışık gelmişti. Hem zaten bebek karnı acıktığında, altını kirlettiğinde kendi alarmını çalıyordu nasıl olsa. Ayrıca herhangi bir akıllı telefona kurulacak uygulama ile de bu işi takip etmek mümkündü. Bu düşüncelerim doğumdan sonra yok olup gitti. Bir ara bu saat olmadan kolum kesik gibi hissediyordum. Evet, bebek kendi alarmını veriyor. Sen de o acemilikle panik halinde ne oldu diye anlamaya çalışıyorsun. O sırada saat gözüne ilişiyor ve sana yanan sönen ışıklarıyla ‘bebeğin altı kirli, en son 3 saat önce değiştirdin’ diyor. Zamanla saate bakarak, ağlama sesi duymadan olaylara erken müdahalede bulunmaya başlıyorsun. Telefonda böyle bir uygulama kullandığınızda her zaman gözünüzün önünde açık olmadığından bir kaç gün içinde angaryaymış gibi gelmeye başlıyor. Yanımda bir parça az taşımak için iki tane uygulamayı denedim de oradan biliyorum. En iyisi bu işe özel bir alet kullanmak.
- Kolik CD’si: Doğumdan 10 gün kadar önce arabayı park ettiğimiz otoparkta beni gören bir görevli ‘aaa.. siz hamilesiniz. Durun size bir şey vereceğim. Sonra bana çok dua edeceksiniz’ diyerek bu cd’yi elimize tutuşturmuştu. Gerçekten haklıymış. Sûfî’nin uyumadığı, ağladığı zamanlarda cd’yi açıp, nasıl sakinleştiğini gördüğümüz her sefer otopark görevlisine ve tabi ki Buzuki Orhan‘a dua ediyoruz. CD’de beyaz gürültü diye adlandırılan çamasır makinası, aspiratör vd seslerini gitar, ney gibi müzik aletleriyle birleştirmiş ve bebeklerin karşı koyamayacağı kombinasyon oluşmuş.
Benim için
- Süt Pompası: Sadece çalışan kadınların ihtiyacı olduğu düşünülse de süt pompası mutlaka herkesin alması gereken bir ürün. Bebeğin emmediği sütü çekerek, mastit gibi rahatsızlıklara yakalanmayı önlüyor. Hem de sütün artmasını sağlıyor. Ben elektrikli bir pompa kullandım. Dakikalarca elini aç kapa çelir iş değil. Hem malum tetik parmaktan muzdaribim. Daha ilerleyen günlerde gece Sûfî’nin uyanma aralığı açılınca daha hızlı bu işi yapıp uykuya dönmeyi istediğimden çift uçlu hastane tipi bir pompaya geçtim.
- Süt poşeti: Sağılan sütleri bu poşetlere koyup, derindondurucuya attım. Kutulardan daha az yer kapladığı için çok daha kullanışlılar. Üzerine tarih yazmayı unutmamak şart. Sütü 6 ay içerisinde kullanmak gerekiyor. Bu sütleri ben evde yokken ihtiyaç halinde eritip, biberonla Sûfî’ye verebilecekler.
- Göğüs kremi: ilk 3 hafta her emzirmeden sonra kullandım.
- Göğüs kalkanı: ilk haftalar göğüsleriniz pek hassaslaşıyor. Hiçbir şey değsin istemiyorsunuz. Hele emzirmeden sonra… Bu aletler hayatımı kurtardı diyebilirim.
- Kelebek göğüs ucu: Ne kadar dikkat etseniz de me.me ucunda mutlaka hassaslaşma oluyor. Bu hassaslaşma nedeniyle de neredeyse bebeği emzirmekten vazgeçebilecek kadar acı çekiyorsunuz. Bu küçük silikonlar sayesinde o hassaslığı 2 günde atlattım. Sûfî çok alışmasın diye bir sefer normal bir sefer bu silikon uçları kullanarak emzirdim.
- Göğüs pedi: Evet, gerçekten böyle bir ürün var. Emzirmeyi sürdürdüğüm müddetçe de günlük hayatımızın bir parçası olmaya devam edecek.
Sarf malzemeleri
- Bebek bezi
- Köpük şampuan ve nemlendirici krem: Uyku eğitiminin bir parçası olarak her gün akşam bebeğimizi yıkıyoruz. Bir gece şampuanlı bir gece şampuansız.
- Islak mendil: Evde neredeyse hiç kullanmıyoruz. Sadece dışarı çıktığımızda yeni doğan için üretilmiş su ve pamuktan mamul ürünleri tercih ediyoruz. Evde ise doktorumuzun tavsiyesiyle kaynatılıp soğutulmuş su ve pamuk kullanıyoruz.
- Islak pudra: Asıl kullanım alanı dışında kullandık biz. Doktor bir tanıdığımızın tavsiyesi ile sinek ısırıklarının üzerine sürdük. Kaşıntı hemen geçti.
İlk 6 aydaki ürünlere ben yan yatış yastığını dahil etmek isterim. Zaman zaman uyumamakta direnen bebeleri ayakta gezdirerek uyutan babalar için çok ideal 🙂 Ayrıca yandaki kanatları sayesinde kanepeden yataktan düşme riskini de minimize edebilirsiniz.
6.aydan sonra ise küvete takılan file bebeği taşımadığı için içinde strafor köpük olan minderi tavsiye ederim.
Bebeğinize bir hayli zaman geçirtebilecek oyuncak önerisi de yapayım: duvarınızı envai çeşit renkli hayvan figürleri barındıran stickerlarla donatabilirsiniz. Parmağınızla duvardaki stickera işaret ettiğiniz yöne bakması paha biçilemez.
Sevgili Devletşah,
Anneliğin ilk günleri ve ayları için çok faydalı bir yazı hazırlamışsın tebrik ederim. Gerçek şu ki tüm duygusallığın yanında arka planda ne kadar hazırlıklı ve sistematik olunursa bir o kadar rahat geçiyor bu dönem…
Benim de eklemek istediğim; eğer süt sağma için Avent pompa kullanılıyorsa Avent Via kaplar süt saklamak için ideal.. Ama senin de söylediğin gibi buzlukta biraz daha fazla yer kaplıyor. 6. aydan sonra ki dönemde evde hazırlanan muhallebi, çorba, püreler… vs. içinde kullanmıştım. Tabii Avent ısıtıcı da olduğu için onda çözdürme ve ısıtma işlerini yapıyordum.
Benim işimi çok kolaylaştırmıştı. Hatta hala evden çıkarken kuruyemiş, meyve.. vs. için kullanıyoruz desem…
Kerem Can 3,5 yaşında 🙂
Sevgiler
Üçgen yastık gece uyurken aklınızın kalmaması için. Gündüzleri ise yüzüstü yatırmak istiyor ve aklınız takılmasını istemiyorsanız delikli yastıklardan tavsiye ederim.
slm devletşah hanım..
aklıma birşey takıldı sormak istedim.üniversitede fizik hocamız vardı, ozamanlar dersin birinde mikrodalga fırınları anlatmıştı..
kesinlikle evlerinizde bulundurmamanız gerekiyor diye tembihlerde bulunmuştu..bildiğiniz gibi bu fırınlar kızıl ötesi ışınlarla ısıtıyor..vücuda çok zararlı diye biz şu an evde kullanmıyoruz..
siz ne düşünüyorsunuz??paylaşırsanız mutlu olurum..
Merhaba Devletşah,
Sufi’den bir hafta önce doğan bir kızım var benimde. Bir kaç ay sonra işe başlayacağım için pompa arıyorum. Çift uclu olması önemli zaman açısından, ne önerebilirsin?
teşekkürler
Serhat bey;
Bizimkisi o yastığı doğduğu ilk hafta kullandı. Sonra hep bağırıp reddetti. O yüzden kullanamadık.
Sevgili Gülşah;
Viacupları yeni yeni kullanıyoruz. yanımıza bazen denemek için süt alıyorum. Akıtmadığı için iyi oluyor. Senin de dediğin gibi kendim için fındık fıstık taşıyorum şimdilik onlarda 🙂 İnşallah Sûfî Kerem Can abisi ile yakında tanışır. Çok sevgiler.
Zerrin-Misss; Bizimkisi yüzüstü oyun oynuyor şu sıralar. Tabi her yer tükürük, salya 🙂
Asuş;
Bu konuda farklı örüşler var. Eğer kapağında kaçak yok ise cihazın size zararı olmaz.
Sibel hanım;
Benim şu anda kullandığım cihaz hastane tipi ve taşınabilir birşey değil. Bizim bebekten ağır diyeyim daha anlaşılır olsun. Avent’in çift uçlu modelleri var. Onlara bakabilirsiniz. Belki kiralanabilen taşınabilecek versiyonlar da vardır.
Yazı zaten çok değerli de bir de yorumları okuyunca epey aydınlandım. Bir de bunları kullanma sebebim olursa tam süper olacak 🙂
Sevgili Devletsah
Daha once soylemisimdir, yeniden soylerim. Bebeginiz hayirli olsun, binlerce kez dilerim saglikla buyusun.
Sozunu ettigin bebek urunleri anne adaylarina faydali olabilir. Ben bebek urunlerinin arkadastan arkadasa transfer olmasi taraftariyim, cok tuketime yol acmamak icin.
Ucuncu bebegimde ben de sut pompasi kullandim, ama benimki hastanede kullanilan neredeyse sanayii tipi pompaydi 🙂 Kiralama usuluyle bir anneden oteki anneye gidiyor. Sadece pompa kiti satin aliniyor, hijyen acisindan.
Yalniz bir konuda ricam var, senin sayende cok kisinin dikkati cekilebilir. Bebek bezi degistirme istasyonlari hakkinda.. Daha cok yerde olsunlar, yayginlassin, soralim , isteyelim. Standartlara uygun bu platformlardan koysunlar her yere
Merhaba,
Ben iki cocuk annesiyim, ve verdiginiz listeye istanaden 1-2 minik tavsiyem olacak (nacizane). Biz anneler bebegimiz icin herseyin en iyisini istiyoruz, ve aslinda hayatimizi kolaylastiracak urunlerin ve tuzaklarin pesine duserken bebegimizle aramiza bir suru engellerde koymus oluyoruz. Halbuki bebegin tek ihtiyaci olan sey annesi, iste o kadar. Gogsunuzden sut mu geldi, iki tane yun parcasi kesin etrafini dikin ve iste size mukemmel gogus pedi, ne atiyoruz ne de tuketiyoruz. Ilk 2-3 sene bebeginizle birlikteyseniz zaten pompaya ihtiyaciniz yok. Mastisis 3 defa basima geldi, ve pompalar maalesef ise yaramadi, ne ise yaradi biliyormusunuz,kendi ellerim, masaj yaparak sicak suyla cozdum herseyi. Hatta kendi ellerimle sutumu daha guzel sagmayi ogrendim. Anneler su da eksik bu da eksik diye neden daha fazla stres olsun ki? Bebek kuveti mi, ee girin bebeginizle kuvete kucaginizda, alin size anne kucakli bebek kuveti. Bebeginizi hergun banyo yapmayin da zaten, su cildi kurutuyor, icinde artik bir suru kimyasallar da var, su icmekten bile korktugumuz sularda bebeginizi hergun banyo yapip rahatlatin modasina uymadan once iki defa dusunun lutfen.
Iki cocuk buyuttukten (yaslari su anda 3 ve 6)sonra daha iyi anliyorum ki, cocugun dunya ile duygusal baglarinin kurulabilmesi icin anne-bebek arasina yapay hic birseyin girmemesi gerekiyor. Icinde yapay sarkilarin ve isiklarin oldugu mantiksiz ana kucaklarindan, donencelerden lutfen uzak durun, bunlari hayatiniza sokmayin. Siz o muziklere seslere ne kadar dayanabiliyorsunuz? Bu yapay icatlar ileride size hiperaktif cocuklar olarak geri donecektir (basima geldi biliyorum). Bebeklerinizi karyolalara asla ve asla hapsetmeyin, kendinizi onun yerine koyun, parmakliklar arkasinda aglayan bir bebek, ne kadar ic burkucu (yaptim ama simdi pismanim, ahh keske…). Yere bir yatak atin, uzerine bir yun battaniye, eline iki tane tahta oyuncak, iste bebegin dunyasi bundan ibaret. Bebeginizi kimin urettigi ya da hangi ustun dehanin (!!!) icat ettigi garip oyuncaklarla oyalamak yerine onun kendi cevresini ve dunyayi kesfetmesine izin verin.
Bir de su var, aldigimiz hersey artik cin de uretiliyor, ya bebegimize aldigimiz oyuncagin uretiminde de bir cocuk calistirildiysa (ki biliyoruz calistirildigini), dusunmek bile azap veriyor, degil mi? Bir cocuk diger bir cocuk mutlu olsun, anne baba rahat etsin diye dunyanin diger ucunda istirap cekiyor. Anne olmak demek sadece kendi cocugumuza anne olmak demek de degil artik, butun cocuklari anlamak, hepsini tek tek dusunmek demek. Annelik kendi cocugumuzu goklere cikarmak degil, karsimiza cikan her bir cocukla tek tek empati kurabilmek demek, yani boyle hissetmek zorunda degil miyiz hayatimiza giren herseyin gercekten “ihtiyac” olduguna karar vermeden once. Bu dunya bizim cocuklarimizin eksenin de mi donsun dursun, bu kadar basit mi?
Aslinda bebeklerimiz bize hayati yeniden kesfetmek icin gonderilmis birer hediye. Su da eksik, bu da eksik, simdi ne olacak diyerek telaslanmak yerine birakin kendinizi bebeginizin kollarina, o sizi sil bastan tekrar degistirmek icin geldi zaten, birakin onlar bize benzemesin, biz onlara benzeyelim. Onlar sayesinde kosmak yerine dokunmayi, hissetmeyi, yavaslamayi ogrenelim hergun. Yani hayati.
PS. Devletsah Hanim, kullandigim “siz”li ekleri ustunuze alinmayin lutfen, genele hitaben yazilmis bir cigliktir sadece. Yanlis da anlamayin, bu blogu cok seviyorum, cok sik takip edemezsem de ara sira mutlaka aklima geldikce okuyorum, ve inanin su anda yazdiklarimi baska bir blogda yazamazdim (kendi blogum disinda, o da mevcut degil!). Kendimi anlatabildigimi umut ediyorum sadece…
Merhaba,
Oncelikle hayirli olsun:) Saglik-mutlulukla buyur umarim bebis:)
gelecek bebek icin “neler alsam listesi” sırasında bu yazı karsıma cikti:)
Bebek kuveti-sisme aldiginizdan bahsetmissiniz, nereden aldiginizi sorsam?:) Ben de aradim ama nette goremedim, bir bilene danismali bu gibi durumlarda:)
Merhaba, saglik&mutluluk buyusun bebeginiz..
Ben de gelecek olan bebegim icin “neler almalı” listesi yapaya cabalarken gordum yazinizi:) bu gibi deneyimlerden insan faydalanmak istiyor, cok fazla marka-cok yusek ucretler ve tuketim ruhunu ateslemek icin gerekli/gereksiz bir cok farkli urun var, insan hem en iyisini istiyor hem de tereddut ediyor.
Sisme kuvet aldiginizdan bahsetmissiniz, ben de benzer bir urun dusunup nete baktim ama bulamadim. Nereden aldiginizi da paylasabilir misiniz? Bir de banyo icin termometre kullaniyor musunuz?
Merhaba Seval hanım;
Öncelikle sağlıkla kavuşun bebeğinize. Şişme küveti e-bebek’ten almıştık. Nemo’nun resimleri var üzerinde disney lisanslı ürünmüş.
Banyo için termometre çoğu için gereksiz eşyalardan. Evde tek başımayken asla kullanmıyorum. Elimle kontrol ediyorum sıcaklığı. Ama banyo yaptırırken birileri varsa mutlaka kullanıyorum. Yoksa her kafadan bir ses çıkıyor. biri bu su soğuk üşür derken, diğeri yok canım kaynıyor yanacak çocuk diye tartışmaya başlıyor. Termometre bunu kestirip atıyor. Kafa sağlığı açısından şart anlayacağınız 🙂
Selamlar Devletşah Hanım,
Anne olduğunuzu şimdi öğrendim, sizi tebrik etmek istiyorum.
Oğlunuz için bir kaç organik ürün göndermek isterim eğer müsade ederseniz. Eposta adresime adres bilgilerinizi yazar mısınız?
Teşekkürler..
Deniz Mert İÇÖZ
e-organik.com
sevgili devletşah
öncelikle sufiyle size mutlu sağlıklı bir ömür diliyorum.
benim doğumuma 2 hafta kaldı.sizin yazılarınız alışverişlerimde çok faydalı oldu.bebeğim için güvendiğim bir markadan karyola aldım.ama yatak konusunda karar veremiyorum.sizin tecrübeleriniz benim için çok değerli.yatak markası konusunda bana yardımcı olursanız çok sevinirim.şimdiden teşekkürler.
Sevgili Özge;
Öncelikle sağlıkla bebeğinize kavuşmanızı diliyorum. Biz karyolamızı da yatağımızı da mothercare’den aldık. Yatağın bir yüzü naylon kaplı. Diğer tarafı delikli, gözenekli.
Şu anda delikli kısmı kullanıyoruz. Yüz üstü dönerse oradaki hava boşlukları nefes almasına yardımcı oluyormuş. İlk 3-4 ay mühim bir konu. Kafasını tam kaldırmayı başardıktan sonra zaten yüzünü yatağa gömüp, boğulma riski azalıyor.
Bezi bırakma çalışmalarına başladığımızda ise naylon kaplı tarafa geçeceğiz. Gece olabilecek kazalara karşı 🙂
Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sevgiler
sevgili devletşah
Merhaba,
Bir süredir sitenizi takip ediyorum bu vesileyle bi konuyu size danışmak istedim.Eşimle ben de uzun uzun bi süreden ve bi çok badireden sonra oğlumuza kavuştuk.Can 4,5 aylık bi süredir oyun halılarına bakıyoruz ve bütçemize uymadığı için kararsız kaldık.Acaba siz kullandığınız oyun halısını satmayı düşünürmüsünüz diye sormadan edemedim hem çok güzel hem de diğer sitelerde ki ikinci el ürünlere güvenemedik.sizin titizliğinizi tahmin ettiğim için içim rahat etti soralım dedik.cevabınızı bekliyor güzel bebeğinize sağlık ve mutluluk diliyoruz.
Sevgilerimle…
özlem
Sevgili Devletşah
Merhaba,
bir süredir internet sitenizi takip ediyorum bu vesileyle size danışmak istedim.biz de uzun uzun aradan ve bi çok badireden sonra oğlumuza kavuştuk.can şimdi 4,5 aylık bi süredir oyn halılarına bakıyoruz ancak bütçemize uymadığı için kararsız kaldık.sizin ki hem güzel hem de titizliğinizi tahmin ettiğimiz için sormakta sakınca görmedik.acaba satmayı düşüürmüsünüz? ikinci el sitelerine güvenemedik sormak istedik size.cevabınızı bekliyoruz ve tatlı oğlunuza sağlık ve mutluluk diliyoruz.
Sevgilerimle…
özlem
Sevgili Devletşah,
Gelecek olan bebeğimiz için alışveriş listesi hazırlarken yazını farkettim. Bahsettiğin ana kucağının markasını paylaşabilir misin acaba? bebeğin uç kısımlarına vurunca müzik çalması fikri çok hoşuma gitti ama böyle bir ürün bulamadım. Paylaşırsan sevinirim.
Bebişinle sana sıhhat ve mutluluk dolu günler dilerim.
Verdiginiz bilgiler icin ben de kendi adima cok tesekkur ederim.
Benim size danismak istedigim konu bebek arabasi ve oto koltugu ile ilgili. Hastaneden cikarken bebisimi kucagimda cikarmayi dusunuyorum. Cok seyehat eden, gezen bir aile degiliz. Sizce arabasini yaza dogru almak mantiklimidir? Bir de oto koltugu tabii, yeni dogan icin almak yerine yaza dogru hem arabasini hem oto koltugunu almak uygun mudur sizce?
merhaba Esra Berberoğlu,
anakucagi yazisindan urun ile ilgili detayli bilginin oldugu bir sayfaya link var. urun fisher price marka… Allah bebeginize saglikla kavustursun… sevgiler
merhaba Esra,
bebeginizi mutlaka ve mutlaka otokoltugunda hastaneden cikartmalisiniz. hatta yatak bile almayabilirsiniz ama otokoltuguna ihtiyaciniz var. cunku hicbir yere gitmeseniz bile kontroller icin hastaneye gidip geleceksiniz. siz ne kadar dikkatli araba kullanirsaniz kullanin maalesef baskalari ayni dikkati gosteremiyor. yeni dogan oto koltugunu neredeyse 1 yasina kadar kullanabiliyorsunuz. yani yaza alacaginiz koltuk da ayni olacak… bebeginiz ust modele 9. aydan once gecemeyecek. ki onda da kilosu musait olursa ve duzgun oturabiliyorsa gecebilir. biz 7. aydayiz ve hala ayni koltugu kullaniyoruz. 2-3 ay daha kullanabilecek gibi gorunuyoruz. ayrica bebeginiz anneanne- babaanne gibi yerlere misafirlige gittiginde icinde cok rahat uyuyabilir. bizimkisi oyle yapiyor. hafif hafif sallanabildigi icin misafirliklerde rahat oluyor. araba koltuklari ile birlikte isofix satiyorlar onu almayabilirsiniz. onu 2. koltugunuzla alin. ilk koltuklar genellikle emniyet kemeri ile ters konularak arabaya baglanabiliyor. bebek arabasini ihtiyac oldugunda alirsiniz.
Sevgili Devletsah,
Birkez daha cok tesekkur ederim. Bu bilgiler isiginda hemen oto koltugu arastirmalarimiza basliyoruz, bu arada travel set olarak gecenler haricinde tek olarak oto koltugu markasi ve modeli tavsiyeniz de olursa cok faydasi olacaktir. Tekrar tesekkur ediyor, aileniz ve size iyi mutlu gunler diliyorum.
Sevgili Esra;
MaxiCosi diye bir markanın oto koltuğu en tavsiye edileni. Birçok bebek arabasına da uyuyormuş. Ona bakabilirsiniz.
Sevgili Devletşah,
Çok güzel bir liste hazırlamışsın,hepsine katılıyorum. Bu listeye pişik kremi de eklemek gerektiğini düşünüyorum.Pişik kremi olarak İngiltere’deki annelerin tek geçtiği ve şimdilerde Türkiye’de de eczanelerde bulabileceğiniz sudo kremi tavsiye ederim. Konuyla ilgili blogumda paylaştığım yazım için;http://canimoglumcanimkariyerim.blogspot.com/2011/12/pisik-kremi.html
Allah annelere kolaylık versin, annelerin işi gerçekten çok zor. Bu annelerin hakkı ödenmez.
merhabalar,
size bir sorum olacak 6 aylık hamileyim bebek arabası araştırıyorum concord neo aklıma yattı ama bazı sitelerde hiç memnun olmayan kişiler var siz bugüne kadar bir sorun yaşadınız mı ve arabanızı nerden aldınız?
Merhaba Esra hanım;
Biz arabamızdan çok memnunuz. Herkes büyüklüğünden şikayet ediyor. Ama biz arabayı Amerikaya bile götürdük. Tek problem altındaki çantanın küçük olması. ama onu da yeni modellerde büyütmüşler.
Merhabalar,
Çok faydalı bir yazı, çok teşekkürler.
Benim bir sorum var. şampuan,nemlendirici ve pişik kremi olarak ne önerirsiniz?
En çok sebamed ve mustelayı duyuyorum kararsızım.
Merhaba Dilek hanım;
Biz hep mustella kullandık. Pişik kremi de desitin aldık ama kullanma ihtiyacımız çok şükür hiç olmadı.
bloğunuzu yeni keşfettim herşey çok gzl gözüküyo 🙂
ben bebek saatini türkiyede nerde bulabiliriz? Onu merak ediyorum verdiğiniz site yabancı bir siteydi.
slm
concord neo almak istiyoruz
ürünü 3-4 yaşında bir çocuk kullanabilir mi?
ve üründen memnun musunuz?